Kudret Aksu: Gerçek failler yargılanmalı

  • 09:07 19 Temmuz 2025
  • Güncel
COLEMÊRG - Suruç Katliamı’nda yaşamını yitiren Süleyman Aksu'nun annesi Kudret Aksu, 10 yıl içinde oğlunun mezarının tam 7 kez tahrip edildiğini belirtti. Kudret Aksu, yürütülen müzakere sürecine dikkat çekerek, “Katliamın gerçek failleri yargı önüne çıkarılmalı” dedi.
 
Türkiye ve Kürdistan'dan yüzlerce genç, Kobanê'nin yeniden inşası için Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde başlatılan kampanya kapsamında 20 Temmuz 2015 tarihinde bir araya geldi. Kobanêli çocuklara oyuncak götürmek için bir araya gelen gençler, Kobanê'ye geçmeden önce Riha’nın Pirsûs ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi'nde açıklama yapmak istedi. Açıklamanın yapıldığı sırada DAİŞ'in bombalı saldırısı gerçekleşti. Saldırıda 33 kişi katledildi ve 100’ün üzerinde kişi de yaralandı. 
 
Mezarı 7 kez tahrip edildi 
 
Katliamda yaşamını yitiren gençlerden biri de 1990 yılında Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesinde dünyaya gelen Süleyman Aksu idi.  Gever'e defnedilen Süleyman Aksu'nun mezarı ise 10 yılda 7 kez tahrip edildi. Süleyman Aksu’nun mezarlığına yapılan saldırılara karşı 25 Nisan 2019'da “Kişinin hatırasına hakaret” ve “İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme” suçundan yapılan suç duyurusuna aradan geçen 5 yıla rağmen mezarı tahrip eden polis ve asker hakkında herhangi bir işlem yapılmadı.  
 
Süleyman Aksu’nun annesi Kudret Aksu, başlatılan sürecin başarıyla sonuçlanmasının ardından, oğlunun faillerinin yargılanmasını talep etti.
 
10 yıldır süren mücadele
 
Süleyman Aksu’nun katledilmesinin üzerinden 10 yıl geçtiğini belirten anne Kudret Aksu, yıllardır Pirsûs’ta katledilen oğlunun faillerinin cezalandırılması için mücadele ettiğini söyledi. Kudret Aksu, “Yıllardır günde iki kez oğlumun mezarına gidiyorum, onunla saatlerce konuşuyorum. Oğlumun katilleri hâlâ ortada yok. 10 yıldır Gever’de bütün ovaları geziyorum, Süleyman’a sesleniyorum ama hiçbir yerde bulamıyorum. Süleyman ve arkadaşlarını katlettiler. Çocuklara oyuncak götüren insanlar neden katledilir? Neden yıllardır bize bu katliamı kimin yaptığını söylemiyorlar? Pirsûs’ta katledilen 33 kişinin amacı sadece çocukları mutlu etmekti. Bir kuş bile ölümü hak etmezken, çocuklarımıza nasıl kıydılar?” diye konuştu.
 
‘Düşman 7 defa oğlumun mezarını tahrip etti’
 
Oğlu Süleyman Aksu’nun, Kobanê’de yaşanan çatışmalardan çocukların çok etkilendiğini gördüğü için bir öğretmen olarak oraya gitmek ve çocuklara destek olmak amacıyla yola çıktığını dile getiren Kudret Aksu, Süleyman Aksu’nun Kobanê’de çocuklara kütüphane açma hayalinin de katliamla birlikte yarım kaldığına vurgu yaparak, “Oğlum evden bizimle vedalaşıp gitti; hemen ertesi gün katledildiği haberini aldık. Çocuklara oyuncak götüren 33 cana kıydılar. Pirsûs’a gittik... Benim yolum uzundu, Süleyman’ın da yaraları derindi. Oğlumun yaralarını sarmaya yetişemedim, çünkü o artık şehit olmuştu. Gever’de defnettik Süleyman’ı ama düşman, oğlumun mezarını tam yedi kez tahrip etti. Ben yaşadığım sürece bu katliamı unutmayacağım. Bu acıyla yaşamaya devam edeceğim” diye belirtti.  
 
‘Biz başta Önderimize sonra da kendimize güveniyoruz’
 
27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mektuptan sonra PKK’nin de birçok adım attığını son olarak silahları imha ettiğini hatırlatan Kudret Aksu, iktidarın henüz bir somut adım atmamasını, halk tarafından güvensizliğe neden olduğunu belirtti. Kudret Aksu, “Bizim güvenimiz devlete yok. Bende artık barış sağlansın istiyorum, benim canım yandı başka annelerin canı yansın istemiyorum. Biz Kürtlerin omuzuna ne düşmüşse bizler yaptık. Biz başta Önderimize sonra da kendimize güveniyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘Barış sağlanana kadar da mücadele edeceğim’
 
PKK’nin silah imha töreninin ardından devletin net ve somut adımlar atmasını yönünde çağrıda bulunan Kudret Aksu son olarak şunları söyledi: “Devlet hala Pirsûs , Ankara, Amed ve Roboski katliamı için bir şey yapmamış. Onlara inanmamız için somut adımlar atsınlar. Biz Kürtler barış olsun diye her şeyi yapıyoruz. Biz artık kandırılmak istemiyoruz, devlet adım atsın. Ben bir barış annesiyim yıllardır barış talep ediyorum, barış sağlanana kadar da mücadele edeceğim.”