Amed’de çölyak hastalığı olanlara nefes oldu 2025-09-21 09:05:15     Şehriban Aslan   AMED - Kentte çölyak hastalığı olanlar beslenme konusunda büyük zorluklar yaşarken, Gulan Yaşa açtığı fırın ve kafe ile bu soruna çözüm üretmeye çalışıyor. Gulan Yaşa, fırın ve kafe için özellikle ailelerden ve çocuklardan çok olumlu geri dönüşler aldığını belirtti.   Kürdistan ve Türkiye’de çölyak hastalığı her geçen gün artıyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre hastalık, toplumun yaklaşık yüzde 1 ile yüzde 3’ünü etkiliyor. Bakanlığın sayfasında yer alan bilgilere göre, hastaların yalnızca yüzde 10’una tanı konulabilmiş durumda. Sistemden elde edilen verilere göre, 2023 Kasım ayı sonu itibarıyla ülkede tanı konulmuş çölyak hasta sayısı 166 bin 614 olarak kaydedildi. Bu veriler, Kürdistan’da çölyak rahatsızlığının en çok görüldüğü kentlerden birinin Amed olduğunu ortaya koyuyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre yalnızca Amed’de 7 bini aşkın tanılı hasta bulunuyor. Ancak tanı konulmayan ya da “gizli çölyak” olarak adlandırılan vakaların sayısının bilinmemesi, gerçekte hasta sayısının çok daha yüksek olduğunu düşündürüyor.   Tüm bunların yanı sıra, çölyak hastaları pek çok yerde beslenme konusunda ciddi sorunlar yaşarken, Amed’de glutensiz beslenenlerin de benzer sıkıntılarla karşılaştığı biliniyor. Bu eksikliği fark eden Gulan Yaşa, kentte bir çözüm oluşturmak için adım attı. Önce Amed’de glutensiz ürünler üreten bir fırın açan Gulan Yaşa, ardından insanların daha rahat ulaşabilmesi için aynı ürünlerin yer aldığı bir kafe kurdu.   ‘10 yıldır fibromiyalji hastasıyım’   10 yıldır fibromiyalji hastası olduğunu söyleyen Gulan Yaşa, kendisinin de bir nevi çölyak hastası olduğunu belirtti. Gulan Yaşa, “Benim hastalığımda çölyaklılar gibi ömür boyu olan bir şeydir. Çünkü onun da çölyak gibi aşamaları var. Ağrıları gittikçe artıyor. Ağrılarda artma olunca ne yapabilirim, nasıl yapabilirim diyetisyenle, doktorla derken glutensiz beslenmem ve spor yapmam gerektiği söylenildi. Diyetisyen buldum ve yanında bir buçuk yıl tedavi oldum. Ardından bende çölyaklılar gibi çölyak ürünleriyle beslenmeye başladım” dedi.   ‘Çocuklar için bu işe girmeye başladık’   Gulan Yaşa, eşinin yeğenlerinde çölyak hastalığı çıktığını kaydederek, “Bizim ailede, sülalede hiç çölyak yoktu. Eşimin iki yeğeninde çıkınca araştırdık ve aslında çölyak rahatsızlığının oldukça yaygın olduğunu öğrendik. Çocuklar sürekli bize ‘Ekmeği nasıl yapacağız?’ diye soruyordu. Çünkü hem çölyak ürünlerine ulaşmak hem de bu ürünleri evde yapmak oldukça zorlayıcı. Benim en büyük şansım eşimin 30 yıllık fırıncı olmasıydı; ekmeğimi o yapıyordu. Buna rağmen çölyak hamuruyla ekmek yapmak çok zor oluyor. Söz konusu çocuklar olunca biz de ayrı bir hassasiyet gösterdik ve çölyak ürünleri satılan bir yer açmaya karar verdik. Ailelerden ve çocuklardan çok olumlu geri dönüşler aldık. Başta sadece ekmek üretmeyi düşünüyorduk, ancak aileler çocuklarının farklı taleplerini iletince dayanamadık ve birçok farklı ürün çıkarmaya başladık” şeklinde konuştu.   ‘Talepler doğrultusunda kendimizi geliştiriyoruz’   Çölyakın daha ağır bir rahatsızlık olduğunu dikkat edilmezse bağırsak kanserine yol açılabileceğini ifade eden Gulan Yaşa, “Özelde çocuklar genelde de çölyak olanlar dışarıda yeteri kadar beslenemiyor çünkü her şeyi yiyemiyor. Yiyemediği gibi de bir şey bulamıyorlar. Böyle olunca da tatlı, kurabiye, yaş pasta, simit, poğaça ve daha birçok ürün çıkarmaya başladık. Ailelere de kolaylık olsun istedik. Aileler çocuklarının sevindiğini görünce mutluluktan ağlıyordu. Çocuklar sayesinde kendimizi daha da geliştirdik. Gözleme, lavaş, soğuk baklava, cevizli ve fıstıklı baklava, içli köfte çıkarmaya başladık. En önemlisi de Ramazan ayında çiğköfte çıkarmaya başladık. Talepler neyse onları karşılamaya çalışıyoruz. Bunun devamı da gelecek” sözlerine yer verdi.   ‘Çölyaklılar için kafe de açtık’   İlk şubelerini Amed’in Yenişehir ilçesine bağlı Ofis semtinde açtıklarını belirten Gulan Yaşa, ikinci şubelerini ise Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesinde Diclekent semtinde bir kafe olarak hizmete açtıklarını söyledi. Gulan Yaşa, “Ailelerin çocuklarıyla birlikte rahatça oturabilecekleri bir ortam yaratmak istedik. Çocuklar en çok hamburgeri seviyor; onlar için hamburger, mantı ve daha birçok yiyecek hazırlıyoruz. Sadece çocuklar değil, çölyak hastalığı olan yetişkinlerin de gelip keyifle vakit geçirebileceği bir yer açtık” dedi.   ‘Ürünlerimizin takipçisi de oluyoruz’   Çölyaklıların hassasiyetini bildikleri için yiyecek aşamalarına çok dikkatle ve titizlikle yaklaştıklarına vurgu yapan Gulan Yaşa, “Ürünlerimizi sattıktan sonra takipçisi de oluyoruz. Hem memnun olup olmadıklarını hem de kendilerini rahatsız edip etmediklerini soruyoruz. Çıkan en ufak bir sıkıntıda ürünlerimizi test ediyoruz. Bugüne dek tek bir şikâyet geldi. Şikâyetin bizden kaynaklı olup olmadığını öğrenmek için de ürünlerimizi teste tabi tuttuk ve ürünlerimizden yana sıkıntı olmadığı ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.   ‘Çocuklarınızla aynı sofraya oturun’   “Çölyak rahatsızlığı olanlara acıyarak ya da üzülerek bakmayın” diyen Gulan Yaşa, “Ben kendimden örnek verecek olursam; ilk bu beslenmeyi yaptığım zaman annemler benim yanımda yemek yemiyordu. Ailem beni her gördüğünde ağlıyordu. Sürekli aç kaldığımı düşünüyordu. Biz de ailelere diyoruz ki çocuklarınızla aynı sofrada oturun. Onun yediği yemeği siz de yiyin. Onun ekmeğinden siz de tadın. Sen daha güzel sağlıklı besleniyorsun deyin. Yani çocuğa bu psikolojiyi yüklemeseler çocuk her halükarda sağlıklı beslendiğinin farkına varacak. Birçok aile glütensizin ne kadar sağlıklı olduğunun da farkında değil aslında. Hastalık diyor geliyor, ağlıyor, testlerini getiriyor. İşte ‘çocuğum çölyak olmuş, ben ne yapacağım’ diye soruyor. Yani sen dikkat edersen zaten bir sağlık sorunu yaşamayacak” diyerek yaşananları dile getirdi.   Ailelerle yardımlaşma    Gulan Yaşa, son olarak şu sözlere yer verdi: “Tüm bunların yanı sıra askıda ekmeğimiz var. Mesela maddi durumu olmayan aileler var. Tabii bizde listeleri de var, numaraları da var. Arayıp gelip alabileceklerini söylüyoruz. ‘Biz hep sizin yanınızdayız’ diyoruz. Zaten burayı sizin için açmışız diyoruz. Müşterilerin çoğu da bu durumu biliyor. Bildikleri için durumu iyi olan gelip belli bir miktar yiyecek bırakıyor. ‘Bunu bizim adımıza durumu olmayanlara verin’ diye.”