
Avukat Michela Arricale: Öcalan hapsedilemeyen bir rehber
- 09:07 10 Temmuz 2025
- Güncel
Melek Avcı
HABER MERKEZİ – Barış heyetinde yer alan Avukat Michela Arricale, Abdullah Öcalan’ın yeni manifestosunu ‘hapsetmenin imkânsız olduğu ve pazarlık konusu olmayı reddeden bir rehberin, geleceği kurmaya devam eden vizyonu’ olarak tanımladı.
Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşme amacıyla başlatılan “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” kapsamında tarihi gelişmeler yaşanıyor. 27 Şubat’ta yapılan çağrının ardından Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nden ikinci çağrısını kamuoyu ile paylaştı. Çağrı sırasında Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş, Ergin Atabey, Zeki Bayhan ve Mahmut Yamalak da yer aldı.
Kürt sorununun çözümü için devam eden süreçte tarihi bir eşik daha bugün videolu ikinci çağrının yapılmasıyla başladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, yayımlanan videolu mesajında PKK’nin silahlı mücadelesini sonlandırdığını açıkladı ve Türkiye’ye “demokratik geçiş” çağrısında bulundu. 26 yıldır tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’dan gelen ilk görüntülü mesaj yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası kamuoyunda da yankı buldu.
Uluslararası Tecrit Delegasyonu’nda yer alan ve geçtiğimiz günlerde barış heyetiyle birlikte İstanbul’a gelen Michela Arricale, İmralı için başvuruda bulundu. İtalya Demokrasi için Araştırma ve Geliştirme Merkezi ve Uluslararası Hukuki Müdahale Grubu Eşbaşkanı olan Michela Arricale, son yapılan çağrıya ilişkin konuştu.
‘Benim için tarihsel bir tanıklık ve sorumluluk’
“Her şeyden önce, böylesine tarihi bir ana bu kadar yakın ve ayrıcalıklı bir konumdan tanıklık edebilmek benim için bir onur ve sorumluluk” diyen Michela Arricale, “Tam da Kürt hareketi ile Türk devleti arasında başlatılan sürece eşlik etmek ve yakından gözlemlemek üzere İstanbul'da düzenlenen bir görevden yeni döndüm. Abdullah Öcalan'ın özellikle bize hitaben doğrudan bir mesaj göndermeyi tercih ettiği uluslararası bir heyetle birlikteydim. Bu mesajda Sayın Öcalan açıkça kişisel özgürlüğü konusuna değiniyor. Bunu, ben de dahil olmak üzere, onun fiziksel olarak orada bulunmasını, halkıyla buluşmasını ve bu sürece aktif olarak liderlik etmesini her zaman gerekli gören bizler için neredeyse şaşırtıcı bir şekilde yapıyor” ifadelerini kullandı.
‘Doğrudan bana hitap ettiğini hissettim’
Bugün yapılan açıklamanın doğrudan kendisine hitaben, Abdullah Öcalan’ın bizzat kendisiyle konuşmuş hissine kapıldığını söyleyen Michela Arricale, “Sanki görev sırasında dile getirdiğim şüpheleri, ısrarları ve talepleri; hem serbest bırakılmasının aciliyeti konusunda baskı yaptığımızda hem de Türk hükümetini söz verdiği adımları atmadığı için eleştirdiğimizde, tüm bunları bir araya getirmişti. ‘Önce sen, sonra ben’ mantığına takılıp kalmanın anlamsız olduğunu, kızgınlık döngülerine hapsolmaktan kaçınmamız gerektiğini açıkça söylediği bölümde, kişisel olarak bana hitap edildiğini hissettim. Genel olarak değil, doğrudan” diye konuştu.
‘Bir kez daha Öcalan yol gösteriyor, odağı değiştiriyor’
Bu çağrının bir kez daha mücadeleyi derinleştirdiğini ve odağı daha derinlikli bir yere çektiğini ifade eden Michela Arricale, “Yine de bu yanıt tartışmayı kapatmak bir yana, tartışmayı daha da açıyor. Çünkü bir kez daha, Öcalan sadece yanıt vermiyor ya da öngörmüyor, yol gösteriyor. Odağı değiştiriyor, bizi başka bir yere bakmaya zorluyor. Bizden onun figürünü statik bir sembole dönüştürmememizi ve özgürlük mücadelesini kişisel bir talebe indirgemememizi istiyor. Mücadeleyi terk etmemizi değil, daha derine inmemizi istiyor” dedi.
‘Gerçek bir kolektif diyalogla yaşayan bir güç’
“Ve bence en güçlü noktalardan biri de bu: her şeye rağmen bu süreci bir kahraman olarak yönetme becerisi” diyen Michela Arricale şöyle devam etti: “Geleneksel anlamda bir ‘lider’ ya da kutsal bir figür olarak değil, gerçek bir kolektif diyalogda yaşayan bir güç olarak. İmralı ve hareket arasında hareket eden bir iletişim grubu tarafından sürdürülen; sorular, yanıtlar, yeniden düşünme ve ortak detaylandırmadan oluşan siyasi bir alışverişi canlı tutan bir süreç işletiyor.
Gelecek üreten bir rehber
Hapsedilemeyen bir rehber sembolik olarak bile. Tam da bir pazarlık kozuna, bir ön koşula ya da siyasi bir rehineye indirgenmeyi reddettiği için bir gelecek üretmeye devam eden bir rehber.”
‘Tüm mesaj kurucu bir vizyona dayanıyor’
Çağrının pratik bir direktif sunduğunu belirten Michela Arricale, şunları söyledi: “Bir bütün olarak ele alındığında, bugün yayınlanan açıklama süreci operasyonel bir düzeye taşıyan somut, pratik direktifler sunuyor: açıkça silahsızlanmadan, parlamento komisyonlarından, yasal araçlardan bahsediyor. Ancak tüm bunlar son derece ideal ve hatta kurucu bir vizyona dayanıyor. Öcalan, ‘Kürdistan Devrim Manifestosu’nun açtığı tarihsel döngünün sona erdiğini ilan edip yeni bir döngü ilan ettiğinde, sadece siyasi bir çizgiyi güncellemekle kalmıyor, tamamen yeni bir olasılık grameri öneriyor. Toplumu, mücadeleyi ve bir arada yaşamayı tahayyül etmenin farklı bir yoludur bu.
Tarihsel dönüşümün kalbi olacak
Bu yeni Manifesto'yu okumak için sabırsızlanıyorum. Çünkü sadece siyasi bir belge gibi görünmüyor; kendisini tarihsel bir dönüşümün olası kalbi olarak ilan ediyor… Gerçek zamanlı olarak içinde yaşıyor olabileceğimiz bir dönüşüm.”