'Aile yılı' kadın katliamlarını artırdı: Fail iktidar 2025-09-30 09:04:07   İZMİR - "Aile yılı"nın kadın katlaimlarını arttırdığını söyleyen KCDP İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, kadın katliamlarının failinin ülkeyi yöneten iktidarın kendisi olduğunu söyledi.    Türkiye’de kadın katliamları her geçen gün artıyor. Ajansımızın basına yansıyan haberlerden derlediği verilere göre, 2025’in sadece ilk 8 ayında 201 kadın katledildi. Verilere göre kadınlar en çok aile içinde, en yakındaki erkekler tarafından katledildi. Erkek şiddetinin yoğun yaşandığı aile içerisindeki duruma rağmen iktidar, kadınların yaşam hakkını güvenceye alan haklarını yok ediyor.    İktar, kadına yönelik şiddet ve katliamların önleyecek politikalar geliştirmezken, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan ederek, toplumsal cinsiyet eşitliğini reddeden, kadınları aile içinde şiddete hapseden politikaları hayata geçirdi.   Kadın örgütleri ise bunun bilinçli bir “kadın düşmanı politika” olarak tanımlıyor. 9'ncu ayına giren "Aile Yılı" ilanına dair Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) İzmir İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları konuştu.    'Aile yılı ilanı yeni değil'   Tülin Osmanoğulları,  “Aile Yılı’’ ilanının başlangıcının Ocak 2025 olduğunu, fakat bu sürecin İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılmasıyla başladığını hatırlatarak, iktidarın politikalarının merkezine aileyi koyduğunu ve kutsal aile söylemlerinin bu süreçle birlikte başladığını yineledi. İktidarın asıl hedefi; "Aile yılı" ile ailenin güçlenmesi olduğunu belirten Tülin Osmanoğulları, "Kadınları, güçlü, kutsal aile dedikleri, evlere hapsettiler. Erkeğe de şu mesajı verdiler: ‘Senin her türlü şiddet uygulamaya hakkın var. Eğer kadın buna itiraz ediyorsa, kendi geleceği ile ilgili bir karar alıp şiddete hayır deyip boşanmak istiyorsa sen öldürebilirsin kadını.’ Bununla erkekliği yücelttiler;. Kadın katliamların yüzde 70’i aile içinde yanı başındaki erkekler tarafından oluyor" dedi.    'Fail iktidar'   Aile yılının, kadın katliamların artmasına sebep olduğuna dikkat çeken Tülin Osmanoğulları, “Artık günde üç kadının, bazen beş kadının öldürüldüğü bir ülkede yaşıyoruz. Bu bir sistem, bu bir politikanın hayata geçirilmesi sonucunda olan bir şey. Aile yılı, bu kadar kadın katliamı varken katliamların artmasına sebep oluyor.  O yüzden de biz diyoruz ki; ‘Fail tek bir kişi değil.’ Nasıl ki bu ülkede bir ‘reis’ varsa, aile yılıyla da evlere de birer reis, bütün evdekilerin başına da bir erkek atıyorlar. O yüzden de tek bir kişinin fail olmadığını söylüyorum. Kadın katilleri aynı zamanda, bunu hayata geçirmeye çalışan, bütün bu ülkeyi yöneten bakanlardır, siyasi iktidarın kendisidir” diye belirtti.   Çözüm; Toplumsal cinsiyet eşitliği   Tülin Osmanoğullar, İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe girmesini isteyerek, "Etkili bir biçimde 6284’ü uygulasınlar. Çözüm toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıdır. Bunu da en bütünlüklü ne ele alıyor? İstanbul Sözleşmesi, zaten en ince detayına kadar çalışılmış. 6284 o dönem bütün kadın örgütleriyle birlikte yazılmış bir kanun. Kadınları koruyan bir kanun. Amasız fakatsız uygulanırsa kadın cinayetleri durdurulur” diye aktardı.    ‘Aile yılından vazgeçsinler’   İktidarın aile yılı ilanının sonuçlarına dair bir örnek veren Tülin Osmanoğlulları, İzmir 19’uncu Aile Mahkemesi’nin bir boşanma kararını reddettiğini söyleyerek “Tam da aile yılını anlatan bir olay. İzmir 19’uncu Aile Mahkemesi, bugün bir boşanma kararını reddetti. Buradan sormak istiyorum; bu anneye neyi öneriyorlar hayatta kalabilmesi için... Kadınları eve hapseden aile yılından vazgeçsinler. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlasınlar. Kadınlara, eşit, özgür yaşayabilecekleri bir hayat koşullarını oluştursunlar"  diye konuştu.