‘Helin’den sonra yarım kaldık’ 2025-10-11 09:05:11   Şehriban Aslan    AMED - Helin Şen’in katledilmesinden sonra yarım kaldıklarını söyleyen annesi Nazmiye Şen, “Aile bütünlüğümüz bozuldu ve her yanımız eksik kaldı. Kız kardeşi ablasını hiç görmedi bile. Kızımın fotoğrafları her yerde asılı ve her gün fotoğraflara konuşuyorum” dedi.   Amed’in Sûr ilçesinde sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği 12 Ekim 2015’te ekmek almak için dışarıya çıkan Helin Hasret Şen, kobra tipi zırhlı araçtan açılan ateşle katledildi. Helin Şen’in cenazesi, aralıksız ateşe devam edilmesi yüzünden yaklaşık bir saat sonra Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne kaldırılabildi. Helin Şen’in yaşamını yitirmesinden sonra henüz bir soruşturma yapılmamış, deliller toplanmamışken, Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada “örgüt üyeleri tarafından kolluk güçlerine saldırı olduğu, saldırı esnasında 12 yaşında bir çocuğun yaralandığı ve tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdiği” iddia edildi.   Helin Şen'in ailesi ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi avukatlarının verdiği uzun soluklu mücadelede Helin Şen’i katleden fail polis Abdullah Ercan, "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. 19 Ekim 2023 tarihinde görülen karar duruşmasında fail hakkında “taksirle öldürme” suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verilirken mahkeme cezayı 6 yıl 3 aya indirip tutuklanma talebini reddetti. Ayrıca mahkeme Helin Şen’i katleden fail polis Abdullah Ercan’a indirim uygulayarak verilen cezanın gerekçesini açıkladı. Gerekçede Helin’in katledilmesine değil failin geleceğine öncelik verildi.   ‘Helin’den sonra yarım kaldık’   Kızının katledilişinden sonra yarım kaldıklarını söyleyen Nazmiye Şen, “Aile bütünlüğümüz bozuldu ve her yanımız eksik kaldı. Kız kardeşi ablasını hiç görmedi bile. Kızımın fotoğrafları her yerde asılı ve her gün fotoğraflara konuşuyorum. Bir sıkıntım olduğunda ve ağlamak istediğimde hep fotoğrafına bakıyorum. Ben bu durumda olduğumda çocuklarım bu durumdan ister istemez etkileniyorlar. Biz ondan sonra bir aile olamadık. Sanki bizler cezalandırıldık ve acıya mahkûm olduk. Acıyı iliğimize kadar yaşıyoruz. Bizim yaşadığımız normal bir ölüm değil. Katledilen bütün çocukların ailesi şu an benimle aynı durumu yaşıyor. Bizde bitmeyen bir yas var. Neden? Çünkü benim kızımın katili elini kolunu sallayarak hâlâ görevini yapıyor. İçimize zerre su serpilmiyor” diyerek yaşadıklarını anlattı.   ‘Geceleri uyuyamıyorum’   Geceleri uyuyamadığını kaydeden Nazmiye Şen, bir anının bile Helin Şen’i düşünmeden geçmediğini ifade etti. Nazmiye Şen, “Her gece odalarda geziyorum. Helin’in yokluğu beni çok derinden etkiledi, öyle ki diğer çocuklarımla eksik ilgileniyorum, dengeyi kuramıyorum. Ya çok fazla şımartıyorum ya da korkularımdan dolayı baskılıyorum. Biz yarım bir aileyiz ve hiçbir zaman bütünleşmeyeceğiz. Sofrada ya da bir yere giderken yarım kalıyoruz. Çocuklarım yatarken bir yatak boş, çocuklarımı kaldırırken biri eksik. Bir anne karda, yağmurda, çamurda, soğukta çocuğunu dışarıya salmaz; benim çocuğum kara toprağın altında kalıyor” şeklinde belirtti.   ‘Canımızın bedeli 6 yıl 3 ay mıdır?’   “Kızımın katledilişinin üzerinden 11 yıl geçti” diyen Nazmiye Şen, “Bize ceza verdiler. Hem canımızdan hem de evladımızdan ettiler ama cezalandırılan biz olduk. 12 yaşında bir çocuk, kendi mahallesinde, sokağında sırf kahvaltı yapabilmek için, bir ekmek götürmek için dışarı çıkan bir kız çocuğu katledildi. Dosyada dört yıl boyunca gizlilik kararı vardı. Açılan mahkemeler oldu. İkinci mahkemede Valilik onayı yoktu ve mahkeme bundan dolayı kapatıldı. Ve tekrar mahkeme oldu. Aile ve avukatlar olarak büyük bir mücadele verdik, gazeteciler sesimize ses oldu. 9 yılın sonunda sanık polise 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Ceza verildi ama tutuklama verilmedi. Bizim canımızın bedeli 6 yıl 3 ay mıdır? Bir annenin evladını kara toprağa bırakması sizce 6 yıl 3 ay mıdır” diye sordu.   ‘Annelerin çektiği acılar birdir’   Failin elini kolunu sallayarak gezdiğine dikkat çeken Nazmiye Şen, “Verilen cezayla ve böyle cezasız gezmesiyle kim cezalandırıldı? Bu topraklarda yaşayan anneler cezalandırıldı. Failler kesinlikle cezalandırılmıyor. Biz anneler olarak verdiğimiz mücadelede hiç korkmadık, pes etmedik ve sindirilmedik. Hiç pes etmeden mücadele verdim. Dosya Yargıtay’da ve bozulmadan gelirse itiraz edeceğim. Sanığın müebbet almasını istiyorum, en ağır cezayı alsın. Adalet yerini bulsun. 11 yıldır çalmadığım kapı kalmadı. Türkiye’de yaşamak çok zor. Artık benim gibi annelerin ağlamasını istemiyorum. Dağdakilerin, polis veya askerlerin annesi ağlamasın. Tek bir gerçek var, o da annelerin çektiği acıdır. Herkes kendi evladına ağlar ve ateş düştüğü yeri yakar. O ateş içinde kor kor olur, öldürmez ama ölümden beter eder. O acıyı iliğine kadar yaşarsın ve o acı seni yaşatmaz; sadece nefes aldırır” dedi.   Anneden çağrı   Nazmiye Şen son olarak şu sözlere yer verdi: “Buradan herkese sesleniyorum; Helin’in dosyasına herkes sahip çıksın. Adalet yerini bulsun. Eğer biz de Türkiye vatandaşıysak çocuklarımıza adaletin aşılanmasını istiyorum. Bugün kızımı öldüren bir polis memuruydu, eğer en ağır cezayla yargılansaydı başka Helin’ler ölmezdi. Yediden yetmişe kimse ölmezdi ama biz yediden yetmişe öldük.”