
Leyla Güven: PKK tarihi bir çözüme fırsat sunuyor
- 14:50 18 Mayıs 2025
- Güncel
AMED - Leyla Güven, Leyla Zana, Mahmut Şakar, Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı İHD'nin Amed'deki 18'inci Olağan Genel Kurulu'na mesaj gönderdi. Leyla Güven mesajında "PKK'nin attığı adım tarihi bir çözüme fırsat sunuyor" diye kaydetti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi 18'inci Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştiriyor. Çand Amed Kongre Merkezi'nde devam eden kurula Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutsak olan Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Leyla Güven, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutsak olan siyasetçiler Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı ile siyasetçi Leyla Zana ve Abdullah Öcalan'ın avukatı Mahmut Şakar birer mesaj gönderdi.
Leyla Güven: PKK’nin attığı adım tarihi bir çözüme fırsat sunuyor.
Leyla Güven’in gönderdiği mesaj şöyle: "Barış ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlere atfettiğiniz kongrenizi selamlıyorum. Böylesine anlamlı bir atıfta bulunmanız çok kıymetli. Zira 40 yılı aşkın süredir bu topraklarda barış ve demokrasinin gelişmesi için genç, yaşlı, kadın, erkek ve maalesef çocuklar toprağa düştü. Her yaşam her can biriciktir ve onları geri getirmemiz, ailelerinin yaşadığı acıları telafi etmemiz imkansız. Ancak şu anda içinde olduğumuz süreç bir daha bu acıların yaşanmaması için bir umut taşıyor. Sayın Öcalan'ın çağrısının ardından PKK’nin attığı adım tarihi bir çözüme fırsat sunuyor. Bu halkın, ne bir daha Taybet Ana'nın cenazesinin günlerce sokak ortasında yatmasına ne Cemile Çağırga'nın cansız bedeninin günlerce derin dondurucuda kalmasına ne Ceylan Önkol'un savaş artığı bir havan mermisiyle bu hayattan koparılmasına ne de acılı bir aileye evladının kemiklerinin bir kutuda verilmesine tahammülü kalmadı. Köyleri yakılan, yerinden yurdundan edilen insanların, anadilini konuştuğu için dışkı yedirilen, işkenceden geçirilenlerin, sadece Kürt olduğu için batıda ev bulamayanların, saldırıya uğrayan Kürt tarım işçilerinin, üniversitelerde ayrımcılığa, zorbalığa maruz kalan Kürt öğrencilerin ve daha sayabileceğimiz neredeyse her alanda ötekileştirilen halkımızın ekmek su gibi ihtiyaç duydukları şey onurlu bir barıştır. PKK'nin kendisini feshetmesinin ardından devlet de üzerine düşeni yapmalı ve başta hasta tutukluların aciliyetle tahliyesi olmak üzere gerekli demokratikleşme adımlarını hızla atmalıdır. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü sadece Kürtler için değil, Türkiye halkları için de huzuru beraberinde getirecektir.
Kimi malum kesimlerin bu sürece karşı açıklamalarını takip ediyorum. Savaştan ve kaostan beslenen ve bütün paradigmalarını bunun üzerinden şekillendiren bu kesim istiyor ki ellerindeki argümanlar alınmasın. Ancak ortaya konulan barış iradesi sorunun asıl muhatapları ile kararlılıkla sürdürülürse ve halk önüne çıkan tarihi çözüm fırsatına sıkı sıkıya sahip çıkarsa bu kesimlerin başarılı olma şansı yok. Ben halkımızın, özellikle de kadınların bu sürece sahip çıkacağına, bu topraklarda barışı yeşerteceklerine tüm kalbimle inanıyorum. Bu süreç sadece Kürtlere bırakılmayacak kadar kıymetlidir ve bu nedenle Türkiye'de yaşayan, bu toprakların sahibi olan bütün halklara, barışa ve demokrasiye yani gelecek güzel günlere katkı sunmaları çağrısında bulunuyorum.
İHD bugüne kadar bütün mağdurların olduğu gibi Kürt sorunundan dolayı mağduriyet yaşayanların da en önemli adresi oldu. Dilerim başvurular azalarak son bulur. İHD Amed Şubesi'ne önümüzdeki dönem için başarılar diliyorum. Mesajıma burada son verirken bulunduğum Sincan Kadın Cezaevi'nden, barış ve demokrasi yolunda yaşamlarını yitiren ve bedel ödeyen herkesin önünde tek tek saygıyla eğiliyorum."
‘Her zamanki rolünüzü oynayacağınıza inanıyoruz’
Tutsak siyasetçiler Selahattin Demirtaş ve Selçuk Mızraklı şu mesajı gönderdi: "Çok değerli arkadaşlar, sevgili dostlar. İHD'nin yeni bir genel kuruyla tazelenip güçleneceğinize, demokratik çözüm ve barış çabalarına büyük katkı sunarak her zamanki rolünüzü oynayacağınıza inanıyoruz. Bu vesileyle kongrenizi selamlıyor, başarılı geçmesini diliyoruz. Emeği geçen tüm yöneticilerimize, üyelerimize şükranlarımızı sunarken yürek dolusu selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz."
‘Yok sayılanların sesi, temsili ve hafızası olmuştur’
Abdullah Öcalan'ın avukatı Mahmut Şakar mesajında, "Değerli arkadaşlar, öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum, barış ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitiren arkadaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyorum. İnsan Hakları Derneği'nin bu toprakların en etkili, özel ve saygın bir kurumu olarak yeşermesi ve günümüze taşınmasında demokrasi ve barış şehitlerimizin emeği, katkısı paha biçilemezdir. Bir parçası olmaktan her zaman onur duyduğum İHD Amed Şubesi, baskı ve ağır şiddetin gündelik yaşamın parçası, halkımızın adeta kaderi haline getirildiği uzun yıllar boyunca ezilen, hakları gasp edilen ve yok sayılanların sesi, temsili ve hafızası olmuştur. Kuruluşundan bugüne kadar kesintisiz olarak, politik atmosferin tüm değişkenliğine rağmen kendi misyonunu ısrarla, sebatla ve inatla sürdürmüştür. Genel Kurulumuzun yapıldığı süreçte de, halklarımız ve tüm bölge halkları açısından büyük değişimlere yol açacak barış ve demokratik toplum çabalarının yoğunlaştığına tanık olmaktayız. Bu sürecin gelişmesi, onurlu ve kalıcı bir barışın, demokratik bir cumhuriyetin geriye dönüşün olmayacağı bir tarzda inşasında İHD Amed Şubesi'nin deneyimine, hafızasına ve emeğine ihtiyaç olduğu açıktır. Hak ve özgürlükler alanında yaşanması gereken değişimleri ve olası değişimlerin halklarımızın gündelik yaşamına yansımasını izleme ve kamuyla paylaşma, adalet, hafıza ve yüzleşmeye yönelik geleceği de garanti altına alacak çalışmalar barış ve ortak yaşam kültürüne katkı sunacak ve bu sürecin başarıya ulaşmasında ciddi bir pay sahibi olacaktır. Genel Kurulumuz inanıyorum ki, bu ihtiyaca cevap verecek bir tartışmaya, kararlaşmaya ve yapılanmaya katkı sunacaktır. Derneğimizin 18. Genel Kuruluna başarılar diliyor, bugüne kadar emek veren tüm üyeleri, hak savunucularını selamlıyor, yeni dönemde görev alacak arkadaşlarımıza da kolaylıklar diliyorum." ifadelerine yer verdi.
Leyla Zana: Özveri ile bugünlere gelindi
Siyasetçi Leyla Zana tarafından gönderilen mesajda şu ifadeler yer aldı: "Diyarbakır, insan hakları mücadelesi açısından yalnızca simgesel değil, tarihsel olarak da büyük bir önem taşıyor. 1980'li yıllarda, Kürdistan coğrafyası ve Türkiye'de yaşanan insan hakları ihlallerine karşı verilen büyük mücadele ve özveriyle bugünlere ulaşıldı. Hiçbir şey kolay olmadı. Bu yolda birçok arkadaşımız ve dostumuz katledildi, kaybedildi. İnsan hakları örgütleri, bu ağır süreçlerde çok büyük sorumluluklar üstlendi. Canı pahasına mücadele eden, vazgeçmeyen, direnen, yaşam hakkına sahip çıkan herkesi bu kongre vesilesiyle şükran ve minnetle bir kez daha selamlıyorum. Ne yazık ki, daha önce planlanmış bir çalışma nedeniyle bugün aranızda değilim. Kongrenizin başarılı geçmesini ve emeğinizin meyvesinin halklar için kutlu olmasını yürekten diliyorum. Dostluk duygularımla."