10 yıldır aynı şiarla: Suruç’un izinde gençlik ayakta

  • 09:06 19 Temmuz 2025
  • Güncel
Elfazi Toral 
 
İSTANBUL – Suruç Katliamı’nın üzerinden 10 yıl geçti. 33 gencin hayatını kaybettiği saldırının yıldönümüne yaklaşırken, SGDF ve Suruç Aileleri İnisiyatifi, ”Suruç’un izinde gençlik ayakta” şiarıyla adalet mücadelesini büyütüyor. Her ayın 20’sinde sürdürülen eylemler, bu yıl geniş katılımlı anma ve etkinliklerle devam edecek.
 
Riha’nın Pîrsûs (Suruç) ilçesinde 20 Temmuz 2015’te DAİŞ tarafından düzenlenen bombalı saldırıda 33 genç hayatını kaybetti, onlarca kişi ise yaralandı. Aradan geçen 10 yılda, hem Kürdistan’da hem de Türkiye’nin dört bir yanında yaşamını yitirenler anılarak yaşatılmaya devam ediyor. Katliamın üzerinden geçen on yıl boyunca, yakınlarını kaybeden aileler ile sosyalist gençlik örgütleri, faillerin yargılanması ve adaletin sağlanması için kesintisiz bir mücadele yürütüyor. “Suruç için adalet, herkes için adalet” şiarıyla her ayın 20’sinde bir araya gelen Suruç Aileleri İnisiyatifi ve gençlik örgütleri, tüm baskı, gözaltı ve tutuklamalara rağmen adalet arayışından vazgeçmiyor.
 
Katliamın 10’uncu yıldönümü dolayısıyla Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Berfin Polat değerlendirmelerde bulundu. 
 
On yıl önce Rojava’da bir devrimin filizlendiğini ve Türkiye’de de demokratik kitle örgütlerinin “atılıma” geçtiği bir süreç olduğunu anımsatan Berfin Polat, bu süreçte gençliğin çok önemli rol oynadığını söyledi. Sosyalist gençlerin devrimlerin taşıyıcısı haline geldiğini kaydeden Berfin Polat, gençlerin kendi özgürlüklerini ve kendi kurtuluşlarını yarattığını dile getirdi. Berfin Polat, “Sosyalist gençler hem Rojava devrimini inşa etmede, hem sınır nöbetlerinde hem de tüm kentlerde gelişen Kobanê direnişinde etkin bir rol oynadı. Şimdi de filizlenen devrimin ardından toplumsal yaşamı yeniden inşa etme görevi vardı. Sosyalist gençlik o dönem şunu söyledi; ‘Beraber savunduğumuz Kobanê’yi şimdi de moloz yığınına çevrilmiş bir kenti yeniden inşa etmenin zamanı.’ Biz de bu süreci yeniden inşa kampanyasıyla karşıladık. Kobanê kampanyası da böyle açığa çıkmıştı. Bizim düşlerimiz ve amacımız, Türkiye ve Kürdistan hatlarının ortak mücadelesini ve aynı zamanda birleşik devrimini sağlamak. Bizi yola düşüren ayırt edici noktalardan bir tanesiydi. Katliamın kendisi ve amacı da Gezi’nin çocukları ile Kobanê çocuklarının arasına kurulacak köprünün engellenmesiydi. Bu katliamın ardından da gelişen her süreç, özellikle bu dayanışmanın, birleşik mücadelenin üzerine gidilen bir süreç oldu. Tutuklamalar ve gözaltılar oldu ama bunun karşısında gençlik hareketi, Suruç Katliamı ile sadece dayanışmacı bir pozisyonda durmadı, bunun çok ötesinde bir yerde durdu” dedi.
 
‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ 
 
Türkiye’de geçmişten bu yana birçok katliamın yaşandığını, ancak Suruç Katliamı’nın bir “gençlik katliamı” olduğunun altını çizen Berfin Polat, “Suruç Katliamı, birleşik gençlik mücadelesinin mayasını oluşturan bir yerde durdu. On yıldır her sokakta, her meydanda, her kampüste, ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ mücadelesi önemli bir mevzi oldu. Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin hafıza mekanı olan Halitağa’nın kazanılmış olması çok önemli bir yerde duruyor. Katliam sonrası bitirilmek istenen SGDF ve tüm toplumsal kesimlere verilmek istenen bir cevap vardı. ‘Bir devrime, bir düşle gidemezsiniz, bu yolculuğu gerçekleştiremezsiniz’ demişlerdi. Ama bu katliamdan sonra ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ mücadelesi başladı. Sadece Suruç değil, bu topraklarda faili meçhuller gerçekleşti, Gezi Direnişi’nde katledilenler oldu. Yine Kobanê Davası’nda yüzlerce siyasetçi cezalar aldı. Hapishanelerde de hasta tutsaklar ölüme terk edildi. Dolayısıyla bu topraklarda gerçekleşmiş tüm adaletsizliklere karşı biz de ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ mücadelesini birleştirmek ve buluşturmak hedefiyle bu on yılı karşılıyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Her yerde çalışmalarımızı yürütüyoruz’
 
Suruç Katliamı’nın 10’uncu yıldönümüne işaret eden Berfin Polat, “On yıl geçti ancak gençlik hareketi, Suruç için adalet mücadelesini bir gelenek haline getirdi. On yıldır omuz omuza birlikte sokaklarda mücadele yürütüyoruz. Bu yıl daha özel, çünkü 19 Mart’ta gelişen bir ayaklanma vardı ve gençliğin Beyazıt’ta barikatı aşarak açtığı bir yol var. Dolayısıyla bu yol hem Suruç’un 10’uncu yıl dönümü hem de gençlik kitlelerinin adalet taleplerini sokakta isyanlarıyla ortaya koyduğu bir sürece denk geliyor. Bu ikisinin birbiriyle buluşması gerektiğini düşündük. Unutturulmak ve hafızalardan silinmek istenen bu katliamlar gerçeğini unutmamak ve tüm gençlik kitlelerine anlatmak gerekiyor. Kobanê neydi? Neden Kobanê’ye gidiliyordu? Neden Suruç’ta bir katliam gerçekleşti? Bunları anlatmanın önemli olduğunu düşündüğümüz bir süreçteyiz. Ve bütün çalışmalarımız bu eksende ilerliyor. Tüm kentlerde gençlik örgütleri olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz” sözlerini kullandı. 
 
Suruç eylemine katılım çağrısı
 
Berfin Polat, son olarak şu sözleri dile getirdi: “Suruç Katliamı’nın 10’uncu yılına doğru giderken sokaklarda bildiri dağıtıyoruz, Suruç’u anlatan paneller düzenliyoruz. 20 Temmuz’a giderken kampanya olarak örgütlediğimiz bir süreç var. Gençlik örgütleri, gençleri bu yıl 10’uncu yılda ‘Suruç’un izinde gençlik ayakta’ şiarıyla örgütlüyor. 20 Temmuz yaklaşıyor ve yıl dönümüne doğru giderken çok önemli duraklarımız var. Katliamın gerçekleştiği saatte 33’lerimizin mezarları başında olacağız. Türkiye’den Kürdistan’a, Karadeniz’den Ege’ye birçok noktada Suruç şehitlerimizin mezarları var. Katliamın gerçekleştiği saat 11.50’de düş yolcularımızı anacağız. 20 Temmuz’da İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bulunan Halitağa’da, Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin her yıl ve her ay düzenlediği Suruç eyleminde olacağız. Tüm gençliği, kadınları ve adalet arayan herkesi Türkiye ve Kürdistan’ın her yerinde gerçekleştireceğimiz anmalara, etkinliklere, eylemlere çağırıyorum.”