İSTANBUL – İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi barışa dair gerçekleştirdiği basın açıklamasında, “Biz Barış Anneleri, sonsuz acıların içinden geçmiş olsak da kinle değil, sevgiyle konuşuyoruz. Çünkü barış için konuşmak, barış için yürümek, barış için ısrar etmek anneliğimizin bir parçasıdır” dedi.

 

İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi, “Barış için elini taşın altına koyanların elini güçlendirelim gelin birlikte yürüyelim barış umudunu birlikte büyütelim” şiarıyla Taksim Tünel’de açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya Tevgera Jinên Azad (TJA),  Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Çiçek Otlu, DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Arife Çınar’ın yanı sıra onlarca kadın katıldı. “Hasta tutsaklara özgürlük”, “Barışın, özgürlüğün sesi olacağız”, “Barışa ihtiyacımız var”, “ Savaşı durdurun yarını inşa edin”, “Dayik dê aştiyê bînin”, “Yarın değil barış bugün şimdi”, “Şer rawestînin siberojê ava bikin” dövizlerini taşıyan kadınlar, sık sık “Jin Jiyan Azadî”, “Kadınlar savaş istemiyor”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganlarını attı. Anneler, İstiklal Caddesi’nde yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Polis yapılmak istenen yürüyüşe izin vermedi. Polislerin bariyerlerine karşı tepki gösteren kadınlar Kürtçe stranlarla  karşılık verdi. Stran, zılgıt ve alkışların bir an olsun susmadığı açıklamada, basın metnini Barış Annesi Rewşan Döner okudu.

 

‘Ömrümüzü barışa adadık’

 

Yıllardır süren savaş, çatışma ve inkar politikalarıyla Türkiye’ye acıdan başka bir şey bırakmadığını söyleyen Rewşan Döner, zamanın suskun olma zamanı olmadığını belirtti. “Biz anneler konuşmak zorundayız” diyen Rewşan Döner, “ Çünkü yakınlarımızı kaybettik, yakınlarımız hapsedildi başka analar ağlamasın istiyoruz artık canlar yanmasın istiyoruz. Buradan tüm annelere sesleniyoruz özellikle çatışmalarda yaşamını yitiren asker annelerine ve diyoruz ki gelin el ele verelim bir daha hiçbir anne üzülmesin, evlat acısı yaşamasın.  Bizler ömrümüzü barışa adadık bir kez daha gelsek dünyaya yine barışa adardık ömrümüzü. Bir kez daha bugün burada bir aradayız,  barış için söz kurmak için toplandık. 27 Şubat günü açıklanan ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısının sonuna kadar yanındayız ve taleplerimizle birlikte gerekirse kapı kapı çalışıp toplumsal barışın sağlanması için çalışacağız. Şiddetsiz yaşamın inşa sürecinde en çok siyasi partilere görevler düşüyor bu süreçte partiler topluma öncülük etmelidir” dedi.

 

‘Somut adım atılmalı’

 

Barışa dair somut adımların olması gerektiğini vurgulayan Rewşan Döner, her bireyin bunu görmesi gerektiğini ifade etti. Toplumun her kesiminin bu sürece duyarlı olması gerektiğini dile getiren Rewşan Döner, “Taleplerimiz nettir. Hapishanelerdeki hasta tutsaklar ve siyasetçiler serbest bırakılmalı. Dilimiz barış dili olmalı.  Siyasi kavgalar bitmeli her parti barış için çalışmalı.Biz istiyoruz ki bu çağrı toplumun tüm vicdan sahiplerine ulaşsın. Kadınlara, gençlere, aydınlara, gazetecilere toplumsal barışa ses olacak her kesime sesleniyoruz. Gelin, barışa omuz verelim, barış için elini taşın altına koyanların elini güçlendirelim. Barış bizim ellerimizde büyüyecek. Biz Barış Anneleri, sonsuz acıların içinden geçmiş olsak da kinle değil, sevgiyle konuşuyoruz. Çünkü barış için konuşmak, barış için yürümek, barış için ısrar etmek anneliğimizin bir parçasıdır” şeklinde konuştu.