Uluslararası Göçmenler Günü’nde hak temelli politika çağrısı 2025-12-17 13:56:24   İSTANBUL - Göçmen, Mülteci ve Dayanışma Ağı, 8 Aralık Uluslararası Mülteciler Günü kapsamında gerçekleştirdikleri açıklamada, “Bugün dayanışmayı büyütmenin ve barışı birlikte inşa etmenin mümkün olduğuna inanıyor, tüm kamu kurumlarını göçmenlerin haklarını gözeten, bir arada yaşamı ve barışı güçlendiren kapsayıcı ve hak temelli politikalara davet ediyoruz” mesajı verildi.   Göçmen, Mülteci ve Dayanışma Ağı, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü dolayısıyla Beyoğlu’nda bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın açıklamasına Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Çınar Altan’ın yanı sıra birçok hak savunucusu katıldı.   Basın toplantısının gerçekleştirildiği salona “18 Aralık Uluslararası Mülteciler Günü: Bir arada insanca bir yaşamı inşa edeceğiz” pankartı açıldı. Basın metni Kürtçe, Türkçe ve Arapça okundu. Türkçesini Suriye Sığınmacılar Platformu Sözcüsü Yıldız Önen okudu.    Burada ilk olarak İHD Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Gülseren Yoleri söz aldı. Gülseren Yoleri, “Dünyada 22 milyonun üzerinde sığınmacı mevcut, bu sayı giderek artmaktadır. Sığınma hakkına ve temel insan haklarına erişemediklerine dair çeşitli veriler mevcut. Bu nedenle biz çalışmalarımızda göç politikalarının insan haklarına uygun hale getirilmesini istiyoruz. Uluslararası sözleşmelere imza atanları bu sözleşmelere uymaya çağırıyoruz. Sadece Türkiye’de sığınma hakkı boşa düşüyor. Tayyip Erdoğan’ın 2025 Nisan’ında söylediğine göre 4 milyon mülteci olduğunu belirtti. Fakat biz çalışmalarımızda yasa dışı geri gönderme uygulamalarının yapıldığını görüyoruz. Kayıtsız göçmenler yer alıyordu fakat şu an Suriyeliler de yer almaktadır. Sığınma hakkına ve temel haklara erişememek, mültecilerin yaşam hakkı ihlaline yol açmaktadır” dedi.   ‘Onurlu yaşam koşulları sağlanmalı’   18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü’nde, farklı nedenlerle göç etmek zorunda kalan milyonlarca insanın birçok hak ihlaliyle karşı karşıya kaldığını söyleyen Yıldız Önen, göçmenlere yönelik ayrımcılık, nefret söylemi ve dışlayıcı yaklaşımların toplumsal barışı zedelediğini vurguladı. “Eşitlik ve kapsayıcılık temelinde geliştirilen politikalar ortak yaşamı güçlendirmektedir” diyen Yıldız Önen, “Bir arada yaşamak, farklı kimlikler, diller ve kültürler arasında karşılıklı saygı ve dayanışmayı güçlendirmekle mümkündür. Barış, yalnızca çatışmaların sona ermesi değil; herkes için adil, güvenli ve onurlu yaşam koşullarının sağlanmasıdır. Göçmenlerin toplumsal yaşama eşit biçimde katılabildiği, haklarının korunduğu bir ortam, kalıcı ve sürdürülebilir barışın temelini oluşturur” dedi.   ‘Hak temelli bir politikaya davet ediyoruz’   Göçmen ve Mülteci Dayanışması Ağı’nın göçmenlerin karşı karşıya kaldığı hak ihlallerini takip ettiğini dile getiren Yıldız Önen, “Bugün de dayanışmayı büyütmenin ve barışı birlikte inşa etmenin mümkün olduğuna inanıyor, tüm kamu kurumlarını, yerel yönetimleri ve toplumu göçmenlerin haklarını gözeten, bir arada yaşamı ve barışı güçlendiren kapsayıcı ve hak temelli politikalara davet ediyoruz” şeklinde konuştu.   Dayanışma çağrısı!   Son olarak konuşan Çınar Altan, göçlerin savaşların artmasıyla giderek arttığına dikkat çekerek şunları paylaştı: “Bu küresel açıdan giderek artıyor. Göçmenler gittikleri yerlerde sömürünün ve ayrımcılığın en vahşi boyutuyla yüzleşiyor. İnsan haklarına yönelik mücadelede sınır dışı edilme tehlikesi oluyor. Türkiye’nin ayrıştırıcı bir rolü var; faşist eğilimler göçmenler üzerinden kendini var etmeye çalışıyor. Biz bu kilidi açmaya çalışıyoruz. Bu kilidi açacak olan ezilenlerin dayanışmasıdır.”