Orman kesimleri Meclis gündeminde

  • 11:22 15 Ağustos 2025
  • Siyaset
 
AMED - DEM Parti Milletvekilleri Sebahat Erdoğan Sarıtaş ve Newroz Uysal Aslan, Sêrt ve Şirnex’teki orman kesimlerini Meclis gündemine taşıdı. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sêrt Milletvekili Sebahat Erdoğan Sarıtaş ve Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, Sêrt ve Şirnex’te sistematik biçimde yürütülen ağaç kesimlerini, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a sordu. 
 
Sêrt Pervari’ye bağlı Doğan Köyü Omyanis mezrası Karamik bölgesinde son günlerde yoğunlaşan kesimlerin, taze, yaş ve genç ağaçları kapsadığı, ekosistem yenilenmesini sağlayan yaşlı genç orman dengesini yok ettiği belirtilen önergede, “Köylülerin tüm itirazlarına rağmen süren bu faaliyetler, yalnızca doğa tahribatı değil, aynı zamanda 1990’lı yıllardan bu yana bölgede uygulanan insansızlaştırma politikalarının bir devamı niteliğindedir. Şırnak Valiliği’nin ‘kesimler durduruldu’ açıklaması ise sahadaki gerçeklerle taban tabana zıttır. Ağaçların jandarma ve asker gözetiminde, korucular eliyle kesilmesi; taşınması için özel yolların açılması, depolanması ve ticari amaçla satılması hem çevresel hem hukuki olarak derhal soruşturulması gerekir. Ülke genelinde büyük orman yangınlarıyla mücadele ederken, mevcut sağlıklı orman alanlarının kesilerek yok edilmesi; iklim dengesi, su kaynakları, tarımsal üretim ve biyoçeşitlilik açısından geri dönüşü olmayan kayıplara yol açmaktadır “denildi.  
 
Ekolojik talan 
 
Önergede şu ifadelere yer verildi: “Siirt ile Şırnak arasında kalan Besta Bölgesi başta olmak üzere Gabar ve Cudi Dağları’nda yıllardır yürütülen sistematik ağaç kesim faaliyetleri, bölgenin doğal ekosistemini geri dönülmez biçimde tahrip etmektedir. Özellikle Siirt Pervari’ye bağlı Doğan köyü Omyanis mezrası Karamik bölgesinde son günlerde yoğunca kesim yapıldığı öğrenilmiştir. Söz konusu ağaç kıyımına köylüler de karşı çıkmış ve bunun bir an önce durdurulması gerektiğini belirtmiştir. Basına yansıyan görüntüler ve tarafımızca yerinde yapılan incelemeler, kesilen ağaçlar arasında taze, yaş ve genç ağaçlar olduğunu ortaya koymuştur. Bu durum, ekosistem yenilenmesini sağlayacak yaşlı-genç orman dengesi üzerinde ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Kesimlerin ‘güvenlik’ gerekçesiyle yapıldığı iddia edilse de uygulamanın ölçeği ve niteliği ekolojik talan boyutuna ulaşmıştır. Bölgedeki köylerin 1990’lı yıllarda ‘güvenlik’ gerekçesiyle boşaltılmasının ardından bugün de ağaçların kesilerek alanın insansızlaştırma ve ağaçsızlaştırma sürecine sokulduğu görülmektedir. Ayrıca ağaçların kesilmesi, bölgenin iklim dengesi, su kaynakları, tarımsal üretim ve biyoçeşitliliği üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler yaratacaktır.”
 
Bakanlığın yanıtlaması istemiyle şu sorular yöneltildi: 
 
“*Söz konusu ağaç kesim ihalelerini hangi kurumlar, hangi yıllarda, hangi yüklenicilere vermiştir? Bu ihalelerin şartnameleri kamuya açık mıdır, açık değilse neden gizli tutulmaktadır?
 
*Ağaç kesimlerinin yapıldığı bölgelerde köylülerin rızası alınmış mıdır? Rıza alınmamışsa bu kesimler hangi hukuki gerekçeye dayandırılmıştır?
 
*’Özel güvenlik bölgesi’ uygulaması kapsamında ağaç kesim faaliyetlerinin yürütülmesi hangi yasal mevzuata dayandırılmaktadır?
 
*Kesilen ağaçların taşındığı, depolandığı ve satıldığı yerler ile bu satışlardan elde edilen gelirlerin kimlere aktarıldığına ilişkin resmi bir kayıt mevcut mudur?
 
*Son beş yıl içinde Şırnak ve Siirt illerinin çevresinde yapılan ağaç kesimlerinin toplam hacmi (m³) ve ekonomik değeri nedir?
 
*Bu kesimler sonucunda yok olan ekosistem ve biyoçeşitlilik için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bir çevresel etki değerlendirmesi yapılmış mıdır?
 
*Bu faaliyetler, ‘eko-kırım’ olarak tanımlanan çevre ve insan hakları ihlalleri kapsamına girmekte midir? Hükümetin bu tanım karşısındaki resmi tutumu nedir?
 
*Bölgedeki orman varlığının korunması ve tahribatın giderilmesi için Bakanlığınızın kısa, orta ve uzun vadeli planları nelerdir?
 
*Ağaç kesimlerinden sorumlu kamu görevlileri, yüklenici şirketler veya aracılar hakkında herhangi bir idari ya da adli soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa sonuçları nelerdir?”