Amed’de ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyesi
- 19:16 5 Ağustos 2025
- Güncel
AMED - DBP Kadın Meclisi’nin Amed’de düzenlediği “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” atölyelerinde birlikte mücadele vurgusu yapıldı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi’nin “Özgürleşen kadınla demokratik topluma” şiarıyla başlattığı kampanya kapsamında düzenlenen “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” atölyeleri devam ediyor. Atölyede DBP Amed İl Eşbaşkan’ı Ruçem Vefa Elyakut, DBP Örgütlenmeden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Narin Gezgör ve DBP Gençlik Meclisi Eşsözcüsü Sultan Yorulmaz’ın katılımıyla Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesine bağlı Qırxalî (Pirinçlik) Mahallesinde biber ve domates tarlalarında emekçi kadınlarla bir araya gelindi. Erkek egemen sisteme karşı “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” ile örgütlenmenin önemine vurgu yapılan atölyeye kadınlar güçlü bir katılım gösterdi.
‘Kadının köleliği toplumun köleliğidir’
İlk olarak Qırxalî (Pirinçlik) Mahallesi'nde biber tarlasında çalışan kadınlarla bir araya gelinen atölyede konuşan Narin Gezgör, kadınların, erkek egemen akıl tarafından hakları gasp edilerek köleleştirildiğine değindi. Buradan hareketle kadının özgür olmadığı bir durumda toplumun da özgür olmayacağını hatırlatan Narin Gezgör, “Kadının köleliği toplumun köleliği anlamına geliyor. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan bu kölelikten kurtulma yolunu beş ilke ile ifade ediyor. İlk olarak ‘yurtseverlik’ toprağı ifade eder. Toprak kadının emeği ile yeşerir. Devletlerden önce toplumun merkezini oluşturan kadınlardı. Eşitlik ve paylaşım esastı. Devlet yapısı ortaya çıktığı andan kadına saldırıyı bu noktada meydana getirdi. Kadının köleleşmesi devlet için toplumu meydana getiren bütün yapıların devlet tarafından alıkonulup kendi faydası için yozlaştırmasını ifade ediyordu” dedi.
'Komün özgür toplumdur'
İkinci olarak ‘özgür düşünce ve özgür irade’ ilkesini, kadının erkek egemen zihniyetin baskısı olmadan yaşayabilmesi, düşünebilmesi olarak tanımlandığını aktaran Narin Gezgör, üçüncü ilkeyi kömün yaşam bağlamında ‘örgütlülük’ olduğunu belirtti. Narin Gezgör, bu hususta “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, komünler inşa edilmeden kurtuluşun olamayacağından söz ediyor. Kadınlar bugün köleleştirilmeyi had safhada yaşıyor. Bir kimliklerinin dahi olamayacağını söylüyorlar. İşte bunun karşısında dördüncü olan birlikte mücadele ilkesi önem kazanıyor” ifadelerini kullandı.
‘Özgür fikrimizi herkesin bilmesi, duyması gerekiyor’
Biber tarlasında çalışan emekçi kadınlara ‘estetik’ ilkesini soran Narin Gezgör, kadınlardan gelen ‘doğallıktır’ yanıtının ardından “Estetik güzelliktir. Fiziki güzellik önemli olsa da zihniyet, ahlak güzel değilse güzellik olmaz. Şimdi kapitalist sistem estetiği yüze yapılan işlemler, çıplaklık hatta aslını unutmak olarak dayatıyor” dedi. Konuşmanın devamında kadınlar bu fikre katıldıklarına dikkat çekerek, “Elbise önemli değil aklımdaki fikir önemli, özgür fikrimizi, özgür ahlakımızı herkesin bilmesi duyması gerekiyor. Belki burada eksik söylediğimiz bir fikri arkadaşımız tamamlıyorsa dahi orada bir toparlanma olur. Güzellik budur” diye belirtti.
‘Özel savaşa karşı birlikte mücadele yürütülmeli’
Qırxalî Mahallesi'ndeki biber tarlasında çalışan kadınlara, "Kadın Kurtuluş İdeolojisi"indeki beş ilkenin yalnızca kadınların değil toplumun kurtuluşunu ifade ettiğini söyleyen Narin Gezgör, şöyle devam etti: “Kadın özgür olmadan toplum özgür olamaz. Kadının özgürlüğü de kadının elindedir. Dijital medya, ilişkiler, fuhuş, madde kullanımı üzerinden özel savaş politikaları yürütülüyor. Bu sebeple Kürt kadınları ve Kürt gençleri birlikte bir mücadele yürütmezse ahlaki ve zihinsel olarak çürümeyle karşı karşıya kalacaktır. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başat olarak yürüttüğü bir barış süreci var. Kürt Halkı olarak tarihte birçok acı gördük ve tükenmedik. Öyle bir aşamaya geldik ki artık halklarımızı savunuyoruz. Demokrasi mücadelemizi sürdüreceğiz bu sayede sistem adım atmak zorunda kalacak.”
‘Tarlada da evde de çalışıyoruz’
Atölyenin bir sonraki durağı olan Tırolîk (Güldalı) köyünde domates tarlasında çalışan emekçi kadınlarla konuşan Narin Gezgör, "Kadın Kurtuluş İdeolojisi"nin temelini oluşturan beş ilkeyi aktarmasının ardından kadınların deneyimlerini dinledi. Tarlalarda 40 dereceyi aşan sıcaklıkların olduğu koşullarda çalışan kadınlar yorulmalarına rağmen bir o kadar işi de evde yaptıklarını belirtti. Erkek egemen sistemin bedenlerini, emeklerini, yaşamlarını sömürdüklerini ifade eden kadınlar, adeta amansız bir mücadele ile yaşamlarını sürdürdüklerinin altını çizdi. Evde, sokakta, tarlada, okulda, yaşamın her alanında kimliksizleştirildiklerini vurgulayan kadınlar, birlikte mücadele olgusuna dikkat çekti.
Son olarak Amed’de ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyelerinin devam edeceği hatırlatıldı. Atölye, tarlada çalışan emekçi kadınların ‘Jin, Jîyan, Azadî’ sloganları ile son buldu.