
Afganistanlı Zoya El Ef: Kadınların susturulmasına izin veremeyiz
- 09:02 19 Mayıs 2025
- Güncel
Dilan Babat
SILÊMANÎ - NADA Kongresi'ne katılan Afganistanlı aktivist Zoya El Ef, Afganistan’da kadınların kıtlık ve varoluşsal sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Bu seslerin susturulmasına daha fazla alan tanınmasına izin veremeyiz. Bu kadınların, bu insanların görünür olmasını sağlamalıyız” dedi.
2021 yılında Taliban’ın Afganistan’ın kontrolünü yeniden ele geçirmesi, özellikle kadınlar açısından ciddi sosyal, kültürel ve ekonomik sorunlara yol açtı. Taliban rejimi, kadın haklarını sistematik olarak kısıtlayan politikalarıyla kadınların kamusal alandaki varlığını büyük ölçüde sınırladı. En çok tepki çeken uygulamalardan biri ise kız çocuklarının ortaöğretim ve üniversite eğitimine erişiminin yasaklanması oldu. Eğitim hakkı ellerinden alınan milyonlarca kız çocuğu ve kadın, geleceklerinden koparıldı.
Burka zorunluluğu
Afganistan’da kadınların kamu kurumlarında çalışması büyük oranda yasaklandı. Özel sektörde de uygulanan çeşitli kısıtlamalar nedeniyle çok sayıda kadın işsiz kaldı ve ekonomik bağımsızlıklarını yitirdi. Kadınların yalnız seyahat etmeleri yasaklandı; şehirlerarası yolculuk yapabilmeleri, yanlarında bir erkek akrabanın (mahrem) bulunması şartına bağlandı. Giyim-kuşam konusunda da baskıcı düzenlemeler getirildi ve burka zorunluluğu yeniden yürürlüğe kondu.
Sağlık hakkına erişim
Bazı bölgelerde kadınların, kadın doktorlara dahi ulaşamaması temel sağlık hakkını tehdit eder hale geldi. Bu durum özellikle hamile kadınlar ve çocuklar açısından ciddi riskler doğuruyor. Yaşananlar yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda derin bir psikolojik travmaya da neden oluyor. Kadın hakları alanında yaşanan bu ciddi gerilemeye karşı uluslararası kamuoyunda tepkiler artsa da, bugüne dek somut bir ilerleme sağlanabilmiş değil. Afganistanlı kadınlar, seslerinin duyulması ve haklarının geri verilmesi için dünya genelinden destek bekliyor.
'Farkındalık yaratmak istiyoruz'
NADA Kongresi’ne Afganistanlı kadınlar adına katılan Afganistan Bağımsız Kadınlar Aktivisti Zoya El Ef, ajansımıza konuştu.
Berlin’de kurdukları bir grupla faaliyet gösterdiklerini belirten Zoya El Ef, birinci ve ikinci nesil Afganistanlı kadınlardan oluşan bu topluluğun protesto kampları kurduğunu, gösteriler düzenlediğini ve dayanışma hareketlerine aktif şekilde katıldığını vurgulayarak, “Afganistan’ın gündemde kalmasını sağlamak için çalışıyoruz. Amacımız, bu meselenin unutulmaması, görünür tutulması ve özellikle NATO ülkeleri ile ABD’nin Afganistan’daki eylemlerinden sorumlu tutulmasıdır” dedi.
Zoya El Ef ayrıca, 2020 tarihli Doha Anlaşmasına dikkat çekerek, Taliban’ın uluslararası alanda kabul görmesini sağlayan süreçlere karşı farkındalık oluşturmak istediklerini ifade ederek, “Taliban’ın meşrulaştırılma süreci, kabul edilemez. Bu sürece karşı durmalı ve dünya kamuoyunu bu konuda bilinçlendirmeliyiz” diye belirtti.
Kendi kendini örgütleyen bir kolektif
Kongrenin oldukça verimli geçtiğini belirten Zoya El Ef, Afganistanlı kadınların yaşadıklarını farklı ülkelerden gelen kadınlara aktarma fırsatı bulduklarını söyledi. “Biz, kendi kendini örgütleyen bir kolektifiz. Devlet destekli değiliz ve kendimizi ifade etme biçimimizi sansürleyen ya da kısıtlayan herhangi bir kuruma bağlı değiliz. Bu da bize Afganistan’daki durumu açıkça dile getirme imkânı sağlıyor,” diye devam eden Zoya El Ef, aynı zamanda, yaşadıkları ülkenin, yani “emperyal merkez” olarak tanımladığı Batı’nın, bu kriz üzerindeki tarihsel ve siyasi sorumluluğunu da unutturmamaları gerektiğini vurguladı.
Kadınlar kıtlıkla baş başa bırakıldı
Afganistan’daki durumun, özellikle 2021’den bu yana, giderek felaket boyutuna ulaştığını söyleyen Zoya El Ef, ülkenin yüzde 98’lik bir nüfusunu etkileyen ağır bir kıtlıkla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Bu dönemi özellikle konuşuyoruz, çünkü her dönem saatlerce tartışılabilir. Ancak şu anki tablo son derece ağır. Uygulanan ekonomik yaptırımlar, Taliban liderlerinden çok Afgan halkını etkiliyor. Taliban yöneticileri yurt dışına çıkıp kendi lehlerine lobi faaliyetleri yürütebilirken, kadınlar çalışamıyor, bulundukları bölgelerden çıkamıyor, geçimlerini sağlayamıyor” dedi. Zoya El Ef, son 40 yılda yaşanan savaşlar nedeniyle çok sayıda erkeğin hayatını kaybettiğini, dolayısıyla birçok kadının ailede temel geçim kaynağı haline geldiğini hatırlatarak bu durumun kadınlar açısından yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda varoluşsal bir krize dönüştüğünü dile getirdi.
‘Kadınların görülmesini sağlamalıyız’
Afganistan’da kız çocuklarının beşinci sınıftan sonra okula devam edemediğine ve üniversiteye erişimlerinin tamamen engellendiğine dikkat çeken Zoya El Ef, bu durumun kadınlar arasında intihar oranlarını ciddi şekilde artırdığını dile getirdi. “Bu durum son derece yürek parçalayıcı. Bu seslerin susturulmasına daha fazla alan tanınmasına izin veremeyiz. Bu kadınların, bu insanların görülmesini sağlamamız gerekiyor” diyen Zoya El Ef ayrıca, sadece kadınların değil, tüm baskı altındaki kimliklerin görünürlüğünün sağlanması gerektiğini belirterek, “Kültürel hafızanın silinmesine karşı durmalı, aynı zamanda Afganistan’daki LGBTQ+ topluluğunun da görünür hâle gelmesi için mücadele etmeliyiz; çünkü onlar da şiddet dolu, son derece felaket koşullar altında yaşam mücadelesi veriyor” şeklinde konuştu.