
Cezaevinde ‘pişmanlık’ dayatması: 30 yıllık tutsağa tahliye engeli
- 09:05 8 Ekim 2025
- Güncel
İSTANBUL – Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde, bulunan hasta tutsak Delal Tekdemir “suçundan pişmanlık duymadığı ve toplum içine çıkmaya hazır olmadığı" gerekçesiyle tahliyesi bir kez daha ertelendi.
Sürekli hak ihlalleriyle gündemden düşmeyen Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde sistematik tahliye engelleri sürüyor. Cezaevinde kalan kadınlar, psikolojik şiddet başta olmak üzere, keyfi disiplin cezaları, pişmanlık dayatması ve infaz yakma uygulamalarıyla karşı karşıya. Son 3 ayda, 30 yılı aşkın süredir cezaevinde olan kadınların da aralarında bulunduğu en az 10 tutsağın tahliyeleri “keyfi” gerekçelerle engellenirken, tahliyesi ertelenenler arasında 68 yaşında ve iki dizinde protez bulunan ağır hasta tutsak Delal Tekdemir de bulunuyor.
Tüm başvurular reddedildi
23 Haziran’da tahliye edilmesi gereken Delal Tekdemir’in tahliyesi İdare ve Gözlem Kurulu tarafından, “spor faaliyetlerine katılmadığı” gerekçesiyle 3 ay sonraya ertelendi. 3 Ekim’de infazı biten Delal Tekmir için yeniden bir araya gelen İdare ve Gözlem Kurulu, “pişman olmadığı” gerekçesiyle Delal Tekmir hakkında 4 ay infaz erteleme kararı vererek, 9 Ocak 2026 tarihine erteledi. Delal Tekmir’in kalça kireçlenmesi nedeniyle acil ameliyat gerektiğini doktorlarca belirtilmiş olmasına rağmen ameliyatı yapılmıyor. Avukatların birçok kez yapmış olduğu başvurular ise reddedildi.
Delal Tekdemir’in sık sık tahliye ertelemeleriyle karşı karşıya kalmasına dair avukatı Muzaffer Kutay, Bakırköy Ceza İnfaz Hakimliği’ne itiraz dilekçesinde bulunduğunu ancak verilen itiraz kararının reddedildiği öğrenildi.
‘Bu kararlar evrensel hukuka aykırıdır’
Avukatı Muzaffer Kutay, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan müvekkili Delal Tekdemir’in hem sağlık sorunlarına hem de sık sık tahliyesinin ertelendiğine dikkat çekerek şunları dile getirdi: Müvekkilim ciddi sağlık sorunları olan biri. Bir an önce tahliye edilmesi ve tedavi edilmesi gerekiyor. Ancak tahliyesi belirli aralıklarla erteleniyor. Tahliyelerinin engellenmesi tamamen keyfi ve hukuksuz bir karardır. Hukuk felsefesinden haberi olmayan bir karardır. Bütün bu hukuksuzluklara dair verdiğim dilekçeler çok kısa bir süre içerisinde reddedildiğini öğreniyorum. ‘Pişmanlığı’ dayatıyorlar. Bu verilen kararların hukukta yeri yoktur. Evrensel hukuka aykırıdır. İdare ve Gözlem Kurulu kararları tamamen dayanıksızdır. Hukuk içerisinde kabul gören bir şey değildir. Toplum içinde de kabul edilen bir şey değildir. Çok absürt bir takım kararlarla karşı karşıyayız.”