Wan’da Kürt Dil Bayramı için coşkulu yürüyüş
- 16:34 24 Mayıs 2025
- Kültür Sanat
WAN – Kürt Dil Bayramı kapsamında Wan’da basın açıklaması ve yürüyüş yapıldı. Açıklamada, Kürtçeyi öğrenmenin ve yaşatmanın önemine dikkat çekildi.
Kürt Dil Kurumları öncülüğünde 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı etkinlikleri kapsamında, Wan Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yapıldı. “Statûya Kurdî, perwerdehîya bi Kurdî” pankartının açıldığı açıklamada, “Zimanê me rûmet a me ye”, “Ziman hebûne”, “Kurd, Kurdî, Kurdistan” yazılı dövizler taşındı. Programda ulusal kıyafetler ön plana çıktı. Açıklamaya siyasi parti temsilcileri ile kentte bulunan dernek ve sivil toplum kuruluşları katıldı. Basın metnini KURDÎ-GEH yöneticisi Ali Ataman okudu.
‘Kürt dili özgürlüğümüzün anahtarıdır’
Ali Ataman, Kürtsüz bir yaşamın Kürtler için "ruhsuz, kalpsiz ve anlamsız" bir beden olduğunu belirterek şunları söyledi: “Dilimiz; varlığımızın, kimliğimizin, özgürlüğümüzün ve demokratik yaşamımızın temel göstergesidir. Kürt dili, ulusal birliğimizin temeli, özgürlüğümüzün anahtarıdır. Kürtçe, bizim için en değerli ve yaşamsal çizgidir.”
‘Öcalan’ın çağrısının arkasındayız’
Ali Ataman, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, “Anadil meselesi ekmek ve su kadar önemlidir. Kendi diline sahip çıkamayanlar, insanlığına da sahip çıkamaz. Herkesin kendi dili ve kültürüne sahip çıkması şarttır” sözlerini hatırlatarak şöyle konuştu: “Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısı, Kürt dilinin özgürlüğü ve serbestliği konusunda tartışmaları güçlendirmiştir. Biz bu çağrının arkasındayız. Kürt halkının dilsel, kültürel, siyasal, hukuksal ve yönetsel hakları tanınmadan ve bu hakların önündeki tüm engeller kaldırılmadan gerçek bir barış ve demokratik toplum kurulamaz. Bu hakların sağlanması için Sayın Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve özgürce çalışabilmesi gerekmektedir. Anayasal ve yasal düzenlemelerle Kürt halkının kimliği, değeri ve statüsü tanınmalı, güvence altına alınmalıdır.”
‘Evlerimizi Kürtçe dil okullarına çevirelim’
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay da yaptığı konuşmada, anadilin tüm halklar için yaşamsal önemde olduğunu belirtti. Gönül Uzunay, “Yüzyıllardır katliam ve asimilasyon politikalarına maruz kalan bir halk için anadil daha da önemlidir. Kürt halkı, diline ve kültürüne sahip çıkarak ayakta kaldı. Bugün de evlerimizi Kürtçe dil okullarına çevirerek, bu mirası güçlendirmek hepimizin sorumluluğudur” dedi.
Gönül Uzunay ayrıca Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrıya dikkat çekerek, “Türkiye’deki en derin sorun Kürt sorunudur. Kürt halkı dili için her zaman mücadele etti. 12 Eylül döneminde Amed Zindanı’nda, ‘Türkçe konuş, çok konuş’ dayatmalarına rağmen Kürtçe konuşan tutsaklar işkenceye uğradı. Bu direnişle bugünlere geldik” diye belirtti.
‘Zaman yas tutma zamanı değil’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eşsözcüsü Heval Dilbahar da konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Kürt halkı yaşadığı acıları anlatsa, dağlar bile gözyaşı döker. Ama yas da bir haktır. Özgür olmayan bir halk, yasını da özgürce tutamaz. Bugün artık yas zamanı değil, mücadele zamanıdır.”
Açıklamanın ardından kitle, Sanat Sokağı’ndan Kürt Dilini ve Kültürünü Geliştirme Derneği (KURDÎ-GEH) binasına kadar yürüdü. Yürüyüşte erbaneler eşliğinde şarkılar söylendi, “Bê ziman jîyan nabe”, “Bijî Serok Apo”, “Bê Kurdî jîyan nabe”, “Jin, jîyan, azadî” sloganları atıldı.
Etkinlik, dernek binası önünde çekilen halaylarla son buldu.