Cumartesi Anneleri: 32 yıl geçti, failler yargılanmadı 2025-06-28 13:28:12     İSTANBUL - Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemde, katledilen 5 kişinin akıbetini sorarak, 32 yıl geçmesine rağmen faillerin yargılanmadığına dikkat çekti.    Cumartesi Anneleri-İnsanları, katledilen ve kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve adaletin sağlanması talebiyle düzenledikleri eylemin bin 57'nci haftasını Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ve karanfiller taşındı. Bu haftaki eylemde Haziran 1993'te Şirnex Bâsa (Güçlükonak) ilçesindeki Hirareş (Özbaşoğlu) köyüne asker ve korucular tarafından yapılan baskın sonucunda katledilen ve 19 yıl sonra cenazeleri bulunan Ömer Çetin, Ahmet Güler, Sait Şen, Beşir Baskak ve Abdullah Güler için adalet talep edildi.   Eylemde basın metnini Cumartesi İnsanlarından Sebla Arcan okudu.   Yıllardır hakikat, adalet ve barış taleplerinin olduğunu söyleyen Sebla Arcan, barışın kalıcılaşması için yüzleşme ve hesaplaşmanın olması gerektiğini belirtti. Haziran 1993’te operasyonun yapıldığı Hirareş köyünde köylülerin köy okulunda toplatıldığı ve 2 gün boyunca köylülere işkence yapıldığını ifade eden Sebla Arcan, “Köylülerden Ömer Çetin, askerler tarafından gözaltına alınarak karakola götürüldü. Daha sonra evine getirilerek arama yapıldı. Aramada herhangi bir şey bulunamayınca, askerler Ömer Çetin’i ‘Konuşmazsan eşini çıplak şekilde köyde dolaştıracağız’ diyerek tehdit etti. Bu tehdit üzerine evin balkonundan atlayarak kaçmaya çalışan Ömer Çetin, askerler tarafından silahla tarandı ve ağır şekilde yaralandı. Aynı gün Ömer Çetin, Ahmet Güler, Sait Şen, Beşir Baskak, Abdullah Güler ve bir diğer Ahmet Güler, gözleri bağlı şekilde ‘ifade verecekleri’ gerekçesiyle askerler tarafından götürüldü” dedi   ‘Hiçbir adli işlem başlatılmadı’   Sebla Arcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birkaç gün sonra ağır yaralı halde köye dönen Ahmet Güler, gözaltında yaşananları şöyle anlattı: ‘Ömer Çetin ve benimle aynı isme sahip Ahmet Güler’i köy yakınlarında infaz ettiler. Ardından beni, Sait Şen, Beşir Baskak ve Abdullah Güler’i buğday tarlalarının olduğu dağlık bir alana götürdüler. Bizi bir çukura attılar. Ben otururken silah sesleri geldi, arkadaşlarım üzerime düştü. Bir de bomba attılar. Kendime geldiğimde köye döndüm ve olanları anlattım.  Ahmet Güler’in anlatımı üzerine bölgeye giden aileler, yakınlarının hunharca öldürülmüş bedenlerine ulaştı. Ölülerini dini vecibeleri yerine getiremeden gizlice ve toplu bir biçimde defnettiler. Olayın ardından köylüler zorla yerlerinden edildi, farklı şehirlere göç etmek zorunda kaldılar. Ahmet Güler, 24 gün boyunca hastanede tedavi gördü. Sol kolu sakat kaldı ve hâlâ bedenini tam olarak kullanamıyor. Olayı tüm ayrıntılarıyla anlatmasına rağmen, hiçbir adli işlem başlatılmadı.”   ‘Vazgeçmiyoruz’   2012 yılında Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında yapılan kazıda, kemiklerin ailelere teslim edildiğini ve ailelerin cenazelerini dini törenle defnettiklerini dile getiren Sebla Arcan, olayın üzerinden 32 yıl geçmesine rağmen faillerin yargılanmadığını vurguladı. Sebla Arcan, adalet istemekten vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.   Eylem, karanfillerin Galatasaray Meydanı’na bırakılmasının ardından sona erdi.