AMED - MKG, gazetecilere yönelik tehditlere karşı yaptığı açıklamada, kadın gazetecilerin susturulamayacağını vurguladı. Açıklamada, “Ne tehditler ne davalar bu iradeyi kıramayacak” denildi.

 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), son süreçlerde gazetecilerin yaptıkları haberler sonrası aldıkları tehdit mesajlarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. MKG’nin dernek binası önünde gerçekleştirilen açıklamaya, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Rosa Kadın Derneği, Dicle Amed Kadın Platformu, Amed Barosu ve çok sayıda gazeteci katıldı.

 

Konuya ilişkin açıklamanın Kürtçe metnini MKG Dernek Başkanı Roza Metina, Türkçesini ise MKG üyesi Semra Turan okudu.

 

‘Amaç özgür basın çizgisini susturmaktır’

 

Açıklamada ilk olarak kadın gazetecilerin hedef alınmasının nedenine dikkat çekilerek, “Özgür basın geleneği, halkın haber alma hakkını savunan, gerçeği iktidarların değil toplumun penceresinden aktaran bir gazeteciliktir. Kadın gazeteciler, bu geleneğin en dinamik unsurları olarak hem hakikati görünür kılmakta hem de kadınların ve çocukların yaşam hakkının savunuculuğunu yapmaktadır. Bugün kadın gazetecilere yönelen tehditler, soruşturmalar ve davalar bu geleneği hedef alıyor.

 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) olarak, bu saldırıların tesadüfi olmadığını biliyoruz: Amaç, kadınların hakikat arayışını ve toplumsal hafızayı inşa eden özgür basın çizgisini susturmaktır. Ancak buradan ilan ediyoruz: Ne tehditler ne davalar bu iradeyi kıramayacak” ifadelerine yer verildi.

 

‘Cezasızlık gazetecilere saldırıların artmasına neden oluyor’

 

Yakın zamanda, “Çocukları kaçırılan aile: Can güvenliğimiz yok” başlığıyla haber yapan Gazeteci Şehriban Aslan’ın, fail Zülfi Şakar tarafından ölüm tehdidi aldığı belirtildi. Şehriban Aslan’ın fotoğrafları dijital medyada dolaşıma konularak, “Kafasını gövdesinden ayırırım, ajansın yerini biliyorum” denilerek hedef alındığı belirtilen açıklamada, “Şehriban Aslan, avukatı ile birlikte suç duyurusunda bulunarak failin tutuklanmasını talep etti. Buna rağmen bugüne dek faile dönük etkili bir adım atılmadı. Cezasızlık politikası, gazetecilere dönük saldırıların artmasına neden oluyor” denildi.

 

Öznur Değer ve Zeynep Durgut’un tanıklığı

 

Açıklamanın devamında, JINNEWS Haber Müdürü Öznur Değer’in, 29 Ekim 2024’te yayımladığı “Wan’da şantaj çetesi: Özcan Pulat kim?” başlıklı haberi sonrası tehdit edildiği ve kişisel verilerinin ele geçirilerek şantaja maruz kaldığı hatırlatıldı. Savcılığın, fail hakkında “kadına karşı tehdit” suçundan dava açtığı ifade edilen açıklamada, Öznur Değer’in uzlaşmayı reddederek gazetecilere dönük saldırıların cezasız kalmaması için hukuk mücadelesini sürdürdüğünün altı çizildi. 

 

Açıklamada, benzer bir durumun Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Zeynep Durgut’un yaşadığına dikkat çekildi. “Zeynep Durgut ise Şırnak’ta 2013 yılında ifşa ettiği fuhuş çetesi haberleri nedeniyle ‘halkı yanıltıcı bilgi yayma’ suçlamasıyla ifadeye çağrıldı. Haberi, resmi iddianameye dayandırdığını söyleyen Zeynep Durgut, hem gazetecilik faaliyetini hem de halkın gerçekleri bilme hakkını savundu. Bu süreçte çete tarafından tehdit edilen Zeynep Durgut, fail ve yakınları hakkında suç duyurusunda bulundu” sözlerine yer verildi.

 

‘Kadın gazeteciliği yok edilemez’

 

Gazetecilerin özgür basın geleneğini sürdürdüklerine yer verilen açıklamada, son olarak şu çağrıda bulunuldu: “Özgür basın, iktidarların değil halkın vicdanıdır. Gazeteciler, bu vicdanın sesidir. Onlara yönelen her saldırı, halkın haber alma hakkına yönelen bir saldırıdır. Biz gazeteciler, bu saldırılar karşısında susmayacak; hakikati yazmaya, gerçeği savunmaya ve toplumsal hafızayı kurmaya devam edeceğiz. 

 

MKG olarak, tüm gazetecilere dönük tehdit, soruşturma ve davaların takipçisi olacağımızı vurguluyoruz. Cezasızlık politikasının son bulması, gazeteciliğin kriminalize edilmesinin durdurulması için mücadele edeceğiz.

 

Tüm kamuoyunu, kadın örgütlerini, basın meslek örgütlerini ve demokratik kitle örgütlerini dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Bir kez daha yineliyoruz: Özgür basın geleneğimiz susturulamaz, kadın gazeteciliği yok edilemez!”

 

Açıklama, "Özgür basın susturulamaz" sloganı ile sona erdi.