İZMİR - "Umut hakkı" kararına dair konuşan DAD'lı kadınlar, "umut hakkı"nın halklar için bir umut olduğunu herkesin bu umudu beklediğini belirterek, barış için Abdullah Öcalan'ın özgür olmasını istedi. 

 

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AKBK), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Emin Gurban, Civan Boltan ve Hayati Kaytan'ın "umut hakkı"nı kapsayan, "Gurban Grubu" dosyasına dair ara kararını 18 Eylül'de açıkladı. Komite kararına, Türkiye’yi “acilen gerekli adımları” atmaya çağırarak, Haziran 2026 sonuna kadar konuya dair bilgi istedi. 

 

Komite’nin süreyi uzatan kararına yönelik tepkiler sürüyor. Demokratik Alevi Dernekleri'nden kadınlar da AKBK kararına tepki göstererek, "umut ilkesi"nin uygulanmasını istedi. 

 

'Umut ilkesi' 

 

DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, Abdullah Öcalan'ın, Bakanlar Komitesi'ne yaptığı çağrıya atıfta bulunarak, şunları söyledi: "Sayın Abdullah Öcalan 'umut hakkı'ndan ziyade "umut ilkesi" kavramını gündemleştirdi. Yani kendi ilkelerine uyma çağrısı yaptı. Bireysel haktan ziyade Avrupa Konseyi’ne ‘ilkelerinize uyun’ dedi. Bu çok önemli ve çok derinlikli bir çağrıdır" dedi. 

 

'Barış için Öcalan özgür olmalı'

 

Kadriye Doğan, Abdullah Öcalan'ın, Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nda toplumun tüm kesimlerine örgütlenmeyi, komünlerini kurmayı, demokrasi taleplerini yükseltmelerini önlerine koyduğunu belirtti. Kadriye Doğan şöyle devam etti: "Yani ‘örgütlenin, kendinizi yeniden inşa edin. Dışardan bir umut beklemek yerine kendinizi umut haline getirin’ çağrısında bulundu.  

 

Kadriye Doğan, “Umut ilkesi hayata geçirilmeli. Barış için Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Tüm toplumsal kesimler ve dünyayla buluşmalı" diye belirtti. 

 

'Komisyon Öcalan'ı dinlemeli'

 

Türkiye’nin, farklı inanç ve halkları her zaman inkar ettiğini hatırlatan Kadriye Doğan, “Halkların ve inançların inkarı bir zulümdür. Bu zulümden kurtulmak lazım. Onun için Sayın Öcalan’ın başlattığı sürecin tüm toplumsal kesimler tarafından sahiplenmesi, tamamına erdirilmesi herkesin sorumluluğundadır. En önemlisi de mecliste kurulan komisyonun, bu sorumluluğu alarak, Sayın Öcalan’ı dinlemeli ve halkıyla buluşturma görevini yerine getirmelidir. Böyle olursa; Türkiye, Orta Doğu ve Mezopotamya’ya barış gelir" diye aktardı. 

 

'Umudu bekliyoruz’

 

DAD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Nebat Çelik de "Umut hakkı"nın uygulanması için geç kalındığını ve bu hakkın cezaevindeki tüm siyasi tutsaklar için tanınması gerektiğini belirtti. Nebat Çelik, "Umut hakkı'nın bir önce hayata geçmesini temenni ediyorum. Umut hakkı Türkiye ve halklar açısından da bir umuttur. Hepimiz bu umudu bekliyoruz. Umut hakkı umarım bir an önce uygulanır” ifadelerini kullandı. 

 

‘Demokratik bir ülke için umut hakkı uygulanmalı’

 

Alevi mücadelesinde "umut hakkı"nın değerli olduğunu söyleyen DAD İzmir Şube üyesi Semra Acar Maydan, insanlık için ve demokratik bir ülke için 'umut hakkı'nın uygulanması gerektiğini vurguladı. "Umut hakkı"nın uygulanmamasının hak ihlali olduğunu belirten Semra Acar Maydan, "Geçmişte de buna benzer yüzlerce hak ihlali var. Çağrımız; 'umut hakkı' uygulansın, Türkiye’de barış olsun. Demokratik bir ülke olsun, herkes özgürce, eşit koşullarda yaşayabilsin”  diye konuştu.