
Die Linke üyeleri: Kürt hareketinin ne kadar büyük olduğunu gördük
- 09:02 30 Eylül 2025
- Güncel
Öznur Değer - Neslihan Kardaş
WAN - “Barış ve Demokratik Toplum” süreci kapsamında değerlendirmelerde bulunan Almanya Die Linke Partisi üyeleri, “Kürt Özgürlük Hareketi, büyük bir adım attı. Şimdi ise barış sürecinin ilerlemesi Türkiye’nin atacağı adımlara bağlı” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu’da yankı bulurken, Avrupa’da da ilgiyle izleniyor. Ortadoğu’ya barış ve demokrasi umudu aşılayan çağrının giderek karşılık bulmasıyla, halklar dünya barışı açısından da umutlu. Bu kapsamda, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne yönelik başlatılan küresel çaplı kampanyalar devam ederken, başlayan yeni süreçte ise “Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyorum” kampanyasına dünyanın birçok yerinde önemli isimler destek verdi.
Almanya Die Linke Partisi (Sol Parti) üyeleri, iki haftalık Kürdistan turunda barış sürecine dair gözlemlerde bulundu. Bu kapsamda Amed, Mêrdîn, Wan, Colemêrg gibi birçok Kürdistan kentini ziyaret ederek izlenimlerde bulunan Alman heyet, gözlem ve değerlendirmelerini ajansımıza aktardı.
‘Dünyada savaşın sona ermesi için barış süreci çok önemli’
Die Linke üyesi Sarah Schnitzler, Almanya Die Linke Partisi’nden bir delegasyon olarak Kürdistan’da 5 farklı kenti gezdiklerini belirtti. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), sendikalar ve birçok kurum ve kuruluş ile görüştüklerini kaydeden Sarah Schnitzler, “Alman solu olarak biz de barış sürecinin desteklenmesi için sorumluluk hissediyoruz. Bizim devletimiz, hükümetimiz yıllardan beridir Kürdistan, Türkiye ve Kürt halkına karşı baskıda bulunuyor. Uluslararası bir dayanışma ve uluslararası bir barış için farklı sesler duymak istiyoruz ve bu seslerin görünür ve duyulur kılınmasını istiyoruz. Biz de kendi hükümetimizden gücünü ve diplomasisini kullanmasını istiyoruz. Hükümetimizin, Türkiye hükümeti üzerinde barış için baskı kurmasını istiyoruz. Biz bütün silah ticaretlerinin durmasını istiyoruz. Yine Türkiye’nin ve Almanya’nın mültecilere yönelik baskılarının da son bulmasını istiyoruz. Özelde Ortadoğu’da ve genelde ise tüm dünyada savaşın sona ermesi açısından barış sürecinin çok önemli bir süreç olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
‘Kürt hareketinin ne kadar büyük olduğunu gördük’
Kürdistan’daki gözlemlerini anlatan Sarah Schnitzler, “Geçen sene buraya seçim gözlemciliği yapmak için gelmiştik. Belediye seçimlerinde bütün baskılara rağmen DEM Parti çoğunluğu kazanmıştı. Bununla Kürt hareketinin ne kadar büyük olduğunu, heyecan ve umut verici olduğunu gördük. Ancak belediyelerine bir yıl sonra kayyım atandı. Biz insanların ne kadar yorulduğunu görebiliyoruz. Kazanıp tekrar kaybediyorlar. Konuştuğumuz birçok insan bize politik derneklerin kapandığını söylüyor. Örneğin daha önce 43 derneği olan Hakkari’de şu an sadece 5 tane dernek kaldı. Devlet eliyle daha önceki barış süreçleri bozulsa da insanlarda hala atılacak büyük adımlara dair umut taşındığını görebiliyoruz. Çoğu organizasyonla konuştuk ve bizimle konuşmak istediklerini gördük. Biz uluslararası dayanışmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü onların sesi oluyoruz ve sesleri çoğalmış oluyor. Onları görmek için bir daha geleceğiz ve burada olduğumuz için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.
‘Kürt Özgürlük Hareketi büyük bir adım attı’
Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısının çok önemli ve tarihi olduğunu ifade den Die Linke üyesi Mino Soleimani de, bu çağrının Kürdistan’da yaşayan insanlar açısından ne kadar önemli olduğunun göründüğünü dile getirdi. Kürdistan’da savaşın on yıllardır devam ettiğinin altını çizen Mino Soleimani, “Bu savaşın sonucunda çok sayıda insan öldü ve birçoğu da hapishanelerde. Bu durum artık sona ermeli. Barış süreci sadece Kürtler için değil Türkiye, Kürdistan ve bütün dünya halkları için önemli bir anlam taşıyor. Kürt Özgürlük Hareketi, Türkiye’de büyük bir adım attı. Şimdi ise barış sürecinin ilerlemesi Türkiye’nin atacağı adımlara bağlı. Bütün enternasyonalistleri, Kürdistan Özgürlük Hareketini ve barış sürecini desteklemeye davet ediyoruz. Biz, Kürdistan özgür olduğunda özgür olabiliriz” çağrısında bulundu.
‘Türkiye Kürdistan’daki işgalini bitirmeli’
Son olarak konuşan Die Linke üyesi Eva Maibergev ise, Türkiye hükümetinin Kürdistan ve Kürt halkının çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Barış sürecinin tek taraflı yürüyemeyeceğine işaret eden Eva Maibergev, Abdullah Öcalan başta olmak üzere tüm tutsakların özgürlüğünün zorunlu olması gerektiğini belirtti. “Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyorum” kampanyasını desteklediklerini dile getiren Eva Maibergev, “Türkiye’nin Kürdistan’daki işgalini bitirmesi ve tüm halkların kendi dili ve kültürüyle yaşayabilmesi özgürlüğünün sağlanması gerekiyor” sözlerine yer verdi.