WAN - 29-30 Haziran’da Gimgim’de gerçekleştirilecek “Kadın, Doğa ve Kültür Festivali” için katılım çağrısında bulunan kadınlar, festivalin kadın ve doğa kırımına karşı mücadelenin büyütülmesi, demokratik toplumun kadınlarla birlikte inşa edilmesi amacıyla yapılacağını söyledi.   

 

Mûş’un Gimgim (Varto) ilçesinde, “Özgür kadın, doğa ve kültürle demokratik topluma” şiarıyla 29-30 Haziran tarihleri arasında Kadın, Doğa ve Kültür Festivali gerçekleştirilecek. Festivalde doğa, kültür, jineolojî ve ekoloji gibi başlıklarda birçok etkinlik düzenlenecek. Festivalde kültür, jineolojî, ekoloji, gençlik ve çocuk çadırları kurulacak. Bu çadırlara farklı tarihlerde hayatını kaybeden kadınların isimleri verilecek. Öte yandan festivalde siyasi tutsak kadınların kitapları tanıtılacak ve kadınların hazırladığı ulusal ürünler sergilenecek. Festival, 10 Temmuz 2015’te çıkan bir çatışmada yaşamını yitiren ve bedeni teşhir edilen Ekin Wan ile katledilen kadınlar için düzenlenecek yürüyüş ile başlayacak. Ardından “Barış ve Demokratik Toplum” başlıklı sunumlar ve atölyeler gerçekleşecek. Bu atölyelere Kürt kadın siyasetçilerinden Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata ve Berivan Elter de katılacak. Yine festivalde jineolojî atölyesi düzenlenecek. Kadın halay ekibinin gösterisi ve voleybol turnuvası gibi etkinliklerin de gerçekleştirileceği festivalde, sanatçılar Beser Şahin ve Xecê konser verecek.

 

Festivalin önemine dair konuşan kadınlar, demokratik toplum ve barış inşasının tartışıldığı süreç dolayısıyla festivalin daha da anlamlı olacağını ve kadınların mücadelesinin daha da büyüyeceğini söyledi. 

 

Kadın kültürü ve doğa temasıyla yapılan ilk festival

 

Gimgim’de  daha önce birçok festivalin yapıldığını ve bu nedenle Gimgim’in dayanışma ruhuna alışkın bir yer olduğunu belirten Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mûş milletvekili Sümeyye Boz, bu festivalin kadın kültürü ve doğa temasıyla yapılan ilk festival olacağını ifade etti. Sümeyye Boz, “Hem içerisinde bulunduğumuz süreç hem demokratik toplum ve barış inşasında kadınların öncü rolünü tartıştığımız bugünlerde, buradaki atölyelerde Jineolojî atölyeleriyle, demokratik toplum ve barışın inşasında kadının rolü gibi atölyelerle, aynı zamanda demokratik siyasetin inşa edilmesi, kadınların rolü, kültür, doğa ve kadın kırımı, eko-kırım ekseninde kadınların bulunduğu aşama ve devlet politikalarını konuştuğumuz anlam bakımından, şimdiki sürecin ruhuna da denk düşen hem kadınların öncülüğünü hem de kadınların bu süreci örme noktasındaki direniş ruhunu bir kez daha gündeme getirecek çok boyutlu bir festival olacağını düşünüyorum” dedi.

 

‘Direnişi büyütmeye çağırıyoruz’

 

Festivalin, sürecin ruhuna denk gelmesi nedeniyle daha anlamlı olduğunu söyleyen Sümeyye Boz, “Kadın kimliğine yönelik bu kadar saldırı politikaları varken kadın cinayetleri kadın kırımına ulaşmışken kadınların da içerisinde bulunduğu coğrafyalara, Kürtlerin yaşadığı coğrafyalara bu kadar çok yönlü saldırılar, eko-kırım politikaları hayattayken bütün bunlara karşı, kültürü, doğayı, sanatı, dilimizi ve kimliğimizi savunuyoruz şiarıyla gerçekleştireceğimiz bu festivale bütün kadınları davet ediyoruz. Tüm bu saldırılar ve tartışmaların yanı sıra, aynı zamanda içerisinde bulunduğumuz demokratik toplum ve barış sürecini inşa etmede, kadınların rolünü ve bunun sorumluluğunu üstlenecek olan politikaları ya da kendi yol, yöntem haritalarımızı da tartışmak üzere herkesi bu festivale, kuracağımız atölyelerde tartışmaya ve direnişi büyütmeye çağırıyoruz” diye belirtti.  

 

Amaç, kadın ve doğa kırımına karşı ses yükseltmek

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrıyla birlikte bir sürecin başladığını dile getiren Artemêt Belediyesi Meclis Üyesi Berivan Polat, barış sürecinin en önemli öznesinin ve öncüsünün kadınlar olduğunu ifade etti. Berivan Polat, festivalin, kadın, doğa ve kültür festivali olacağını kaydederek, “Festivalde gerçekleşecek olan etkinliklerle beraber Jineolojî atölyeleri, çocuk atölyeleriyle beraber kadın mücadelesini orada tartışıp yükseltmektir amaç. Orada kadınlarla bir araya gelip yarışmalar düzenlenecek, govendlerimiz olacak. Stranbêjler olacak, stranlar olacak. Dediğimiz gibi amacımız kadın kırımlarına, doğa kırımlarına karşı sesimizi yükseltmek. Orada mücadelemizi tartışıp kadınlar ve doğa için daha neler yapabilirizin üzerine konuşmak. En büyük amacımız budur. Yaşamın kendisi, öznesi kadındır. Bu noktada barışın da en önemli öznesi, öncüsü her zaman kadınlar olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bir süreç var, çok kıymetli ve önemli. Önderliğimizin önümüze koyduğu bir süreç. Özellikle kadınları öncü olarak görmüştür ve kadınlar bu noktada bu önemli yükü omuzlayıp en iyi şekilde ilerletmek için mücadelelerine devam ediyor” ifadelerini kullandı.  

 

Kadınlar, barış için neler yapabileceklerini tartışacak

 

Berivan Polat, 31 Mayıs’ta Amed’de yapılan yürüyüşü de anımsatarak yürüyüşe büyük bir katılımın olduğunu söyledi. Yapılan yürüyüşün, yaşanan katliamların ve savaşın son bulması için kadınların büyük bir çaba gösterdiğinin en önemli göstergesi olduğunu sözlerine ekleyen Berivan Polat, “Barış için her yükü omuzlayan kadınlar bundan sonra da her alanda sesini yükseltmeye devam edecektir. Bu festivalin asıl amacı, kadınların barış için neler yapmak istediğini tartışmak için bir araya gelmesidir. Burada kadınlar bir araya gelip bu barış için nasıl bir çözüm odaklı tartışmalarda bulunacaklar ve bu tartışmalar sonucunda da önümüze planlamalar çıkarıp ilerleyeceğiz. Her defasında tekrarlıyoruz, Önderliğin de son 8 Mart’ta belirttiği gibi, Kürt sorunu çözüme kavuşsa da kadın sorunu çözüme kavuşmadıkça hiçbir şekilde istediğimize kavuşamayacağız. Bu noktada Önderliğin de söylemi çok kıymetli çünkü yaşamın kendisi kadındır. Kadın sorunlarını, kadın kırımları özelinde çözüme kavuşturmazsak barışın da ciddi bir eksikliği olacağını söylemekte fayda var” şeklinde konuştu.

 

‘Tüm kadınları bekliyoruz’

 

Son olarak festivale katılmaları için kadınlara çağrıda bulunan Berivan Polat, “29-30 Haziran Muş’un Varto ilçesinde kadın, doğa, kültür, sanat alanında bir festivalimiz gerçekleşecek. Tüm kadınları bekliyoruz. Festivalimizde atölyelerimiz, govendlerimiz, stranlarımız, yarışmalarımız, doğa yürüyüşlerimiz olacak. Kadın kırımına, doğa kırımına karşı sesimiz yükseltmek için festivalde yer alacak kadın tartışmalarında kadınların da bulunmasını istiyoruz. 29-30 Haziran’da tüm kadınları bekliyoruz” sözlerini kullandı.  

 

‘Kadınlara çağrımız birlikte güçlenmek’

 

Kadınların yaşamın öznesi olduğunu belirten Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Narin Okay Caner de kadın kırımına karşı gerçekleşecek olan festivalde, daha güçlü bir şekilde mücadele etmek için kadınlarla bir araya geleceklerini söyledi. Narin Okay Caner, “Kadın barışın öznesidir. Orada bir araya geldiğimiz zaman birbirimizden daha güç alacağımız için, daha güçlü adımlarla yola çıkacağız. Kadınlara çağrımız her zaman birlikte olmak, birlikte güçlenmek. Bu festivalde de bir araya geldiğimiz zaman o gücü orada hissedip birlikte daha güçlü ve daha çok kendimizi hissederek hareket edeceğiz. Biz bütün kadın yoldaşlarımızı, bütün kadın yapılarını 29-30 Haziran, Muş Varto festivaline bekliyoruz. Hep birlikte daha güçlü bir gelecek için” ifadelerine yer verdi.