Düşünce kuruluşları Meclis komisyonunda 2025-09-24 14:07:03   ANKARA - Düşünce ve araştırma kuruluşlarının aktarımda bulunduğu Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 12'nci toplantısının ilk oturumu tamamlandı.    Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 12'nci toplantısında düşünce ve araştırma kuruluşları temsilcileri, Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne ilişkin görüş, öneri, eleştiri ve taleplerini aktardı.    Ekim’de dinlemeler tamamlandıktan sonra yasa süreçlerine geçilecek   Konuşmalara geçilmeden önce Meclis Başkanı komisyonun açılış konuşmasında dinlemelerin Ekim ayında da süreceğini ve sonrasında yasa yapım süreçlerine geçileceğini ifade etti. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyonun, bugüne kadar 11 toplantıda 80 kişiyi dinlediğini, 50 saati aşan çalışmalar sonucunda 830 sayfalık tutanak tutulduğunu belirterek, “Artık dinleme faslının sonuna yaklaşıyoruz. Ekim ayı içinde, sizlerden gelen tekliflerle belirlenen diğer sivil toplum kuruluşlarını da dinledikten sonra, Meclis Genel Kurulu’na sunulacak yasal düzenlemeler ve kapsamlı bir çalışma raporu hazırlığına geçeceğiz” dedi.    ‘Güven oluşturulmalı’   Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) temsilcisi Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, barış sürecinin sadece güvenlik meselesi olmadığını, tarihsel bir eşikte bulunulduğunu vurguladı. Murat Yeşiltaş, “Silahların bırakılması önemli, ancak toplumun süreci içselleştirmesi ve farklı kimliklerin eşit yurttaşlık temelinde güvende hissetmesi gerekiyor” diye ekledi.   Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) temsilcisi Mesut Azizoğlu ise, barış sürecine toplumsal iknanın uzun bir süreç gerektirdiğini, bazı kesimlerin hiçbir zaman ikna olmayabileceğini belirterek, “Çözümsüzlüğün uzun vadeli sonuçları hakkında toplum bilgilendirilmeli. Kürt meselesi; dil, kimlik, hukuk ve demokrasi meselesidir” diye kaydetti.    ‘Cesur adımlar    DİTAM'ın bir diğer temsilcisi Sedat Yurtdaş, “Komisyon, topluma eşitlik hissini verebilmek için daha cesur olmalı. Tarafsız arabuluculuk güvenin köprüsüdür. Şeyh Said dönemi ve 90’ların faili meçhul arşivleri açılmalı” diye konuştu.   ‘Toplumun sessiz onayı güçlü desteğe dönüşebilir’   Sonrasında konuşan Rawest Araştırma temsilcisi Roj Girasun da, “Kürtlerin üçte biri Türkiye’nin batısında yaşıyor ve geri dönmeyi düşünmüyor. Kırsalda değil, kentlerde yaşıyorlar. Kürtler kimliklerini daha çok sahipleniyor, ama aynı zamanda daha ‘Türkiyeli’ hissediyor ve bu paradoks bir fırsat sunuyor. Sessiz onay, sürece açılmış bir kredidir. Doğru adımlar atılırsa güçlü desteğe dönüşebilir" dedi. Roj Girasun, güven artırıcı adımların önemine dikkat çekerek, tutsak siyasetçilerin serbest bırakılmasının ve kayyımların kaldırılmasının, devletin inisiyatifinde olan pratik adımlar olduğunu belirtti.   Kürt Çalışmaları Merkezi Temsilcisi Reha Ruhavioğlu ise komisyonun toplumsal dönüşümünü izleyen bir rol üstlendiğini belirtti.    Komisyonun 12’nci toplantısının birinci oturumu sona erdi.