
Pazar alışverişinde tepki: Krizin en büyük sebebi savaş
- 09:02 17 Eylül 2025
- Emek/Ekonomi
Neslihan Kardaş - Büşra Turan
WAN - Wan’da semt pazarında konuştuğumuz kadınlar, ekonomik krizin hayatlarının her alanını etkilediğini söylüyor. Çocuklarını okula göndermekte zorlanan kadınlar, krizin temel nedeninin savaşa ayrılan bütçe olduğunu vurguluyor.
Türkiye ve Kürdistan’da her geçen gün derinleşen ekonomik kriz, yaşamı giderek daha zor bir hale getiriyor. Yeni eğitim-öğretim yılı ekonomik krizin gölgesinde başladı. Aileler, çocuklarının ihtiyaçlarını artan fiyatlardan dolayı ya karşılayamıyor ya da sınırlı bir şekilde karşılayabiliyor. İktidarın halka ayırması gereken bütçeyi savaşa ayırması, insanları derin bir yoksulluğa sürüklerken, yoksulluk ise hayatın her alanını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yüksek enflasyon nedeniyle pazara ve markete çıkan yurttaşlar, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanıyor.
Wan’ın Rêya Armûşê (İpekyolu) ilçesine bağlı Xaçort (Hacıbekir) Mahallesi’nde semt pazarına çıkan kadınlara ekonomik krize ve okul masraflarına ilişkin mikrofon uzattık.
‘Krizin en büyük sebebi savaş’
Mikrofonumuza ilk konuşan Gülizar Kaya, fiyatların fazlalığından şikayet ederek, “Kimse ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Eskiden pazara 20 lira ile geliyorduk, pazar arabalarımızı dolduruyorduk ama şimdi 500 lira getirdiğim halde hiçbir şey alamıyorum. 500 liradan 2 poşet sebze aldım ve geriye 90 lira kaldı. Herkesin kendi çapında fiyat belirlemesi krizi daha da derinleştiriyor. Krizin en büyük sebebi ise ülkede devam eden savaş. Barışın sağlanması bizim için en iyisi olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinde her şey. İnsanlar çocuklarını okula gönderemeyecek durumda. Bazı insanların evine birkaç kilo meyve götürecek durumu bile yok” sözlerini kullandı.
‘Ekmek aldım patates için param kalmadı’
Leyla Pamay, geçimlerini sağlamakta çok zorlandıklarını anlatarak, “Durumu iyi olanlar için normal ama elimizde hiçbir şey olmayınca çok zor oluyor. Bir kilo patates bile alamıyorum. Patatesin fiyatına 20 lira dediler ama benim on liram vardı. Ekmek aldım, patates için param kalmadı. Elim boş eve gidiyorum. Her gün zam… İnsan evine bir ekmek, sebze de alamıyor artık” diye konuştu.
‘Fiyatlar geçen senenin iki katı’
Mikrofonumuza konuşan Naime Tuncer de içinde bulunulan dönemin zorluğuna ve artan fiyatlara dikkat çekerek, çocuğunun da bu duruma alışmakta zorlandığını belirtti. Naime Tuncer, henüz hiçbir şey alamadığını belirterek, “Zaten fiyatlara hiçbir şekilde bakamıyorum. Geçen seneye göre her şeyin iki katı farkı var. Okul ihtiyaçları çok pahalanmış çantalar, formalar, kırtasiye zaten çok çok pahalı. 3-4 öğrencisi olan aileler çok sıkıntı yaşıyor. Çocukların hepsini sıraya koyduğumuzda, hazırlayabilmemiz çok zaman alıyor. Kırtasiye olsun, giyim olsun gerçekten çok zor. Krizin nedeni zaten belli. Nasıl çözülecek bir fikrim yok” dedi.
‘Çocuğum hem çalışıp hem okuyacağını söyledi’
Kırtasiye masraflarının çok yüksek olduğunu kaydeden Evin Yıldırım, “Pazar fiyatları yine iyi, bir şekilde idare ediyoruz. Okul alışverişinden mutsuzuz. Hiçbir şey istediğimiz gibi değil. Beş çocuğum var, dördü okula gidiyor, biri açıktan okuyor. Çocuğum okula gitmek istedi ama maddi sıkıntılardan dolayı hem çalışıp hem okuyacağını söyledi” şeklinde konuştu.
‘Herkes adaletli davranmıyor’
Zahide İlhan da bazı ihtiyaçlarından kısmak zorunda kaldıklarını dile getirerek, geçim şartlarının çok zor olduğunu kaydetti. Kiracı olduklarını ve elektrik ile su giderlerinin ağır olduğunu söyleyen Zahide İlhan, “Ben sadece 500 TL ile pazara geldim. Bu parayla ne alınırsa onu alacağım. Ellerini vicdanlarına koysalar bu duruma çözüm getirebilirler” ifadelerini kullandı.
‘Krizin sebebi Erdoğan’
Mikrofonumuza konuşan, adını vermek istemeyen bir kadın da, pazarda alışveriş yapabildiğini ama bunu karşılayamayacak çok sayıda insan olduğunu dile getirdi. Kadın, “Keşke herkes bu duruma el atsa da düzelse. Pazarın başından aşağı kadar gelip giden insanı görüyorum ama işe yaramıyor. Daha hiçbir şey almadım, bakalım gücüm yeterse alacağım, yetmezse almayacağım. Ben pazara bin 500 TL ile çıktım ama alsam bile pazar arabasını dolduramam, bütün ihtiyaçlarımızı asla karşılamaz. Bunun sebebi Erdoğan” sözlerine yer verdi.
‘Kırtasiye ürünleri de çok pahalıydı’
Artık paranın hiçbir şeye yetmediğini söyleyen Hınar Dere ise “Sebze, meyve almak için sağlık sorunum olduğu halde pazara geldim. Daha hiçbir şey alamadım. Her şey çok pahalı. Okula giden bir torunum var kırtasiye ürünleri de çok pahalıydı. İhtiyaçlarını alırken çok zorlandık. Aynı zamanda kirada oturuyoruz her ay 15 bin lira ödüyoruz. Geçimimizi de eşimin maaşı ile sağlıyoruz” dedi.