Şêxmeqsûd ve Eşrefiye’de fiziki savaşın hazırlığı mı yapılıyor? 2025-10-08 09:07:03     Derya Ren    HABER MERKEZİ – Geçici Şam Hükümeti’nin Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallelerine yönelik gerçekleştirdiği saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Mahalle Meclisi Eşbaşkanı Hevîn Süleyman, “Fiziki savaşın hazırlıkları yapılıyor” dedi.   Geçici Şam Hükümeti, son günlerde Halep'in Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallelerine yönelik ablukaya alma politikası geliştirirken, halkın buna karşı vermiş olduğu direniş sürüyor. Geçici Şam Hükümeti, 6 Ekim günü akşam saatlerinde her iki mahallenin giriş çıkışlarını tank ve zırhlı araçlarla kapattı. Şam hükümetine bağlı güçler, mahalleye girmeye çalıştığı sırada, iki kişi yaşamını yitirdi, onlarca kişi yaralandı.   Yaşananlar karşısında halkın protestosu sonucunda Geçici Şam Hükümeti geri adım atarak mahallelerden çekildi. Şêxmeqsûd ve Eşrefiye’de yaşayan yurttaşlar, tehlikenin hâlâ devam ettiğini aktardı.   Konuya dair Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Mahalle Meclisi Eşbaşkanı Hevîn Süleyman, JINNEWS’e konuştu.   ‘Abluka öncesi kitaplar dağıtıldı’   Baas rejiminin yıkılmasından sonra gelinen süreci değerlendiren Hevîn Süleyman, HTŞ’nin gelmesiyle Suriye’de farklı bir değişim yaşanmadığını söyledi. Hevîn Süleyman, “Zihniyet, sistem ve ülke yönetimi açısından herhangi bir değişim yaşanmadı. Bununla birlikte halkın taleplerine bir cevap olmadı. Din anlamında, dini ve radikal çıkışlarını hâlâ bitirmedi. Kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Yaşanan kriz ve kaos en çok da kadın alanında yaşanıyor. Kadınlara şu an sadece cihatçıların çoğalması için bir araç olarak bakıyorlar. Abluka öncesinde radikal İslam’ı anlatan kitaplar bölgede dağıtılıyordu” diye ekledi.   ‘Kimlikler üzerinden katliam yapılıyor’   Suriye’de yaşayan farklılıklara değinen Hevîn Süleyman, yaşanan saldırıların bu farklılıkları ortadan kaldırmanın bir parçası olduğunu belirtti. Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahalleleri ablukasından önce, Suriye’nin kıyı kentleri ve Süveyda’da yaşananların çözümlenmesi gerektiğini ifade eden Hevîn Süleyman, “Yaşananlar bilinçli yapılıyor, bunu görmek gerekiyor. Yapılan saldırılar planlı bir şekildedir. Demokratik sistemin inşasına karşıdır. Kimlikler üzerinden katliam yapılıyor” ifadelerini kullandı.   ‘10 Mart Antlaşması’ vurgusu   Hevîn Süleyman, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sunmuş olduğu çözüm perspektifinin sorunları çözebileceğinin altını çizerek şunları söyledi: “Yaşananlar büyük bir savaşın habercisidir. 10 Mart Anlaşması’na uyulsa böyle bir durum yaşanmaz. 1 Nisan’da her iki mahalle için görüşmeler yapıldı. Bu görüşmeler kapsamında bir anlaşmaya varılmıştı. Ancak şu an yaşananlara bakıldığında bu anlaşmalara uyulmadığını görüyoruz. Türk Devleti de yaşanan bu durumun sorumlusudur. Her iki mahalle çevresine konuşlandırılmış olan çetelerin eğitilmesinde ve mevzilerin oluşturulmasında Türk Devleti’nin eli var. 10 Mart Antlaşması’ndan sonra komitelerimizi oluşturduk ama kadınlar komitede yer aldığı için kabul etmiyorlar.”   ‘Fiziki savaş hazırlıkları yapılıyor’   Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallelerinde yaşananların dışında Halep’te de HTŞ tarafından yurttaşlara saldırıların olduğunu kaydeden Hevîn Süleyman, “Halep’in içerisinde neredeyse her gün birkaç kişi katlediliyor. Bundan kaynaklı da halk Geçici Şam Hükümeti’nden razı değil ve yönünü Özerk Yönetim’in bulunduğu bölgelere veriyor. Her iki mahallede özel savaş zaten yürütülüyor, bununla birlikte fiziki savaşın da hazırlıkları yapılıyor. HTŞ’ye bağlı medya, karışıklık çıkması için propaganda yapıyor. Buna karşı biz de her iki mahallede çalışmalarımızı yürütüyoruz. Halkın saldırılara karşı savunma hattı oluşturması için çabalıyoruz” şeklinde konuştu.   ‘Yönümüzü Önder Apo’ya dönmeliyiz’   Her iki mahallede yaşanan ablukanın Suriye’nin genelinde yapılmak istendiğini vurgulayan Hevîn Süleyman, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye başta olmak üzere birçok devlet yaşanan durumların bir parçasıdır. Bu durum, görüşmelerin sekteye uğramasına neden oluyor. Şu an bu mahallelerde yaşananların Kürdistan’da yaşananlarla yakından bağlantısı var. Türkiye, Kürtleri Rojava’da yok etmek istiyor; bunu aynı şekilde Kürdistan’da da yapmak istiyor. Ortadoğu’nun bu kaos ve savaş ortamından çıkması için Önder Apo’nun çağrısına karşılık vermeliler. Çatışmaların durması için yönümüzü Önder Apo’ya dönmemiz gerekiyor.”