Kürt Halk Önderi oradaymış gibi…

  • 10:27 17 Aralık 2025
  • Güncel
 
Gülistan Gülmüş
 
DÎLOK - İmralı Cezaevi'nde bir süre kalan Çetin Arkaş’ı gören Dîloklular, “Önderlik buradaymış gibi hissettiriyor” diyerek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a duydukları özlemi dile getirdi. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın önerisiyle Kürdistan’ın 22 merkezinde planlanan “Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları” coşku ve ilgiyle sürüyor. Buluşmalara, İmralı Cezaevi’nde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile birlikte kalan Veysi Aktaş ve Çetin Arkaş’ın yanı sıra Asrın Hukuk Bürosu avukatları ile Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri katılıyor. Buluşmalar iki ayrı koldan devam ediyor. 
 
Bu buluşmalardan biri de dün Dîlok’un (Antep) Şehitkamil ilçesinde bulunan bir salonda gerçekleştirildi. Ancak buluşma, alışıldık bir atmosferde geçmedi. Bu, rutin bir haber takibinden çok, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısını dinlemek için birçok kentte insanların ekranlara kilitlendiği o anların ruh hâlini hatırlatan bir buluşmaydı. Bu nedenle burada yaşananlara dair izlenimlerimi paylaşmak istedim.
 
Buğulu gözlerle meraklı bekleyiş
 
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum: Dîlok’ta büyüdüm ve buradaki potansiyele hâkimim. Dîlok, birçok süreçte her zaman aktif bir rol üstlendi.  Ancak dün gördüğüm tablo ve salondaki atmosfer, beklediğimin çok ötesindeydi. Herkes erkenden yerini almıştı. Bazı yurttaşlar ayakta bekliyor, ellerini ovuşturuyor, bakışlarını kapıya yönelterek aynı soruları soruyordu: “Çetin Arkaş ne zaman gelecek, daha gelmedi mi, gelmesine daha çok var mı?” Salonda yoğun bir heyecan ve merak hâkimdi; gözlerden yaş akmıyordu ama yüzlerde belirgin bir duygusallık vardı. Kapıya yönelen bakışlar, salondaki ortak bekleyişi açıkça gösteriyordu.
 
Kapının girişinde yan yana oturan iki anne vardı. Zaman zaman el ele veriyor, birbirlerinin heyecanını paylaşıyorlardı. Ellerinde bir buket çiçek tutuyorlardı. Bir an göz göze geldik; uzun zamandır tanık olmadığım bir duygu yoğunluğu vardı bakışlarında. Yaklaşık yarım saat boyunca orada oturdular. Ardından bir genç, yüksek sesle ve heyecanla “Yerinizi alın, geliyorlar, geliyorlar” diye seslendi.
 
Az sonra içeriye Çetin Arkaş, TJA aktivisti Ayla Akat Ata ve Asrın Hukuk Bürosu’ndan Raziye Öztürk giriş yaptı. Anneler hemen ayağa kalkarak önlerine doğru yürüdü. O an salonda “Bijî Serok Apo” sloganı yükseldi.
 
Birçok kişinin gözleri doldu. Çetin Arkaş’ın salondaki varlığı, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a duyulan özlemi bir kez daha görünür kıldı. Salonda “Bijî Serok Apo” ve “Bê Serok jiyan nabe” sloganları yükselmeye devam ederken, kadınlar her zamankinden daha gür bir şekilde zılgıt çekiyordu.
 
Çetin Arkaş, Ayla Akat Ata ve Raziye Öztürk, kendileri için oluşturulan koridordan geçerek salondakilerle tokalaştı. Bu sırada yurttaşlardan biri Çetin Arkaş’ı durdurup sıkıca sarılarak öptü. Ardından yerlerine geçtiler. Daha önce sözünü ettiğim annelerden biri, Ayla Akat Ata’nın koluna girmişti; bu sahne salondaki sahiplenme duygusunu açık biçimde yansıtıyordu.
 
Bu coşku Abdullah Öcalan burada olsa nasıl karşılık bulurdu?
 
Program, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından salonda “Bijî Serok Apo” ve “Şehid Namirin” sloganları yükseldi. Seslerdeki ağlamaklı titreşim ve güç, salondaki duyguyu açık biçimde hissettiriyordu.  
 
Anmanın ardından program başladı. İlk olarak konuşan Raziye Öztürk, Kürt Halk Önderi’nin halkına özel selamlarını ilettiğini söylediğinde salonda alkışlar ve zılgıtlar yükseldi. Tek bir ağızdan “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı. O an salonda, Abdullah Öcalan’a duyulan özlemin güçlü biçimde hissedildiği bir atmosfer oluştu.
 
Kendi kendime sormadan edemedim: Onunla birlikte İmralı’da kalmış Çetin Arkaş’ın salondaki varlığı bu kadar güçlü bir karşılık buluyorsa, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan burada olsaydı bu coşku nasıl olurdu?
 
Yaşamın kendisi olan, ‘Jin, jiyan, azadî’
 
Ardından Ayla Akat Ata konuştu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadınların süreçteki yerinin önemine dikkat çeken konuşmasını hatırlattı. “Jin, jiyan, azadî”nin bir slogandan ibaret olmadığını, aksine yaşamın kendisi olduğunu anlattı. Kadınlar konuşma sırasında sık sık “Jin, jiyan, azadî” diyerek sesini yükseltti. 
 
‘Biji berxwedana zindanan’
 
Herkesin merakla beklediği Çetin Arkaş söz aldı ve yeniden “Bijî Serok Apo” sloganları yükseldi. Çetin Arkaş, “Cezaevine girdiğimde 20 yaşındaydım, şimdi 54” dediğinde salondan “Bijî berxwedana zindanan” sesleri yükseldi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin düşünüldüğünden daha ağır olduğunu söylediğinde annelerin gözleri doldu. Konuşma boyunca bir yandan dikkatle dinleyen yurttaşlar, bir yandan da telefonlarıyla bu anları kayda aldı. Çetin Arkaş’a bakan iki kişinin fısıltıyla kurduğu cümle dikkat çekiciydi: “Önderlik de burada gibi hissettiriyor…”
 
Buluşmalar devam ediyor. Ben yalnızca Dîlok’taki bu buluşmaya katılabildim. Ancak takip ettiğim kadarıyla Çetin Arkaş ve Veysi Aktaş’ın katıldığı tüm programlarda, “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla birlikte Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebi güçlü biçimde öne çıktı. 
 
Dîlok’taki bu buluşmada hissedilen atmosfer, yalnızca bir toplantının değil; derin bir özlemin, sahiplenmenin ve ortak bir beklentinin yansımasıydı. Salondan yükselen sloganlar ve yüzlerdeki ifadeler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a duyulan bağlılığın ve sürece dair umudun hâlâ diri olduğunu bir kez daha gösterdi.