Dilovası katliamı: Sorumlular hâlâ yargılanmadı 2025-12-31 09:03:38   Devrim Fındık   KOCAELİ – Dilovası katliamında hayatını kaybedenlerin yakınları, yangına dair hazırlanan iddianamenin eksik olduğunu belirterek, katliamın asıl sorumlularının yargılanmadığı sürece aynı katliamların devam edeceğini söyledi.    Kocaeli'nin Dilovası ilçesi Mimar Sinan Mahallesi’nde bulunan Ravive Kozmetik adlı parfüm deposunda 8 Kasım'da çıkan yangında 3 çocuk 7 kişi yaşamını yitirdi. Hayatını kaybeden kadın ve çocukların isimleri şunlardı: Şengül Yılmaz (59), Hanım Gülek (52), Esma Dikan (31), Tuğba Taşdemir (17), Nisanur Taşdemir (15), Cansu Esteoğlu (15).   Fabrikada çalışanların ne sigortası ne de can güvenliklerini önleyecek bir iş güvenliği olmamasının ihmaleri sonucu yaşamını yitirdi.    İddianame    Katliamla ilgili 13 Aralık'ta hazırlanan iddianamede, Ravive Kozmetik San. ve Dış Tic. A.Ş. ile LYKKE Kozmetik firmasının yetkili ortakları ile işyerinin fiili sorumlularına yönelik çeşitli suçlamalar yer aldı. İddianamede, Ravive Kozmetik ile LYKKE Kozmetik firmasının yetkili ortakları ve yaşamını yitiren patron Kurtuluş Oransal’ın oğulları İsmail Oransal ile Altay Ali Oransal, Aleyna Oransal ve Gökberk Güngör hakkında “olası kast” suçlamasıyla cezalandırılmaları talep edildi.   İşyerini denetlemekle yükümlü olan iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekiminin çalıştığı Küresel OSGB yetkilileri, Oransal ailesinin akrabaları ile Akat Kozmetik firmasının sahibi Ali Osman Akat ve üç kişi hakkında ise farklı suçlardan ceza talebinde bulunuldu.   Sigortasız çalıştırıldılar   İddianamede, Ravive Kozmetik bünyesinde sigortalı olarak yalnızca 8 çalışanın bulunduğu, bu kişilerin de Oransal ailesine ait merkez ofiste masa başı çalışanlar olduğu  iddia edildi. Yaşamını yitiren 7 kişinin ise sigortasız çalıştırıldığı kaydedildi.   Zarar gören SGK oldu   İddianamede dikkat çeken bir diğer nokta ise, yaşanan katliamda “zarar göreni” olarak SGK’nin gösterilmesi oldu. Kadınların ve çocukların yaşamını yitirmesi  ardından sigorta girişlerinin yapılması nedeniyle SGK’nin ailelere ödenek bağlamak zorunda kaldığı ve bu nedenle kurumun zarar gördüğü belirtildi.    Dilovası katliamı dosyasının aile avukatları, iddianamenin eksik yazıldığını, asıl sorumluların yargılanmadığını belirterek, şu açıklamayı yaptı: “SGK’nın çocuk işçi, sigortasız insanların çalıştırılmasına göz yuman ve sorumluluğu olan kurumun iddianamede suçtan zarar gören sıfatıyla dosyaya dahil edilmesi kamu görevlileri yönünden yapılacak yargılama için endişemizi arttırıyor. Kamu görevlileri yönünden açılmış bir soruşturma var ancak henüz içeriğini göremiyoruz. Ancak bu soruşturma dosyasında asıl sorumluların dahil edilmesi ve yargılanması için de mücadelemiz devam etmektedir. 3-5 memurun yargılandığı ancak bakanların, belediye başkanlarının görevlerine devam edildiği bir yargılama değil istediğimiz.”   Yangında yaşamını yitiren Şengül Yılmaz’ın kardeşi Emine Bulut ve fabrikada daha önce çalışmış olan Türkan Akın ile ajansımıza konuştu.    ‘Şikayet ediyorduk ama denetleyen olmuyordu’   3 yıl fabrikada çalışan Türkan Akın, yaşamını yitiren kadınların ekonomik durumlarının iyi olmadığını belirterek, iş yerinin evlerine yakın olmasından kaynaklı çalıştıklarını söyledi. Türkan Akın, fabrikada 4-5 kişi dışında herkesin sigortasız ve sendikasız çalıştırıldığını söyleyerek, “Hiçbir güvenlik önlemi yoktu, atölyedeki kablolar bile ortadaydı. Çalışmak istemeyeni işten çıkarmakla tehdit ediyorlardı. Katliamın en büyük suçlusu devlettir. Çünkü sürekli şikayet ediyorduk ama denetleyen olmuyordu” dedi.    Yangında yaşamını yitiren Şengül Yılmaz’ın kardeşi Emine Bulut, Dilovası’ndaki iş yerlerinin insan avlayan, işçileri sigortasız çalıştıran yerler olduklarını söyledi. Ablası Şengül Yılmaz’ın, üç buçuk yıldır fabrikada sigortasız çalıştırıldığını söyleyen Emine Bulut, “Bende 1 buçuk ay orada çalıştım, işveren birkaç kişinin tek sigortasını yapıyordu. Ablam 700-800 TL arası bir ücrete çalışıyordu. Çocuklara da 400-500 TL arası bir ücret ve sigortasız çalışıyordu” diye belirtti.    ‘Öldüklerinde bile yorgunlardı’   Emine Bulut, insanların geçinemediğinden kaynaklı böylesi iş yerlerini tercih ettiklerini söyleyerek, “İşçiler, borçları ve ihtiyaçlarını olduğunu söyleyerek, iş yerine başvuru yapıyorlardı. Patron da bunu bildiği için işçileri sömürüyordu. İnsanlar borçları yüzünden ve kimseye muhtaç olmamak için orada çalışıyordu. Kadınların en fazla aldığı mesai ile olan maaşları 19 bini buluyordu. Normalde sabah saat 8’den akşam 11’e kadar çalışıyorlardı. Yangından 1 ay öncesinden full mesai yaptıkları için sürekli de yorgunlardı ve öldüklerinde dahi yorgunlardı” ifadelerini kullandı.    ‘Katliamın asıl sorumlusu devlettir’   Yangının sorumluları hakkında davacı olduklarını belirten Emine Bulut, faillerin cezalarını çekmelerini istediklerini dile getirdi. Emine Bulut, açığa alınan kamu görevlilerinin de davaya dahil edilmesini talep ederek, şunları söyledi. “Katliamın asıl sorumlusu devlettir, denetimi sağlamayanlardır. Kamu görevlileridir. SSK, İŞKUR ve patrondur asıl sorumlu. İŞKUR ile aralarında bir bina var ama fabrikada neler olduğundan haberi yokmuş. CİMER’e fabrika hakkında sürekli şikayetler yapılmış ama İŞKUR bunu ciddiye almamış. Halk bir şey satsa bunu dışarıda zabıta bile görüyor İŞKUR nasıl kocaman binayı görmemiş anlamıyorum. Hepsi de üstünü kapatmaya çalıştı yangının.”   Adalet talebi   Sorumluların cezalandırılmasını yineleyen Emine Bulut, göz göre göre katliam yapıldığını kaydederek, şu taleplerde bulundu: “Hepsi de katil hepsinin cezasını çekmesi gerekiyor. Dilovası’nda böyle olan çok fabrika var, durumu kötü olan bizler mecburen buralara girip çalışıyoruz. Sorumlular cezasını çekmediği sürece bu katliamın peşi de gelecektir. Umarım önlem alınır. Bugün el ele vermezsek yarın aynı katliamı başkaları da yaşayacak bunu yaşamamak için hep beraber olalım. Adalet yerini bulsun.”