Cumartesi Anneleri: Barış, toplumsal hafızanın onarılmasıyla mümkün

  • 13:24 17 Mayıs 2025
  • Güncel
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri,  bu haftaki eylemlerinde şu mesajı verdi: “Gerçek anlamda barış, ancak toplumsal hafızanın onarılması, adaletin eksiksiz işlemesi ve insan haklarının tam anlamıyla tanınmasıyla mümkün olabilir. Hakikat ortaya çıkana kadar da mücadelemiz sürecek."
 
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 1051’incisini gerçekleştirdi. Ellerinde karanfiller ve gözaltında kaybettirilen yakınlarının fotoğraflarıyla Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın, Kayıp Haftası’na dair gerçekleştirdikleri eyleme; Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, DEM Parti milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı. Açıklamada basın metnini kayıp yakını Maside Ocak okudu.
 
Her yıl 17-31 Mayıs tarihleri arasında Kayıplar Haftası’nda, gözaltında kaybedilen insanların akıbetlerine ve mücadele anlamında bir dizi etkinlik düzenlediklerini söyleyen Maside Ocak, Kayıplar Haftası’nda “Adalet, hakikat ve barış talebimizi yineliyoruz” dedi. Gözaltında kaybedilenleri unutmayacaklarını dile getiren Maside Ocak, “Sevdiklerimizi unutmayacağımızı ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha yüksek sesle dile getirerek Kayıplar Haftası’na giriyoruz. Devlet görevlileri ya da devlet destekli yapılar tarafından kaybedilen insanların aileleri olarak yıllardır aynı soruyu sormaya devam ediyoruz: Sevdiklerimiz nerede? Israrla altını çiziyoruz: Gözaltında kaybetmeler sadece kaybedilenlerin değil, geride kalanların da hayatını karartan; kuşaklar boyu süren bir travmadır. Bu suç zaman aşımına uğratılamaz, görmezden gelinemez. Bugüne dek süren cezasızlık kültürü, yeni ihlallerin önünü açmış; toplumsal barış ve hukuk devleti ilkelerinin önünde büyük bir engel oluşturmuştur” sözlerine yer verdi.
 
‘Mekân yasağı ihlaline son verin’
 
Kayıplar Haftası vesilesiyle kayıpların bulunması talebinde bulunan Maside Ocak, şunları söyledi: “Gözaltında kaybedilen tüm kişilerin akıbeti açıklansın. Suçun faili ve sorumluları yargılanarak adalet önünde hesap versin. Gözaltında kaybetme, Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı suç olarak tanınsın ve cezasızlık uygulamalarına son verilsin. Türkiye, Birleşmiş Milletler Zorla Kaybetmelere Karşı Uluslararası Sözleşmesi’ni imzalasın, hayata geçirsin ve Galatasaray Meydanı’ndaki anayasa ve hukuk dışı mekân yasağı ile sayı sınırlamasına derhal son verilsin” dedi.
 
Adil ve kalıcı bir ‘barış’ talebi
 
Taleplerin hayata geçmesi için kalıcı bir barış ortamına ihtiyaç olduğunu ifade eden Maside Ocak, PKK’nin silahlı mücadeleyi sonlandırmasını anımsatarak, “Bu nedenle silah bırakma kararlarıyla ortaya çıkan ‘negatif barış’ sürecine; hakikat, yüzleşme ve adalet eşlik etmelidir. Gerçek anlamda barış, ancak toplumsal hafızanın onarılması, adaletin eksiksiz işlemesi ve insan haklarının tam anlamıyla tanınmasıyla mümkün olabilir. Barış fırsatı siyasi hesaplara kurban edilmemeli; adil ve kalıcı bir barışın tesisi için güçlü bir siyasi irade ortaya konmalıdır. Kayıplar Haftası vesilesiyle, silah bırakmanın gerçek bir barışın kapısını aralamasını diliyor; tüm duyarlı kamuoyunu hakikat, adalet ve onurlu bir barış talebimize ortak olmaya çağırıyoruz” diye belirtti.
 
‘Hakikat ortaya çıkana kadar mücadele sürecek’
 
Daha sonra söz alan, gözaltında kaybettirilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır, “Annem, ablam son nefeslerine kadar senin için mücadele etti. Bütün anaların Galatasaray taşlarının üzerinde gözyaşları var. Ben yalnız değilim; gözaltında kaybettirilen insanlarımızın akıbetini oldu bittiye getirenlere, imha ve inkâr politikalarına karşı biz kayıp yakınları, yoldaşlarımızla beraber adaleti, hakikati ortaya çıkarıncaya kadar mücadele edeceğiz” dedi.
 
Eylem, yapılan açıklamanın ardından kayıplar için Galatasaray Meydanı’na bırakılan karanfillerle son buldu.