Halk buluşmaları: Toplumdan kopuk bir inşa olamaz 2025-08-13 09:08:03   Pelşin Çetinkaya   ÊLIH - Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”ndan sonra başlatılan “Demokratik Toplum Buluşmalarına” ilişkin konuşan TJA aktivisti Zeynep Çelik, “Toplumdan kopuk bir inşa söz konusu olamaz. Çünkü demokratik toplum inşası; toplumla paylaşılmadan, ortak bir akılla konuşmadan inşa edilebilecek bir süreç değil” dedi.   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın İmralı Heyeti aracılığıyla 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) tarafından başlatılan "Demokratik Toplum Buluşmaları" kapsamında hem Kürdistan hem de Türkiye’nin birçok kentinde sayısız etkinlik düzenlendi. Çağrıdan sonra başlayan sürece ivme kazandırmak, süreci halka anlatmak, tartışmak ve halkın önerilerini almak amacıyla gerçekleştirilen bu buluşmalar, şimdi de kentlerde “Barış ve Demokratik Toplum Şöleni” ve yürüyüşler şeklinde devam edecek. Bu kapsamda 13 kentte şölen, miting ve yürüyüş düzenlenecek.   Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Zeynep Çelik, şimdilerde şölene dönüşen halk buluşmalarına ilişkin konuştu.   ‘Altısı özgün, 197 toplantı aldık'   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı halkla tartışmak ve anlamak amacıyla halk buluşmalarına ihtiyaç duyduklarını söyleyen Zeynep Çelik, “Gerçekleştirdiğimiz halk toplantılarını 27 Şubat 2025 tarihinde Sayın Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrı üzerine bir ihtiyaç olarak önümüze aldık. Çünkü 2015 yılında mevcut çözüm sürecinin ne ile sonuçlandığını çok iyi bilen, yaşayan bir halk gerçekliği ile karşı karşıya kaldık. Bundan kaynaklı halkın tekrar o endişeyi yaşamaması için, halkın bu süreçte gerçek anlamda nihai beklentisinin ne olduğunu anlayabilmek ve ona göre kendimize bir yol haritası çizebilmek için halk toplantıları alma ihtiyacı duyduk. Çünkü demokratik toplum inşası topluma empoze edilmeden, toplumla paylaşılmadan, ortak bir akılla konuşmadan inşa edilebilecek bir süreç değil. Bu kapsamda Batman merkez, ilçeler ve köyler dahil olmak üzere toplam 197 tane toplantı aldık. Bu yıl 197 toplantı haricinde bu sürecin öncülüğünü kadınların yapması gerektiği inancından kaynaklı ayrı olarak 6 tane de kadın özgün toplantısı aldık” ifadelerini kullandı.   ‘Halkın süreçte aktif rol oynaması gerekiyor’   Zeynep Çelik, toplumun demokratik toplum inşasının merkezinde yer alması gerektiğini ifade ederek, “Toplumdan kopuk bir inşa söz konusu olamaz. Bu yüzden biz aldığımız toplantıların ciddiyeti üzerinde duruyoruz. Çünkü halkın da o inşanın birer öznesi olduğunun bilincinde olması gerektiğini vurguluyoruz. Bu süreç, sadece devletin belli bir bürokrasisine ya da bizden doğru o bürokrasinin temsiliyet boyutuyla katılan arkadaşlara bırakılmayacak kadar hassas bir konu. Çünkü Türkiye'de yaşayan bütün insanları kapsayan bir süreçten bahsediyoruz. Türkiye'de yaşayan insanların haklarını güvence altına alan bir hukuksal zeminden bahsediyoruz. Bu yüzden toplumun her kesiminden insanın buna katılması, aktif rol oynaması gerekiyor” sözlerine yer verdi.   ‘Halk adımları bekliyor’   Toplumda aktif rol alabilecek mekanizmayı inşa etmeye çalıştıklarını ifade eden Zeynep Çelik, “Biz, bu sayede mevcut istediğimiz komünleri, halk meclislerimizi kuracağız. Yani birebir toplumda mevcut yaşanan her soruna, olaya birebir aktif müdahale eden, çözüm odaklı yaklaşabilen bir mekanizmayı inşa etmeye çalışıyoruz. Bundan kaynaklı bu toplantılar önemli ve bundan kaynaklı bu toplantılara ciddi yaklaşıyoruz ve yaklaşılması gerekiyor. Yine baktığımızda süreçte Kürt tarihi açısından çok ciddi anlamda adımlar atılıyor, silahlar bırakılıyor, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'dan açıklamalar geliyor. Bizden doğru sürekli olumlu yaklaşımlar varken devletin hala somut bir adım atmaması halkta ekstra bir ciddi endişeye neden oluyor. Halk adımları bekliyor” dedi.   Dikkat isteyen bir süreç   Zeynep Çelik, kritik süreçlerde adımların dikkatli atılması gerektiğini belirterek, “Demokratik toplum adımların dikkatli atılması gereken bir süreç sonucunda inşa edilebilir. Türkiye açısından baktığımızda evet barışı isteyen bir devlet var ama şunu da kabul etmek ve görmek gerekiyor; bir tarafta da barışı istemeyen ve sabote etmek isteyen bir kesim de her zaman vardır. Bu yüzden bazı şeyler olduğu gibi halka tam anlamıyla yansımıyor. Ama biz bu inşanın gerektiği gibi ilerletileceğine inanıyoruz. Halkı da bu anlamda umutlu olmaya davet ediyoruz. Süreklilik arz eden bir durumdur. Ve bundan kaynaklı bir süre halkımızla birlikte bu sürecin en büyük inşacısı olmanın önünde ne engel varsa birlikte aşacağız” şeklinde konuştu.