
NADA’dan Süveyda için ‘sorumluluk alın’ çağrısı
- 08:03 17 Temmuz 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ – NADA, Suriye'nin Süveyda kentinde Dürzî toplumuna yönelik katliamları ve artan mezhepsel şiddeti kınadı. NADA yaptığı açıklamada, uluslararası toplumu, insan hakları kurumlarını ve demokratik güçleri sorumluluk almaya çağırdı.
Suriye, mezhepsel şiddetin yeniden tırmandığı, özellikle Dürzî toplumuna yönelik sistematik saldırıların yaşandığı tehlikeli bir döneme girdi. Son olarak Süveyda kentinde yaşanan katliamlarla çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ve yaralandı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu (NADA), yayınladığı açıklama ile Suriye’de yaşananları kınadı.
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Bölgemiz halklarının yıllardır süren acılarının ortasında, Suriye'de giderek yayılan mezhepsel ve kanlı tırmanışı derin bir kaygı ve öfkeyle takip ediyoruz. Bu gelişmeler, cihatçı siyasal otorite tarafından kışkırtılan bir iç savaşa dönüşme tehlikesi taşıyor. Bedelini ise başta kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olmak üzere sivil halk ödüyor” denildi.
Dürzî toplumu, Aleviler ve Kürtler hedefte
Süveyda'da Dürzî toplumuna yönelik son saldırıların "planlı bir soykırım dalgası" olarak nitelendirildiği açıklamada, ayrıca Kürt toplumu hakkında da benzer şekilde nefret söylemleri ve tekfirci propagandaların başladığına dikkat çekildi. Açıklamada ayrıca, daha önce de Suriye'nin sahil bölgelerinde Alevîlere karşı büyük katliamlar işlendiğine yer verildi.
Yakın zamanda, Suriye'deki en eski Hristiyan yapılarından biri olan Mar İlyas Kilisesi'nin bombalandığı hatırlatılan açıklamada, bu saldırının, Hristiyan toplumunu sindirmeye yönelik terör saldırılarının bir parçası olduğu belirtildi.
‘IŞİD ve benzeri yapılar sahaya sürülüyor’
Açıklamanın devamında, “Suriye’de devlet ve siyasal İslam ittifakı, IŞİD ve benzeri yapıları yeniden üretip farklı isimler ve biçimlerle sahneye sürüyor. Tüm bunlar 'intikam', 'din' ve 'ulusal egemenlik' kisvesi altında yürütülüyor, ama gerçek hedef özgürlükçü ve demokratik projeleri boğmak, toplumu silah ve inanç temelli otoritenin esiri hâline getirmektir” ifadeleri kullanıldı.
Kadına yönelik şiddet arttı
Kadınlara yönelik şiddete değinilen açıklamada, cihatçı yapıların kadın bedenini hedef aldığının altı çizildi. Suriye’deki gelişmelerin Ortadoğu ve Afrika'da yükselen cihatçı dalganın bir parçası olarak değerlendirildiği açıklamada şu uyarıda bulunuldu: “Bugün Suriye’de yaşananlar sadece bu ülkeyle sınırlı değil; Irak’tan Lübnan’a, Sudan’dan Yemen’e, Nijer, Mali, Burkina Faso ve Afrika’ya kadar cihatçı grupların yayılmasıyla, kadınların varlığı silinmekte, toplumlar ateşe atılmaktadır.”
Acil çağrı
Uluslararası insan hakları kuruluşları, kadın örgütleri, insani yardım yapıları ve bağımsız medya kuruluşlarına yaşananlara karşı sorumluluk çağrısı yapılan açıklamada, “Biz, sınırları aşan uluslararası bir kadın ittifakı olarak, bu insanlık felaketine karşı tüm demokratik güçleri harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu mezhepçi katliamlar durdurulmalı, Suriye'nin bir iç savaşa daha sürüklenmesi engellenmelidir” denildi.
Açıklamada son olarak şu sözlere yer verildi: “Suriye’deki kadınlar ve yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan tüm bileşenler için tam koruma ve destek sağlanmalıdır. Silahlı cihatçılığın Ortadoğu ve Afrika’daki yayılmasına karşı direnmek, küresel barış, sosyal adalet ve insan güvenliği için bir zorunluluktur. Biz şuna inanıyoruz: Kadınlar olmadan özgürlük olmaz, mezhepçilikle adalet sağlanmaz, kadının köleleştirildiği yerde barış kurulamaz. Gerçek özgürlük, kadınların kaderlerini belirleme süreçlerinde yer almasıyla başlar.”