'Öcalan’ın çağrısı rasyoneldir, Türkiye kulak vermelidir'

  • 09:04 28 Mayıs 2025
  • Güncel
 
Beritan Canözer
 
HABER MERKEZİ – Uluslararası arena, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısını olumlu karşılarken, sürece dair konuşan kadınlar, Abdullah Öcalan'ın çağrısına kulak verilmesi gerektiğini söyledi. Kadınlar, "Bu, rasyonel bir çağrıdır; hem Türk hem de Kürt topluluklarının kimliklerini ve kültürlerini özgürce ifade edebilmesi açısından son derece önemlidir" dedi. 
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı doğrultusunda başlayan sürecin bir sonucu olarak, PKK 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12’nci Kongresi’nin sonuç bildirgesini açıklayarak, örgütün yapısının feshedildiğini ve silahlı mücadelenin sonlandırıldığını duyurdu.
 
Çağrının Türkiye ve Orta Doğu’daki etkileri devam ederken, uluslararası kamuoyunun da dikkatleri sürecin nasıl ilerleyeceğine çevrildi.
 
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi Laura Castel, PKK’nin Sayın Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısı üzerine resmi olarak kendini feshetme kararı almasını kutlayarak, “Şimdi Türk devletinin, gerçek bir barış süreci başlatmak için olumlu ve anlamlı bir adım atmasının sırasıdır” dedi. Laura Castel, PKK’nin kararının önemli ve tarihsel bir adım olduğunu kaydederek, “Şimdi barış uğruna ve Kürt halkının geleceği adına Türk yetkililerin harekete geçme zamanı geldi. Avrupa Konseyi ya da AB kurumlarından kim olursa olsun, Avrupa Birliği bence bu sorunun her iki tarafının da yanında durmalı ve belki de arabuluculuk yoluyla bu süreci kolaylaştırarak, bu bağlamı ve diyaloğu kolaylaştırarak eşlik etmeli. Ve bence bu desteklenmeli. Her iki taraf da barış adına desteklenmelidir” diye belirtti.
 
‘Türkiye derhal adım atmalıdır’
 
Kürt dostluğu ve PKK’nin terör listelerinden çıkartılması için yürüttüğü çalışmaları ile bilinen Uluslararası İnsan Hakları avukatı Margaret Owen, Abdullah Öcalan’a teşekkür etti. Margaret Owen, Türkiye’ye de “derhal olumlu adımlar atmalıdır” çağrısında bulundu. Margaret Owen, “Bu gerçekten tarihi bir dönem. Sadece Kürt halkı için değil, Türkiye için de tarihi bir süreç. Çünkü bu gerçekten harika bir yeni başlangıç, bir tür yeni umut. PKK’nin 12. toplantısından sonra herkes örgütü feshetme ve tüm silahlı faaliyetlere, silahlı çatışmalara son verme konusunda anlaşmaya vardı. Tüm bunlar, 27 Şubat’ta Kürt lideri Abdullah Öcalan’ın örgütün kendini feshetmesini ve silahlı çatışmalara son verilmesini istemesiyle başladı. Ama artık top Türkiye devletinin sahasında. Şimdi iş Türk parlamentosuna düşüyor; parlamentoya çeşitli reformları – hukuki ve siyasi reformları – getirmek ve bunları kabul etmeleri gerekiyor. Ayrıca Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını sağlamak gerekiyor ki barış görüşmelerini yürütebilsin” diye belirtti.
 
Uluslararası kamuoyunun her yerde Erdoğan’ın ne yapacağını merakla izlediğini söyleyen Margaret Owen, “Erdoğan’ın ne yapacağını, nasıl adımlar atacağını beraber göreceğiz. Hepimiz için tarihi bir dönem. Bu süreci başlattığı için Öcalan’a teşekkür ediyoruz. Umarız en kısa zamanda serbest bırakılır ve bölgeye, Kürtlere ve herkese barış gelir” dedi.
 
‘Türkiye PKK’nin çağrısına kulak vermeli’
 
South Hall Black Sister aktivisti Rahila Gupta da şunları söyledi: “Barış ve Kürt mücadelesine yönelik demokratik bir çözüm çağrısı her zaman memnuniyetle karşılanmalıdır. Kürt mücadelesinin bir destekçisi olarak konuşuyorum ve Kürt halkı, kimliklerini ifade etmek ve baskıdan uzak, özgürce yaşamak için verdikleri mücadelede kanlarıyla bedel ödemiştir. Abdullah Öcalan büyük bir düşünürdür, Kürt halkı ona büyük saygı duymaktadır ve onun dünya siyaseti ve Orta Doğu’nun rolü hakkındaki analizleri genellikle son derece isabetlidir. Açıkçası, benim Türkiye hükümetine çağrım, PKK’nin çağrısına kulak vermeleridir. Bu, rasyonel bir çağrıdır; hem Türk hem de Kürt topluluklarının barış içinde yaşaması, bir arada var olması, haklarını elde etmesi, kimliklerini ve kültürlerini özgürce ifade edebilmesi açısından son derece önemlidir.”