
Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eylemi 2'nci günde
- 20:36 31 Temmuz 2025
- Emek/Ekonomi
WAN - Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eyleminde, yürütülen sürece vurgu yapılarak "Kayyım atanması yalnızca hukuka, anayasaya, halk iradesine değil, aynı zamanda mevcut durumda devam eden çözüm ve barış sürecine de açık bir sabotaj olmuştur" denildi.
Kayyım yönetimindeki Wan Büyükşehir Belediyesinin, işten çıkardığı 223 işçinin eylemi 2'nci gününde Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş Sendikası öncülüğünde gerçekleştirildi. Feqîyê Teyran Parkı’nda devam eden eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (Dem Parti) Wan İl Eşbaşkanları Gülşen Kurt ve Veysi Dilekçi, yerlerine kayyım atanan Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan, Wan DBP İl Eşbaşkanları Gönül Uzunay ve Cemal Demir, CHP Wan İl Örgütünün yanı sıra kentte bulunan sivil toplum örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Basın metnini kitle adına Berivan Tibelik okudu. Berivan Tibelik , “Wan halkı, 31 Mart yerel seçimlerinde tüm ilçelerde ve Van Büyükşehir Belediyesinde kayyum zihniyetini sandığa gömmüş, 14-0 gibi ezici bir sonuçla iradesini ortaya koymuş, kayyum rejimlerine açık ve net bir ‘hayır’ demiştir. Wan halkının bu kararlı tutumu, rant ittifakının hukuku tanımayan zorba anlayışıyla bir kez daha gasp edilmiş, önce mazbata gaspı girişimi olmuş yanıtını onurlu Van halkından almıştır. Yargı darbesiyle el koyma girişimi halk iradesine çarpınca geri adım atılmıştır. Halkın iradesiyle seçilen belediye yönetimi ve belediye meclisi bir yılını tamamlayamamasına rağmen kısa sürede kayyIm enkazını, borçlarını ve talanını ortadan kaldırmak için harekete geçmiş ve halk için birçok hizmet yapmıştır ”dedi.
‘Kayyım belediye kaynaklarını yandaşlara peşkeş çekiyor'
Kayyımın belediye kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çektiğini belirten Berivan Tibelik, “15 Şubat 2025’te Wan Büyükşehir Belediyesi’ne ikinci kez kayyım atanarak halkın iradesi yerle bir edilmiştir. Wan’nda kayyım rejimi nedeniyle düzgün işleyen tek bir belediye hizmeti yoktur. Halka hesap vermeyen, belediye meclisini çalıştırmayan bu atanmışlar halka dair bir fikre sahip değildir. Atanan kayyım, kente dair hiçbir aidiyeti olmayan bürokrat bir zihniyetle, belediye hizmetlerini durdurmuş, sosyal politikaları tahrip etmiş, halkın ortak kaynaklarını yandaş şirketlere ve partili kadrolara peşkeş çekmiştir. Özellikle kadınlara, gençlere, çocuklara ve engellilere yönelik hizmetleri ortadan kaldıran bu zihniyet, Wan’ı 2016’dan bu yana adım adım kurumsal çürümeye sürüklemektedir. Kentin altyapı, ulaşım ve planlama sorunları büyürken, halkı temsil etmeyen bu atanmışlar kenti şirket gibi yönetmektedir. Tekraren ifade ediyoruz, kayyım atanması yalnızca hukuka, anayasaya, halk iradesine değil, aynı zamanda mevcut durumda devam eden çözüm ve barış sürecine de açık bir sabotaj olmuştur. Bir yandan Kürt halkının iradesini tanımayacak, iradesini gasp edeceksiniz diğer yandan barış sözcüğünü kullanacaksınız. Siyasal iktidarın bu tutarsızlığı sürece duyulan güvensizliği derinleştiriyor. Bu süreçte düzeltilmesi gereken bir konuda kayyum gasplarına, talanına son verilmesidir. Halkımızın beklentisi budur” diye belirtti.
‘Halkın iradesini çiğneyen bu anlayış, şimdi de halkın ekmeğine el uzatmakta’
Emekçilerin tek geçim kaynağının belediyeden aldıkları maaş olduğunu söyleyen Berivan Tibelik, şöyle devam etti: “Kayyım, Wan Büyükşehir Belediyesi’nde ve VASKİ’de görevini icra eden 223 emekçinin işine son verildiği duyurulmuştur. Bu kararın arkasında, halkın oyuyla göreve gelmemiş, hiçbir demokratik meşruiyeti olmayan, hukuksuz biçimde atanmış kayyum rejimi bulunmaktadır. Van halkının iradesini çiğneyen bu anlayış, şimdi de halkın ekmeğine el uzatmaktadır. Bu işçiler, İŞKUR üzerinden, yasal prosedürler ve güvenlik soruşturmaları tamamlanarak göreve alınmış, Valiliğe resmi bildirimleri yapılmış emekçilerdir. Kayyım atanmasından önce hiçbir itiraz ya da durdurma kararı çıkmamasına rağmen, bu insanlar keyfi ve siyasi gerekçelerle işlerinden edilmiştir. İşten çıkarılanlar arasında engelli yurttaşlar, kronik hastalığı olanlar, tek geliri belediye maaşı olan emekçiler vardır.”
‘AKP Wan İl Başkanı Abdulahat Arvas tarafından talimat verildi’
AKP Wan İl Başkanı Abdulahat Arvas tarafından talimat verildiğinin altını çizen Berivan Tibelik, “Wan’da yaşananlar yalnızca bir işten çıkarma değil, doğrudan halk iradesine, emeğe ve insan onuruna yapılmış organize bir saldırıdır. Özellikle kayyım rejiminin Bursa’dan transfer ettiği, kamuoyunda tehditkâr tutumlarıyla bilinen Ulaş Akhan adlı genel sekreter, kamuya açık biçimde “Kürt emekçileri işten çıkarma” niyetini ifade etmiş, kayyım yönetimi altında kurulan işten atma komisyonları birer siyasi tasfiye aracına dönüştürülmüştür. Bu işten atmaların altında AKP il örgütünün de imzası vardır. Ya çıkar bu işten atmalara karşı olduklarını ifade ederler ya da bu işten atmaların altında kalırlar. Kayyumlar geçicidir. Günü geldiğinde çekip gidecekler ama bu utanç AKP temsilcileriyle birlikte anılacaktır. Halkımız şunu açıkça bilmelidir: Bu işten çıkarmalar hukuki değil, siyasidir. Bu kararlar halkın sandıkta verdiği mesajı yok sayan, talimatla hareket eden, Wan’ı bir ganimet olarak gören gaspçı bir anlayışın ürünüdür. Bu zihniyetin hedefi emek değildir yalnızca; hedef halkın kendisidir, Kürt kimliğidir, demokratik kazanımlardır” ifadelerini kullandı.
Süreç vurgusu
Basın açıklamasının ardından konuşan Wan Milletvekili Mahmut Dindar, “Kürt halkı Sayın Öcalan’ın önderliğinde onurlu bir süreç başlatmıştır. Bu topraklarda herkesin huzur içinde kardeşçe yaşayabilmesi için başlatılan süreç arifesinde nereden geldiği belli olmayan, hak-hukuk bilmeyen bir sekreter getirilmiş, AKP il başkanının da talimatları doğrultusunda arkadaşlarımızın işlerine son verilmiştir. Bunu biliyoruz” diye konuştu.
‘Bu karar siyasi bir intikam kararıdır’
Eğitim Sen Şube Eşbaşkanı Murat Atabay da şöyle konuştu: “Siyasal iktidar halkın iradesini tanımadı. Mazbatalar gasp edilmeye çalışıldı, 15 Şubat’ta hukuksuzca kayyım atandı. Yetmedi şimdi de 223 belediye emekçisi hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan tamamen keyfi bir şekilde işten çıkarıldı. Bu karar siyasi bir intikam kararıdır. Halkın tercihini cezalandırma girişimidir. Aynı zamanda bir emek düşmanlığıdır. Atanan kayyım Wan halkının oyuyla göreve gelmemiştir. Wan’la hiçbir bağı olmayan bu kişiler halk adına değil saraydan aldıkları talimatla hareket etmektedir” dedi.