XARPÊT – Elazığ Cezaevinde yaşanan işkenceye ilişkin yapılan eylemde, işkence ve kötü muamele uygulamalarının derhal sona erdirilmesi talep edildi. 

 

MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi ile Amed Barosu, Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki ilkenc eve kötü muameleye dair cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ile çok sayıda siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaş katıldı.  

 

Açıklamayı yapan ÖHD Amed Şubesi Hapishane Komisyonu Üyesi Bahar Akdemir, Türkiye’de yaşayan tüm halklar ve inanç topluluklarının barış ve demokratik çözüm talebinin bugün her zamankinden daha güçlü biçimde gündemde olduğunu belirtti. Bahar Akdemir, “27 Şubat’ta Sayın Abdullah Öcalan tarafından yapılan çağrı, milyonların özlem duyduğu demokratik toplumun ve onurlu bir barışın yeniden inşası için tarihsel bir imkân sunmuştur. Bu çağrı; şiddetin, inkârın ve yok saymanın son bulması, toplumsal sorunların müzakere ve diyalogla çözülmesi yönünde güçlü bir iradeyi temsil etmektedir. Ancak gelinen noktada, özellikle hapishanelerde sürdürülen sistematik baskı politikaları, bu çağrının ve demokratik toplum idealinin ruhuyla açıkça çelişmektedir” dedi.

 

'Ağır hak ihlallerine tanık olduk'

 

Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde yaşanan şiddete tepki gösteren Bahar Akdemir, “14 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirdiğimiz görüşmeler sonucunda ağır hak ihlallerine tanık olduk. 07 Temmuz 2025 tarihinde gerçekleştirilen sözde ‘rutin’ oda ve üst aramaları sırasında tutsak Omer Cuma Salih’in infaz koruma memurları tarafından hakaret, tehdit ve fiziksel şiddete maruz bırakıldığı bilgisi tarafımıza ulaşmıştır. Salih, avukat görüşünde yaşadıklarını şu sözlerle aktarmıştır: ‘Ayağıma sopa ile vurup kolumu çevirdiler. Tekli bir odaya alınıp saatlerce orada bekletildim’ İşkence uygulaması yalnızca arama sırasında değil, sonrasında da devam etmiş, Salih tek kişilik hücrede sopa ile darp edilmiş ve buna rağmen herhangi bir sağlık kuruluşuna sevki gerçekleştirilmemiştir” aktarımlarında bulundu. 

 

Talepler sıralandı

 

Demokratik toplumun ancak hak ve özgürlüklerin tanındığı, onurun korunduğu bir zeminde inşa edilebileceğini vurgulayan Bahar Akdemir, şu talepleri dile getirdi: “Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Hapishane’de yaşanan işkence ve kötü muamele uygulamalarının derhal sona erdirilmesini, sorumlu infaz koruma memurları ve hapishane idaresi hakkında etkin, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma başlatılmasını, tüm tutsakların sağlık, güvenlik ve temel haklarının güvence altına alınmasını, talep ediyoruz. Hapishanelerde sürdürülen yok etme politikalarına karşı susmayacak, hukuki ve toplumsal mücadelemizi yükselterek sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.”

 

MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Kerem Canpolat ise, sürecin ruhuna denk davranılması çağrısında bulunarak, cezaevleri için biran önce adım atılması gerektiğini söyledi.

 

Açıklama “Bijî berxwedanan zîndanan” sloganı ile son buldu.