
‘Kadınların neden barış istediğini anlatmalıyız’
- 09:02 9 Eylül 2025
- Güncel
Rozerin Gültekin
İSTANBUL - Kadınların barışın inşasında politik özne olmasının önemine dair konuşan DEM Parti Milletvekili Özgül Saki, “Kadınlar savaşın sadece mağduru değil, mağduru oldukları noktada da politik özneler. Kadınların sözünü yaygınlaştırıp kadınların neden barış istediğini anlatmak zorundayız. Daha ete kemiğe bürünür bir örgütlenme ile baskı oluşturmak zorundayız” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan süreç, PKK’nin fesih kararıyla yeni bir aşamaya taşındı. Bu çerçevede devlet, uzun süredir gündemde olan Meclis Komisyonu için adım atarak Meclis’te Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nu kurdu.
Gelişmeleri değerlendiren DEM Parti milletvekili Özgül Saki, sürecin özellikle kadınlar açısından taşıdığı öneme dikkat çekti.
‘Patriyarkanın barış koşullarında geriletilmesi daha mümkün’
27 Şubat çağrısının sürecin tanımlanması açısından çok önemli olduğunu ifade eden Özgül Saki, çağrının barışın inşası için yol haritasını çok net ortaya koyduğunu dile getirdi. Özgül Saki, “Bu süreç, Kürt meselesinin eşit, demokratik, barışçıl çözümü için başlayan bir süreç ama bunun çözümü tüm toplumsal kesimleri doğrudan etkileyen bir şey. 27 Şubat'tan bugüne kadar en somut adım, Meclis genelinde komisyonun kurulması oldu. DEM Parti, DEM Parti Kadın Meclisi, feministler ve Kürt Kadın Hareketi olarak komisyonu çok önemsediğimizi söylemiştik. Kadınlar toplumun yarısını oluşturuyor ve savaş politikalarının tüm olumsuz sonuçlarından etkileniyorlar. Savaş kadın bedeni üzerinden yürüyor, bunun durması çok önemli. Patriyarkanın da barış koşullarında geriletilmesi daha mümkün. Kadınlar, 27 Şubat'tan bugüne geldiğinde, yeni örgütlenmelerini yaptılar” dedi.
Kadınlar barışı anlatmak için örgütlülüğü büyütüyor
Savaşın ve çözümsüzlüğün tüm kesimleri etkilemesine rağmen birleşik mücadelenin eksik kaldığını vurgulayan Özgül Saki, şunları söyledi: “Kadının bedeni savaş alanı haline getiriliyor ve kadınlar savaşın bu mağduriyetini yaşarken aynı zamanda eşit, özgür ve onurlu bir yaşam için örgütleniyorlar. Kadınlar savaşın sadece mağduru değil, mağduru oldukları noktada da politik özneler. Kadınlar, politik özne olduklarını devlete de, ortak mücadele ettikleri her kesime de kabul ettirmiş vaziyetteler, bu çok önemli. Bundan sonra kadınlar, yeni örgütlenmelere, yeni kampanyalarla örgütlenmelerine devam ediyorlar. DEM Parti Kadın Meclisi yapıyor, ‘Barışa İhtiyacım Var’ İnisiyatifi, sendikalı kadınlar barışı tartışıyor. Demokratik bir toplum inşasında kadınların yapacak çok şeyi var, ‘biz hazırız’ diyorlar. Kadınların sözünü yaygınlaştırıp kadınların neden barış istediğini anlatmak zorundayız. Fabrikada çalışan bir kadının barışa niye ihtiyacı var? Karadeniz'de maden nedeniyle yerinden edilen köylülerin barışa niye ihtiyacı var? Bu sorulara cevap olmak için daha ete kemiğe bürünür bir örgütlenme ile baskı oluşturmak zorundayız. Önümüzde aşama aşama yapılması gereken çok fazla şey var.”
‘Kadınlar ne istiyor?’
Kadınların süreçte politik özne olarak var olmasının önemine değinen Özgül Saki, “Kadınlar olarak taleplerimiz nedir? Kayyumlar geri alınsın, kadın kazanımlarımızı tekrar elde edelim, Türk Ceza Kanunu değişsin, siyaset suç olmaktan çıksın, patriyarkayı güçlendiren tüm yasalar geri çekilsin, İstanbul Sözleşmesi'ne tekrar dönülsün. Bunlar neden önemli? Bunlar kadınların siyaset yapma alanını genişletecek şeyler. Şimdi siyaset alanını genişletmek açısından bu şekilde tarif edebiliriz. Bu ülkede bütçenin çok büyük bir çoğunluğu askeri harcamalara gidiyor. Güvenlik harcamaları dedikleri şey aslında savaş politikalarına ayrılan, silahlanmaya ayrılan bütçe. Madem süreç var, madem silahlar bırakıldı, öyleyse bu kadar harcamaya gerek yok. Her kesimden kadının barıştan ciddi anlamda yararlanacağı, yaşamının tüm boyutlarında bir ferahlamaya yol açacak bir politika. Ama bunun kolay olmadığını da biliyoruz. Hiçbir şey mücadelesiz olmaz” dedi.
‘Toplumsal örgütlenmeyi büyütmeliyiz’
Yapılan görüşmelerin örgütlülüğü güçlendirdiğini, ancak süreci sonlandırmadığını vurgulayan Özgül Saki, şunları ifade etti: “27 Şubat çağrısı akabinde DEM Parti Kadın Meclisi olarak, siyasi dinamiklerin kadın birimleriyle görüşmeler yapıldı. Bu, sadece DEM Parti'nin meselesi değildir; tüm toplumsal kesimlerin meselesidir. Savaş koşullarının acısını birlikte çekiyoruz, dolayısıyla mücadelesini de birlikte verelim görüşmeleriydi. En çok sorulan sorulardan bir tanesi ‘Bütün bunlar bu iktidarla yapılabilir mi?’ Müzakere, mücadele, barış, çözüm dediğimiz evrelerin dünyada çeşitli örnekleri var. Her birinde aslında benzer bir şekilde iktidar kimse onunla bu müzakereler sürdürülüyor. Bu süreçte iktidarları değişen ülkeler, iktidarın politikasını değiştirmesi var. Bunlar, talepleri sadece komisyonlara, Meclis’e, temsili siyasete bırakarak olmamış. Bizde şu anda eksik olan, o toplumsal örgütlenmeyi hızlıca iktidarın bu adımları atması için bir baskı gücü olarak kullanmamız gerekiyor.”