
Toplumsal Kadın Sözleşmesi konferansla duyurulacak
- 09:03 5 Ekim 2025
- Güncel
Derya Ren
HABER MERKEZİ – Geçici Şam Hükümeti’nin kadınları görünmez kılan teslimiyetçi politikalarına karşı çıkan Kongra Star Eğitim Komitesi Başkanı Axîn Elî, kadın iradesi ve özgürlük temelli Toplumsal Kadın Sözleşmesi’yle demokratik Suriye mücadelesini büyüteceklerini vurguladı.
Geçici Şam Hükümeti’nin gelişiyle birlikte Suriye’de yaşanan kaos ve krizler farklı bir boyuta evrilirken, hükümetin ülke içerisinde yaşanan sorunlara cevap olamaması istikrarsızlığı daha da derinleştiriyor. HTŞ Lideri Ahmet el Şara’nın kendisini Geçici Şam Hükümeti Cumhurbaşkanı ilan etmesinin ardından 12 Mart’ta imzalanan ve yürürlüğe giren 53 maddelik anayasa taslağında kadın haklarını koruyacak maddelerin muğlak kalması tartışmaları beraberinde getirdi.
Öte yandan Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan kadın kurumları, Toplumsal Kadın Sözleşmesi üzerine çalışmalarına devam ederken, hazırlık aşamasında olan bu sözleşmenin ilan edilmesiyle dünyada ilk kez Toplumsal Kadın Sözleşmesi oluşturulmuş olacak.
Konuya dair Kongra Star Eğitim Komitesi Başkanı Axîn Elî değerlendirmelerde bulundu.
Geçici Şam Hükümeti kabinesinde yer alan kadınlar
Geçici Şam Hükümeti’nin kadınları hiçbir şekilde temsil etmediğini kaydeden Axîn Elî, hegemonik güçlerin çıkarlarına göre hareket ettiklerini ifade etti. Axîn Elî, “Kurulan hükümete baktığımızda kadınları hiçbir şekilde temsil etmediklerini görebiliyoruz. Birkaç kadın kurulan kabinenin içerisinde yer alıyor. Ancak bu kadınlar tamamen onların zihniyetiyle şekillenen bir durumda. Kabine içerisinde bir Kürt ve bir Süryani kadın var, ancak bunlar hiçbir şekilde ne kadınların haklarını ne de farklılıkların haklarını savunacak bir durumda. Çünkü bütünüyle o zihniyete hizmet eden bir konumda duruyorlar. Sahil kentlerinde ve Süveyda’da katliamlar yaşandı, hiçbir şekilde buna müdahale edilmedi. Peki, o kadınların kabine içerisinde yer almalarının ne anlamı kalıyor?” diye sordu.
‘Kadınlar her alanda mücadele ediyor’
Geçici hükümet tarafından kadınların dört duvar arasına alınmaya çalışıldığını belirten Axîn Elî, “Kadınların Kuzey ve Doğu Suriye içerisinde büyük tecrübelere sahibiz. Yıllardan bu yana erkek egemen zihniyete karşı mücadelemizi yükselttik. O zihniyete karşı Rojava dışında mücadele ettiğimiz alanlar oldu. Reqa, Tebqa ve Minbiç bu kentlerin arasında yer alıyor. Öte yandan Kuzey ve Doğu Suriye’de ve ayrıca tüm Suriye’de bulunan kadınlar için konferanslar yapıldı. Suriye’deki kadınların mücadelesini temsil eden ve buna göre çalışma yürüten yine Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan kadınlardır. Çünkü biz Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan kadınlar olarak sadece bir tek alanda değil, tüm alanlarda mücadele veriyoruz” dedi.
‘Demokratik siyaset kadınların varlığıyla inşa edilir’
“Bizim için esas olan kadınların kendilerini örgütleyebildiği ve savunduğu alanların yaratılmasıdır” diyen Axîn Elî, “Kadınların olduğu yerde demokrasi, eşitlik ve adalet vardır. Kadınların olduğu yerde değişim ve dönüşüm vardır. Demokratik siyaset kadınların varlığıyla inşa edilir. Geçici Şam Hükümeti’nin kadınları kabine içerisine alması şekilendir, kadını hiçbir şekilde temsil etmiyor” ifadelerini kullandı.
Toplumsal Kadın Sözleşmesi
Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak Suriye’de kadınları koruyacak yasaların oluşturulması gerektiğinin altını çizen Axîn Elî, konuşmasının devamında şu sözlere yer verdi: “Bizler kadın haklarının güvence altına alınması noktasında kararlıyız. Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan kadın örgütleri olarak Toplumsal Kadın Sözleşmesi için çalışıyoruz ve Suriye genelinde kadınların haklarını güvence altına alacak yasaların çıkarılması için mücadelemizi sürdürüyoruz. Tüm dünya görüyor; Özerk Yönetim içerisinde kadınların bir konumu ve elde etmiş olduğu kazanımlar var. Üzerine çalıştığımız Toplumsal Kadın Sözleşmesi’ni ilerleyen süreçlerde bir konferans ile duyurmayı hedefliyoruz. Bu sözleşme sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan kadınlar için değil, tüm Suriye’deki kadınlar için olmalıdır.”
‘Birlikte yaşamı savunuyoruz’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Kadının tarihi henüz yazılmadı” belirlemesini hatırlatan Axîn Elî, “Kadınlar olarak ahlaki ölçüleri esas alıyoruz. Ancak dünyanın genelinde kanunlar ve yasalar geçerli oluyor. Bundan kaynaklı da kadınların özgün örgütlendikleri ve karma yapılarda örgütlenmesini esas alan yasalar oluşturuldu. Kadınlar için oluşturulan yasalar, Özerk Yönetim’in kurulması için alt yapı oldu. Kadın mücadelesi eşitlik ve demokrasi temelinde veriliyor ve toplumun bir arada, birlikte yaşadığı bir yaşamı savunuyor. Toplumda demokrasi sadece bireyin özgürleşmesiyle olmaz; demokratik aile ve komünal yaşamla olur. Kadın yasası aile içerisinde de karşılık buldu ve gelişti. Bu da toplumun demokratikleşmesinin önünü açtı” şeklinde konuştu.
Entegrasyon tartışmaları
Entegrasyon tartışmalarına değinen Axîn Elî, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bizim söylediğimiz entegrasyon ile Geçici Şam Hükümeti’nin söylediği entegrasyon birbirinden farklıdır. Biz bahsettiğimiz entegrasyonda kendi varlığımız, dilimiz, irademiz ve tüm farklılıkların haklarının korunmasından bahsediyoruz. Ancak Geçici Şam Hükümeti’nin entegrasyondan kastı teslimiyettir, katletmektir. Bizim temel mücadele ettiğimiz şey, nasıl bir entegrasyon istediğimizdir. Bizler de kadınların iradesiyle dayatmalara karşı duracağız. Geçici Şam Hükümeti henüz bir irade olamadığı için henüz bir adım atılmış değil. Mücadelemiz demokratik bir Suriye inşa edilene kadar devam edecektir.”