Medyada şiddetin görünmeyen dili 2025-10-05 09:06:04     Neslihan Kardaş    HABER MERKEZİ – Kadınların şüpheli ölümleri, medyada “kaza” olarak sunuluyor. Bu dil, şiddeti gizliyor, failleri görünmez kılıyor.   Son haftalarda Türkiye’nin birçok kentinde kadınların “balkondan düştüğü” iddiasıyla yaşamını yitirdiği olaylar art arda yaşandı. Her biri “kaza” olarak sunulan bu ölümler, kamuoyunda giderek alıştırılmak istenen bir şiddet biçimine dönüşüyor. Medya, bu olayları sorgulamadan aktardığında kadın katliamlarının üzeri örtülüyor; faili görünmez, kadın ise istatistiksel bir rakama indirgeniyor.   Kadınların balkondan “düştüğü” iddiasıyla verilen haberlerde çoğu kez şiddet olasılığı görmezden geliniyor. Oysa geçmişte benzer şekilde “düştü” denilen birçok olayın erkek şiddeti sonucu gerçekleştiği ortaya çıkmıştı. Buna rağmen haberlerde kullanılan dil, kadının yaşam hakkı ihlalini sıradan bir “ev kazası” gibi gösteriyor; böylece şiddet sistematik biçimde normalleştiriliyor.   Kadın yok, eylem var   “Çamaşır asarken düştü” gibi başlıklar, kadını özne olmaktan çıkarıyor. Kadının yaşam hakkı ihlali, gündelik bir olaymış gibi sunuluyor. Kadının ismi yerine “çamaşır”, “balkon” veya olayın yaşandığı yer öne çıkarılıyor. Böylece bir kadın ölümü, sıradan bir kaza olarak sunuluyor.    Normalleştirilen dil, failleri görünmez kılıyor   Haberlerdeki bu yaklaşım, kadın katliamlarını sorgulamayan, şiddeti görünmez kılan ve sorumluluğu belirsizleştiren bir dil yaratıyor. Olaylar “öldü” ya da “hayatını kaybetti” gibi pasif sözcüklerle aktarılırken, olası şiddet ilişkisi ve faili araştırma gereği göz ardı ediliyor. Bu da şüpheli kadın ölümlerinin üstünün örtülmesine neden oluyor.   Basının sorumluluğu: Kadını görünür kılmak   Kadınların yaşam hakkı her gün sistematik biçimde ihlal edilirken, medya dili de bu şiddeti yeniden üretiyor. Oysa basının görevi, her şüpheli ölümde faile dikkat çekmek, kadını özne olarak görünür kılmak ve yaşam hakkını merkeze almaktır.   Kadınların yaşam hakkını savunmak, haberi “kaza” değil, bir hak ihlali olarak yazmakla başlar. Erkek egemen dili yeniden üretmeyen her haber, kadın yaşamını koruyan bir söz haline gelir.   Şüpheli kadın ölümlerini normalleştiren bazı haber örnekleri:   “*Balkonda çamaşır asarken 15 metre yükseklikten düşen kadın öldü – Haber7   *Şanlıurfa’da balkondan düşen kadın hayatını kaybetti – Urfadasin   *İTÜ yurdunda balkondan düşen kadın öğrenci hayatını kaybetti – Evrensel   *Gece balkondan düşerek ölen Elif Atalay’ın cansız bedeni sabah bulundu – Hürriyet"