Elfazi Toral

 

İSTANBUL - Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remziye Alparslan, “Kürtçe için taleplerimizi Meclis’te dile getireceğiz. Bu sorun yüz yıldır çözülmüyor, artık çözülmeli” dedi. 

 

Kürt Araştırmaları Derneği (Komeleya Lêkolînên Kurdî), Kürtçe dersler vererek kültür ve dil üzerine araştırmalar yapıyor. Kürtçe diline öncülük eden dernek, Kürtçenin aynı zamanda resmi ve eğitim dili olmasını talep ediyor. Dernek, dile dönük saldırı ve asimilasyon politikalarına karşı mücadelesini sürdürürken, Kürtçeye statü verilmesini de sıkça vurguluyor. Kürt diline dair çalışma yapan kurum ve kuruluşlar saldırılarla karşı karşıya kalırken, Kürtçe anadilin statüsü için yapılan çalışmalar aralıksız bir şekilde devam ediyor.

 

Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remziye Alparslan, hem dile dönük saldırıları hem de süreç bağlamında anadil statüsüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Kürt toplumu yasaların çıkarılmasını istiyor’

 

Kürtçe dili üzerindeki engelleri oluşturan politikaların yıllardan beri sürdüğünü söyleyen Remziye Alparslan, sık sık Kürtçe dil ve müziğinin önüne engeller koyulduğunu belirtti. Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne işaret eden Remziye Alparslan, bir süreç söz konusu olmasına rağmen saldırıların hâlâ devam ettiğini dile getirdi. Remziye Alparslan, “Geçtiğimiz günlerde, yolda Kürtçe dinleyen bir aileye saldırı gerçekleşmişti. Sonrasında Koma Avesta’ya da bir saldırı olmuştu. Bu saldırılar yeni bir politika ile değişebilir. Bunca yıldır bir toplumun diline saldırı gerçekleştirildi. Bu sorunlar ancak Kürt dili için yeni yasalar oluşturularak çözülebilir. Talebimiz budur ve bunun olması için mücadelemizi sürdüreceğiz.

 

100 yıldır Kürt dili üzerinde yürütülen asimilasyon ve saldırı politikalarıyla Kürt halkını yok etmek istediler. Bu zihniyete karşı gençler çalışmalı. Kürt toplumu, dil ve kültürünün kabul edilmesini, bunun için yasaların çıkarılmasını istiyor” dedi.

 

‘Talebimiz Kürtçe anadil statüsü’

 

Kürtçenin statü sahibi olması gerektiğini ifade eden Remziye Alparslan, “Yıllardır Kürt çocukların kendi dilinde eğitim görebilmesi için mücadele ediyoruz. Çocukların kendi dilleriyle büyüyüp yeşermeleri gerekiyor. Artık Kürt halkı kendi diliyle eğitim görmeli ve Kürt dili herkes tarafından tanınmalı. Bu süreçle birlikte bu durumun gözler önüne gelmesini istiyoruz. Kürt halkı tüm kesimler tarafından bu talebini dile getiriyor. Bu temel bir sorundur, artık çözülmesi gerekiyor. Talebimiz Kürtçe anadil statüsüdür. Bunu da konferanslarla ve diğer çalışmalarla gündeme getireceğiz.

 

Talebimiz Meclis’te oluşan komisyonla konuşulması ve Kürt dili için taleplerimizin söylenmesidir. Kürt halkının iradesini bu alanda da görmeleri gerekir. Bu taleplerimizle yol gösterici olmak istiyoruz. Kürt diline yönelik baskıların değişmesini istiyoruz. Eğer bu durum değişirse, Kürt diline yönelik eğitimin sağlanması için konferanslar gerçekleştirip kendimizi hazırlayacağız. Eksiklerimizin neler olduğunu, nasıl çalışmalar yapacağımız noktasında çalışacağız. İnanıyoruz ki bu süreçle birlikte somut adımlar atılacak. Kürtçeye yönelik açtığımız atölyelerdeki çalışmalarımız da devam ediyor” şeklinde konuştu.

 

Yüz yıllık sorun

 

Geçmiş dönem müzakere süreçlerini anımsatan Remziye Alparslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Kürtçe dili sorunu yüz yıllık bir sorundur. Sistematik bir politikanın bugüne kadar devam ettiğini görüyoruz. Bunun insanların üzerinde büyük etkisi var. Oluşan barış atmosferinde Kürt dilinin statü kazanmasını istiyoruz. Umut ediyoruz ki Kürtçe dili sadece kurslarımızda değil, okullarda da eğitim verilebilecek bir yere ulaşsın. Yine kurslara gelip eğitim görsünler ama okullarda da çocuklar kendi diliyle eğitim görebilsinler. Mücadelemiz buna yöneliktir.

 

Çağrımız; Kürtçe dilinin statü kazanıp eğitim kurumlarında yer alması ve Kürt halkının tanınmasıdır. Kürt halkının el ele verip bu taleplerin arkasında durması ve bunun gerçekleşmesi için çabalaması gerekiyor. Kürt halkına her zaman yaptığımız çağrılardan biri de çocuklarıyla Kürtçe konuşmalarıdır. Kurslarımız her yerde var, çocuklarını kursa gönderip kendi dillerinde eğitim görmelerini sağlamalılar. Her yerde kendi dillerine sahip çıkmalılar.”