
Avrupa Konseyi önünden çağrı: Öcalan’ın özgürlüğü demokratik toplumun anahtarı
- 20:16 30 Eylül 2025
- Güncel
ANKARA - Avrupa Konseyi önünde açıklama yapan BastA Genel Sekreteri Franziska Stier, “Öcalan'ın özgürlüğü, adil bir barışın, herkesin özgürce nefes alabileceği demokratik bir toplumun anahtarıdır. Öcalan'ın başlattığı barış süreci, değişimin mümkün olduğunu gösteriyor” dedi.
"Türkiye'de Demokrasi, Hukukun Üstünlüğü ve Kapsayıcılık” konulu Avrupa Konseyi toplantısı sonrası BastA Genel Sekreteri Franziska Stier, Avrupa Konseyi önünde düzenlenen nöbet eyleminde basın açıklaması yaptı. Franziska Stier yapılan konsey toplantısında sadece Almanların ve Türkiye hükümeti yetkililerinin, demokrasi için reformlara ve adımlara acil ihtiyaç olmadığını, halihazırda zaten çalışmalar yaptıklarını söylediğini belirtti.
‘Umut hakkı, baskıya karşı silahımızdır’
İsviçre'de yürütülen “Öcalan'a Özgürlük - Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” kampanya komitesi adına basın açıklamasını yapan Franziska Stier, tarihi bir anda bulunduklarını belirtti. Franziska Stier, “Umut hakkını merkeze alan bir andayız. Sadece Abdullah Öcalan'ın kişisel hakkı olarak değil, Türkiye ve Ortadoğu'da on yıllardır süren şiddeti nihayet sona erdirebilecek kolektif bir güç olarak. Şunu bir düşünün: Bir adam 27 yıldır tecritte tutuluyor. Fikirleri milyonlara ilham veriyor, ancak en ufak bir umut bile ona verilmemekte. Bu sadece onun acısı değil. Bu, onur isteyen bütün bir halkın sesi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Türkiye'ye karşı harekete geçilmesi çağrısında bulunan bir kararı kabul etmesinden sadece 12 gün sonra, biz şunu söylüyoruz: Umut Hakkı, baskıya karşı silahımızdır, bunu kan dökülmesini durdurmak için kullanalım” dedi.
‘Umut hakkı sadece bir kavram değil insan onurunun özüdür’
“Umut hakkı, sadece hukuki bir kavram değildir. İnsan onurunun özüdür. Umudu elinden almak, insan ruhunu kırmaktır” diyen Franziska Stier, “Yargıç Power-Forde bunu açıkça ifade etti: bu, insanlığımızı inkar etmektir. Öcalan'ın davasında ise durum daha da öteye gidiyor. Bu, milyonlarca insanın barış umudu, aileleri yok eden ve çocukları korku içinde büyümeye zorlayan savaşların sona ermesi umuduyla da ilgilidir. Umut olmadan Ortadoğu acı içinde kalmaya devam edecektir. Bu kolektif umudu eyleme dönüştürmenin ve acıyı sona erdirmenin zamanı gelmiştir” ifadelerini kullandı.
‘Yürüyüşleri, sınırları aşan canlı bir özgürlük çağrısıdır’
Franziska Stier, açıklamanın devamında şöyle konuştu: “Yarın, Kürt kadınlar Amed'den (Diyarbakır) Ankara'ya yürüyüşe başlayacaklar. Bu yürüyüş, savaşa direnme iradelerini gösteriyor. Kadınlar, çatışmaların yol açtığı yıkım, ölüm ve yoksulluğa karşı öncülük ediyor. Yürüyüşleri, sınırları aşan canlı bir özgürlük çağrısıdır. Filistin'den Latin Amerika'ya kadar, tüm insanların onuru bu mücadelenin bir parçasıdır. Talepleri açıktır: Abdullah Öcalan'ın fiziksel özgürlüğü, siyasi tutukluların serbest bırakılması, gerçek ortakla doğrudan görüşmeler yoluyla barışa doğru gerçek adımlar atılması ve Umut Hakkı kararından sonra Türkiye'ye tanınan ek sürenin sona erdirilmesi. Barışı görmezden gelmek veya ertelemek insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.
Öcalan'ın başlattığı barış süreci, değişimin mümkün olduğunu gösteriyor. Şubat 2025'teki çağrısından bu yana, ateşkes ve PKK'nin fesih kararı gerçek bir umut doğurdu. Nobel Ödülü sahiplerinden sivil topluma kadar milyonlarca insan, uluslararası kurumlarla birlikte bu yolu destekliyor.
‘İtirazlara rağmen tecrit sürüyor’
Ancak Türk hükümeti hala tereddüt ediyor. Avrupa Konseyi'nin 2026 yılına kadar reform yapılması çağrısına ve Avrupa Sol Partisi'nin itirazlarına rağmen, Öcalan tecrit altında tutulmaya devam ediyor. Siyasi tutuklular acı çekmeye devam ediyor. Bakanlar Komitesi baskıyı artırdı, ancak daha fazlası yapılmalı. Ailelerin gözyaşlarını, yıllarca süren ayrılığı düşünün. Öcalan'ın özgürlüğü, adil bir barışın, herkesin özgürce nefes alabileceği demokratik bir toplumun anahtarıdır.
5 somut talep
İlerleme yolu açıktır:
*Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2014 tarihli Umut Hakkı kararını uygulamalıdır.
*Abdullah Öcalan başta olmak üzere siyasi tutuklular serbest bırakılmalı, böylece Öcalan özgürce konuşup hareket edebilmelidir.
*Türk parlamentosu demokrasi ve Kürt haklarının tanınması yönünde somut adımlar atmalıdır.
*AB, ABD ve diğerleri diplomatik baskı uygulayarak askeri operasyonları durdurmalı ve PKK'yı terörist listelerinden çıkarmalıdır.
*Muhalefet, sivil toplum, kadınlar, gençler gibi toplumun tüm kesimleri demokratik bir gelecek inşa etmeye katılmalıdır.
Bunlar soyut talepler değildir. Ortak insanlığımıza yapılan bir çağrıdır. Sevgili dostlar, Umut Hakkı bizim ortak kalp atışımızdır. Zincirleri kırıp, gözyaşlarını silip, barış ateşini yakalım! Abdullah Öcalan için, Kürt halkı ve tüm etnik ve dini azınlıklar için, daha iyi ve daha adil bir dünya için şimdi harekete geçin. Umudu kullanarak kan dökülmesini sonlandıralım. Dünya bizi izliyor. Barış ve onur için şimdi harekete geçin.”