45 yıldır şiddete uğrayan kadın: Hâlâ izlerini taşıyorum 2025-07-26 09:01:26     Şehriban Aslan   HABER MERKEZİ - Boşandığı erkek tarafından sistematik şiddete ve tecavüze uğrayan kadın, şimdi ise madde bağımlısı oğlu tarafından şiddete maruz bırakılıyor. Kadın, “Dışarıyı görmemem için üst üste 3 perde takmıştı. Yaşadıklarımın haddi hesabı yoktu, hâlâ izlerini taşıyorum” dedi.   Türkiye ve Kürdistan’da kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor; ancak bu vahim tabloya karşı herhangi bir ciddi önlem alınmıyor. İşkenceye varan boyutlara ulaşan bu şiddet, devletin cezasızlık politikalarıyla besleniyor. Devletin ve toplumun kadına yaklaşımındaki çarpıklığın yanı sıra, toplumun her kesiminde hızla yayılan madde bağımlılığı da endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Bu durum tesadüf değil: Özellikle Kürdistan’da gençler arasında sistematik biçimde yayılan uyuşturucu kullanımı, doğrudan devlet destekli özel savaş politikalarının bir parçası. Bu politikalar en çok kadınları ve gençleri hedef alıyor.   Bu karanlık tablonun çarpıcı bir örneği, bir kadının hikâyesinde saklı. Boşandığı erkek tarafından tam 45 yıl boyunca şiddete ve tecavüze uğrayan bu kadın, şimdi ise madde bağımlısı oğluyla birlikte yaşadığı için can güvenliğinin olmadığını belirtiyor. Yaşadıkları, devletin görmezden geldiği ve hatta teşvik ettiği bu düzenin açık bir yansıması.   ‘Dışarı çıkamıyordum’   Sözlerine görücü usulü evlendirildiğini belirterek başlayan kadın, şunları dile getirdi: “Evlendirildiğim erkeğin annesi engelliydi ve kimsesi yoktu. Daha bir hafta olmadan şiddet uygulamaya başladı. Dışarı çıkmama, aileme gitmeme izin vermiyordu. Hamilelik dönemimde her gün şiddete maruz bırakılıyordum. Sürekli kesici aletlerle tehdit ediliyordum. Bana dışarı adım atmak yasaktı. Sadece bana değil, annesine de aynı şeyi yapıyordu. Maruz bırakıldığım her şiddet sonrasında kurtulacağıma inanmıyordum ve kesinlikle öleceğim diyordum. Aileme bir şey demek istemiyordum. Ailemin de sorun yaşamasını istemiyordum. Kızım iki aylıkken babası askere gitti. 2 sene askerde kaldı. Askere gittiğinde ‘Asla bu kapıdan çıkmayacaksın’ dedi. Annesi ve ablası dışarıda oturuyordu, ben evden çıkamıyordum. Bebek elimdeydi, memem yara olmuştu. Bebeğe verecek hiçbir şeyim yoktu. ‘Ölüyorum’ desem de kimse beni doktora götürmüyordu. Son olarak artık çare kalmadığını görünce beni hastaneye götürdüler. Ama sağ memem delinmişti ve 15 dikiş attılar.”   ‘Kızımı 12 yaşında para karşılığı evlendirdi’   Maruz bırakıldığı sistematik şiddet sonucunda çocuklarının da psikolojisinin bozulduğunu söyleyen kadın, ailesini dahi ziyaret etmesinin yasak olduğunu ifade etti. Kadın, “İki abim ve babam hayatını kaybetti, annem kalp krizinden yaşamını yitirdi. Fakat yine de gitmeme izin vermedi. Kıskançlıktan şiddet uyguluyordu. Mesela ev böcek kaynıyordu. Bir yudum suya hasret kalıyordum. Hiçbir şeye çözüm getirmiyordu. Gelip sürekli şiddet uyguluyordu. Kimse bana yardım eli uzatmadı. Ben çocuklarıma bir sofra serip iki lokma yemek veremedim. Çocuklarıma zaten sahip çıkmadı, benim de sahip çıkmama izin vermiyordu. Bir oğlum lisede iken madde bağımlısı olan arkadaşlarına takıldı. O da bağımlı oldu. Kızım 12 yaşına gelince, babası para karşılığında yaşça büyük olan bir erkekle evlendirdi. Küçük oğlum intihar etti. Babaları evde huzur bırakmıyordu. Sürekli bana da çocuklarıma da şiddet uyguluyordu. Her gün kan revan içinde kalıyordum. Çocuklarım o halimi görmemek için kendilerini dışarı atıyordu. Hâliyle başlarına da gelmeyen kalmıyordu” dedi.   ‘Düşününce bile psikolojim bozuluyor’   Kadın devamında şu sözleri kullandı: “Bir düğün için ailemin evine gitmiştim. Oradayken yeğenlerim gelip elimi öptü. Yeğenlerim elimi öptü diye şiddet gördüm. Eve geldiğimizde bana işkence yaparak şiddet uyguluyordu. Evde ufak bir pencere vardı ve dışarıyı görmemem için üst üste 3 perde takmıştı. Yaşadıklarımın haddi hesabı yoktu. Hâlâ onun izlerini taşıyorum. Düşününce bile psikolojim bozuluyor. Kazandığı parayı farklı yerlerde harcayıp yiyordu. Bir gün olsun çocuklarının geleceğini düşünmedi. Ailem için her şeye katlandım.”   ‘Şiddetten başka bir şey görmedim’   Dışarıdaki yaşamın nasıl olduğunu bilmediğini kaydeden kadın, “Bana asla para verilmiyordu. 10 gün ya da daha çok aç kaldığım zaman annem biraz bulgur gönderiyordu. Yağım yoktu, öyle yapıp çocuklarıma veriyordum. Bir gün olsun çocuklarımın elini tutup bakkala götüremedim. Ne bayram bildim ne de aileme gidebildim. Şiddetten başka hiçbir şey görmedim. Şiddetten kaynaklı tüm dişlerimi kaybettim. Bir diğer oğlum cezaevine girdi. Çıktıktan sonra yaşananlara dayanamadığı için intihar girişiminde bulundu. Son anda yetişip kurtardık. Şimdi ne ben onu görüyorum, ne de o beni görüyor. Ne yaptığımı dahi bilmiyorum. Tüm yaşadıklarıma bakınca ısrarla boşanmak istedim. Boşanma davası açmayı başardım. Ama o gelmediği için sürekli erteleniyordu. Boşanma aşamasındayken beni 18 yerimden kesici aletle yaraladı. Kolumu kırdı. Sonrasında boşanmak zorunda kaldı. Cezaevine girdi ve çok kısa bir süre sonra çıktı” sözleriyle yaşadıklarını özetledi.   ‘Oğlum madde bağımlısı’   Madde bağımlısı olan oğlu tarafından da şiddete uğrayan kadın son olarak şöyle konuştu: “Ailem için ses etmedim, hayatımı mahvettim. Fakat hiçbiri ne bana destek oldu ne de çocuklarıma sahip çıktı. Oğlum madde bağımlısı olmuş, üstesinden gelemiyorum. Zapt edemiyorum. Sürekli şiddete uğruyorum. Oğlumu tedavi ettirmek için ailemden hakkım olanı istiyorum ama vermiyorlar. Benimle de konuşmuyorlar.   Ben yandım, başkası yanmasın   Sadece benim oğlum değil, gençlerin neredeyse hepsi madde bağımlısı olmuş. Küçük çocukların elinde bile sigara var. Bu dünyada hiçbir şeyim kalmadı. Kimse kapımı çalmıyor; aç mıyım, susuz muyum, içeride ne haldeyim bilinmiyor. Bunları anlatmamın nedeni: Ben yandım, başkası yanmasın. Kimse karşısındakine boyun eğmesin.”