‘Barış sürecini anadilimizle örmek istiyoruz’ 2025-07-12 09:04:23   Memihan Zeydan   BEDLÎS - MEDYA – DER yöneticilerinden Berivan Canbeg, dil çalışmalarının öncelikli olması gerektiğini belirterek, “Barış sürecini anadilimizle örmek istiyoruz” dedi.   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Demokratik Toplum ve Barış” çağrısıyla birlikte yeni bir süreç başlamış, barışın sağlanması için birçok adım atılmış durumda. Bu süreçte Kürt halkı, barış sürecinin bir getirisi olarak dil alanında da taleplerini gündeme taşıyor. Yüzyıllarca anadili üzerinden asimilasyona maruz bırakılan ve bu uğurda ağır bedeller ödeyen Kürt halkı, barışın dil üzerindeki öneminin farkında olarak taleplerini her alanda yinelemeye devam ediyor.   Bu kapsamda Mezopotamya Dil ve Edebiyat Derneği (MEDYA-DER) yöneticilerinden Berivan Canbeg, anadilin önemi ve barış sürecindeki yerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   ‘Dil kimliktir’   Berivan Canbeg, asimilasyon politikalarının yaygınlaşması tehlikesine dikkat çekerek, “Çalışanlarımız da alanda kendi ana dillerini arka plana atıp Türkçe konuşuyorlar. Bu asimilasyon çocuklarda başlıyor. Asimilasyon yüzde 80 oldu, yüzde yüz demek insanı acıtıyor. Öyle bir nesil geliyor ki neredeyse kendi dillerini konuşamıyor bu yeni nesil. Dil tüm bilmelerin anasıdır. Dilini unutan kimliğini de unutur. Çünkü dil kimliktir, dilini unuttuktan sonra zaten bir şey kalmıyor. 40-50 yaştan sonra konuşmayanlar da çok sorun olmaz ama çocuklar ve yeni nesil üzerinde durmalıyız. Bırakmamalıyız, bu yeni nesil dillerini unutmamalı, bu 21’inci yüzyılda bu asimilasyona karşı durup engel olmalıyız, anadilimizi yaşatmalıyız” dedi.   Dil için yaptıkları çalışmalara değinen Berivan Canbeg, “Festivalde stant açıyoruz, dil için en küçük bir çalışma bile bize çok anlamlı geliyor. Dile sahip çıkma, kendi anadilinde konuşmayı yaymak istiyoruz. Dili yayma, dile sahip çıkma zihniyetini oluşturmak istiyoruz. Öncelikle dile önem vermek ve bu zihniyeti oluşturmak gerekiyor. Bu standın önüne çocuklar, anneler, babalar geldiğinde bir bilinç oluşturmak istiyoruz. Standa uğrayanların kafasında dil üzerinde bir sorgulama yapmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Çocuklar bu sorgulamayı yapamasa da anne ve babalarda bu sorgulamayı yaratmak istiyoruz” sözlerine yer verdi.    Dil mücadelesi, kimlik ve barış mücadelesidir   Kürtçenin bir statüye kavuşmasını istediklerini vurgulayan Berivan Canbeg, bu dönemde en önemli alanın dil olduğunu vurguladı. Berivan Canbeg, şöyle devam etti: “Sayın Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerde dil alanına eleştirilerde bulunuyor. Neden dil çalışmaları bu kadar az? Sayın Abdullah Öcalan en çok dil çalışmaları üzerinde duruyor. Çünkü mücadelemizin önemli bir kısmı dil üzerinedir. Bu da, dilin önemini öne çıkarıyor. Mücadelenin köküne indiğinde, kökünde dil vardır. Bu mücadele ne için yapılıyor anlamadığımız zaman diğer alanların çalışması da zayıf kalıyor. Yeni bir sürece giriyoruz, bu süreç öncelikle dil çalışmaları ile başlamalı. Kürtçenin artık bir statüye kavuşturulması gerekiyor. Akademilerimizin ve enstitülerimizin olmasını istiyoruz. Okullarımızı oluşturmak istiyoruz. Nasıl temel hak olarak Türkçe okullarına engelsiz gidiliyorsa, Kürtçe okullarını açıp bu okullarda eğitim görmek istiyoruz. Temel hak olarak çocuklarımızın Kürtçe ana dillerinde eğitimlerini görmelerini istiyoruz. Bu ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ ile başlayan süreçten talebimiz, Kürtçe dilinde konuşmanın özgür olması ve okullarda kendi ana dilimizde eğitim görmek.”    ‘Barış sürecini anadilimizle örmek istiyoruz’   Berivan Canbeg son olarak, “Barış ve demokratik toplum çağrısının yapıldığı bu süreçte öncelikle çalışmaların dil ve dil alanı ile başlamasını istiyoruz. Biz umutluyuz, bu umut sadece dille sınırlı değil. Ama başlıca umutlardan biri dil alanıdır. Barış sürecini anadilimizle örmek istiyoruz. Böyle büyük ve tarihi bir süreçte kendisini örgütlemeyen bu tarihi süreci kaçırır ve geri kalır” diye konuştu.