YPJ geçici hükümetin ordusunda yer alacak mı?

  • 09:05 16 Eylül 2025
  • Güncel
Derya Ren
 
HABER MERKEZİ - Hol Kampı’na yönelik gerçekleştirilen operasyon ve geçici Şam hükümeti ile süren diyaloglara dair değerlendirmelerde bulunan YPJ Genel Komutanlık üyesi Sozdar Dêrik, “Bizler onların kurmuş olduğu ordunun içerisinde yer alacak mıyız, almayacak mıyız? Bunu sormak gerekiyor. Hevrînlerin, kadınların ve halkların kanında elleri olanlar yargılanmadan biz onlarla birlik olmayız” dedi.
 
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile geçici Şam hükümeti arasındaki diyaloglar sürerken, süreçle birlikte “Ne olacak?” sorusu gündeme geldi. QSD ve YPJ bu soruya karşı net tavır alırken, geçici hükümetin kadınlara bakışı tartışılmaya devam ediyor. Bu muğlak ortamda, Özerk Yönetim’in denetimindeki Hol Kampı’na yönelik 5 Eylül’de güvenlik operasyonu başlatıldı. Operasyona QSD ve YPJ güçleri destek verdi; 11 DAİŞ’li yakalandı, çok sayıda barınak ve sığınak imha edildi. 
 
YPJ Genel Komutanlık üyesi Sozdar Dêrik, sürece ilişkin JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
 
Yeni hükümetin Baas benzerliği
 
Yıllardır Suriye’de güvenlik krizi yaşandığını ifade eden Sozdar Dêrik, “Bununla birlikte Ortadoğu’da yaşanan sistem krizi ve halklara yönelik gerçekleştirilen terör saldırıları da bunun bir parçası oldu. ‘Halkların baharıyla birlikte gelişmeler yaşandı ama tüm halklar aynı baharı yaşayamadı.  Halk için kanlı bir süreç oldu. Suriye ile Kuzey ve Doğu Suriye’de DAİŞ saldırıları gerçekleşti. Bu saldırılar QSD, YPG ve güçlerimiz (YPJ) tarafından bertaraf edildi. Bunlar büyük adımlardı ve bununla birlikte Rojava’da güvenlik sağlandı. Yıllardır büyük mücadele veriliyor, çok büyük bedeller ödendi. Sağlanan güvenlik büyük fedakârlıklarla oldu, 13 bine yakın şehit verildi. Sağlamış olduğumuz güvenliği, Baas rejiminin yıkılması ve yerine geleni ‘Baas’tan daha kötü’ olarak tanımlayabiliriz. Yaşanan gelişmelerden bunu görüyoruz” diye kaydetti.
 
DAİŞ saldırıları
 
Geçici Şam hükümetinin kurulması ve ardından Suriye’de yaşanan istikrarsızlığa değinen Sozdar Dêrik, devamında şunları söyledi: “Şu an var olan zihniyetin Suriye’de gerçekleştirmek istediği şeyleri gördük. Suriye’de yaşanan saldırıların temelini öğreneceğiz. Yaşanan saldırılar birbirinden bağımsız değil. Son süreçte Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik gerçekleşen saldırıların çoğunluğu DAİŞ tarafından yapılıyor. Doğalında oluşan sınırlarımız var. Savunduğumuz noktalar ve yerler hâlâ elimizde. DAİŞ’in saldırıları şu ana kadar güçlerimiz tarafından kontrol altına alındı. Hesekê’de gerçekleşen operasyonlar da bunun parçasıydı. Saldırılar DAİŞ’in tutulduğu cezaevlerine yönelikti, aynı zamanda toplumda bir karışıklık yaratmak istediler. Yaptığımız operasyonların sonuçlarını paylaştık.”
 
‘Mücadele etme noktasında kararlıyız’
 
Sozdar Dêrik, Hol Kampı’na yönelik gerçekleştirdikleri operasyon hakkında ise şu bilgileri paylaştı: “Hol Kampı’nda DAİŞ’lilerin aileleri bulunuyor ve kampın güvenliği güçlerimiz tarafından sağlanıyor. Kampın içerisinde yaşanan karışıklığın da son bulması ve yeni saldırı hazırlığında olan DAİŞ’lilerin saldırısının engellenmesi için bu hamleyi başlattık. DAİŞ, kontrolümüz altında bulunan Dera, Reqa, Hesekê ve diğer kentlerde örgütlenmeye ve karışıklık çıkarmaya çalışıyor. Suriye’nin genelinde yaşanan krizlerle bağlantısı var. Bu süreçlerde yapılan saldırılarda bizim de kayıplarımız oldu, arkadaşlarımız şehit düştü. Güçlerimizin verdiği cevap ortada ve mücadelemiz devam edecektir. Vermiş olduğumuz mücadeleden asla geri adım atmayacağız. Bizler hem bedel vermiş hem de köleci ve katliamcı zihniyete karşı savaşıyoruz. Biz mücadele etme ve geri adım atmama noktasında iradeli ve kararlıyız."
 
Suriye’de gerçekleşen katliamlar
 
“Suriye’de kendisini meşrulaştırmaya çalışan bir hükümet var” diyen Sozdar Dêrik, Suriye’nin genelinde yaşanan çatışmaların şüpheli olduğuna dikkat çekti. Sozdar Dêrik, “Kendisini hükümetin başı olarak gören de meşru değil. Radikal İslam geleneğinden geliyor ve dünya terör listesinde yer alıyor. Bu şekilde diyalog yürütmek, ülke yönetmek çok zor olacaktır. Değişim ve dönüşüm gereklidir. Tüm yaşananlar sonucunda Suriye’nin kıyı bölgelerinde Alevilere, Süveyda’da Dürzilere ve diğer farklılıklara yönelik gerçekleşen katliamların sorulması gerekiyor. Yaşananlar karşısında sessiz kalmak, göz yummak büyük bir onursuzluktur. Baas rejiminin yapmış olduğu katliamlar vardı ve son süreçte yaşanan durumların onların yaşattıklarından hiçbir farkı yok” diye konuştu.
 
‘Tüm Suriye halkını temsil ediyoruz’
 
Farklılıklara ve inançlara büyük bir düşmanlık olduğunu sözlerine ekleyen Sozdar Dêrik, “Özelde de kadınlara yönelik gerçekleşen saldırılar kabul edilecek gibi değil. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî, Süveyda, Halep ve kıyı kentlerinde yaşananlar normal değil. Bunlar büyük tartışma olacak durumlardır. Tüm halklar ve dünya ülkeleri bunu iyi bilmelidir; halkın kanında elleri var. Bu kişilerin yargılanması gerekiyor çünkü savaş suçu işliyorlar. Ancak halkların yararına ne olacak bunu tartışmak gerekiyor. Halk savaştan yorulmuş durumda. Halk artık savaşla yüz yüze gelmek istemiyor. Biz tüm Suriye halkını temsil ediyoruz. Demokratik çerçevede müzakerelerin yapılması taraftarıyız. Tek millet, tek dil, tek bayrak yani tekçi müzakerelerin taraftarı değiliz ve olmayız” dedi.
 
‘Büyük bir tecrübeye sahibiyiz’
 
13-14 yıldır verilen bir mücadelenin olduğunu hatırlatan Sozdar Dêrik, “Eğer biz tekçiliği kabul edersek, mücadelemiz boşa gitmiş olur. Kendisini dayatan, bizi esir almak isteyen ve yok etmeye çalışan zihniyeti asla kabul etmeyeceğiz. Dünya güçleri de bu gerçekliği görüyor. Halka yönelik herhangi bir baskımız yok ve bu amaçla kurulan bir ordu değiliz. Çünkü biz bu halkın evlatlarıyız. Biz halkın temsiliyetini yapıyoruz. Sadece bir milletten oluşmuyoruz. QSD, YPG-YPJ sadece Kürtlerden oluşmuyor; Araplar, Türkmenler, Kürtler ve diğer tüm halklardan oluşan bir orduyuz. Büyük bir tecrübeye sahibiz” sözlerine yer verdi. 
 
Kadınların iradesi
 
Sozdar Dêrik, kurmuş oldukları ordunun cinsiyetçi ve ırkçı bir ordu olmadığının altını çizerek, “Farklı ırklar ve inançlar korunacaktır. Ordumuz kendisini kültürüyle ve yaşam tarzıyla yaşatacaktır. Kadınlar her yerde yerini alacaktır. Bunu biz sağlayacağız. Kendiliğinden olacak bir durum değildir; zaten verdiğimiz mücadele sonucunda yaratmış olduğumuz bir şeydir. Kuzey ve Doğu Suriye sisteminde kadınlar her yerde yerini alıyor. Tüm kurumlarda bu böyle. Biz bundan geri adım atmayacağız. Bize şart koşulanları kabul etmeyeceğiz. Demokrasi sistemi neden ülkemizde olmasın? Biz binlerce şehidimizin emeğini asla boşa çıkarmayız. Siyasette, savaşta, irade olmada biz kendimizi kanıtlamışız ve söylediğimiz gibiyiz. Bu şahsi bir durum değildir. 50-60 yaşındaki annelerimiz siyaset alanında en yüksek mertebeye gelmişler. Bu anneler büyük bedel vermiş ve bu aşamaya gelmişler” diye vurguladı. 
 
YPJ’nin geçici Şam hükümetine bakışı
 
Her türlü saldırı karşısında kendilerini savunmaya devam edeceklerini kaydeden Sozdar Dêrik, “Geçici Şam hükümeti ile diyaloglar devam ediyor. Biz kendimize güveniyoruz. Halkımızın savunmasını yapmaya hazırız ve Suriye’deki diğer tüm halkların savunmasını da yapma gücündeyiz. Kimse bu gücümüzü yok sayamaz. Yürütülen diyaloglarda herkes merak ediyor, ‘QSD ve YPJ için ne söyleniyor?’ diye. Henüz diyaloglar o kadar ileri bir seviyeye taşınmamış ki biz de QSD ya da YPJ için şu söylendi diyelim. Ancak geçici hükümetin kadınlara bakış açısı ortadadır. Şunu belirtmek gerekiyor: Bizler onların kurmuş olduğu ordunun içerisinde yer alacak mıyız, almayacak mıyız? Bunu sormak gerekiyor. Hevrînlerin, kadınların ve halkların kanında elleri olanlar yargılanmadan biz onlarla birlik olmayız” ifadelerini kullandı.