Demokratik Kurumlar Platformu:Umut hakkı uygulanmak zorunda

  • 14:11 14 Eylül 2025
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ – İstanbul, Riha, Wan ve birçok kentte düzenlenen eş zamanlı basın açıklamalarında, AİHM’in Abdullah Öcalan hakkında verdiği “umut hakkı” kararının uygulanması için çağrı yapıldı. Açıklamalarda, “Öcalan’ın özgürlüğü yalnızca bireysel bir hak değil, toplumsal barışın zorunlu bir adımıdır” denildi.
 
Demokratik Kurumlar Platformu, AİHM'nin 2014 yılında Abdullah Öcalan için verdiği "umut hakkı" kararının uygulanması için İstanbul, Riha, Wan ve birçok kentte yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin ihlalleri ortadan kaldırmaya dönük herhangi bir düzenleme yapmadığı hatırlatıldı ve TBMM’ye, siyasi partilere, yargı mekanizmalarına ve Adalet Bakanlığı’na kararın uygulanması çağrısı yapıldı. Kentlerde okunan ortak metinde, toplumsal barışın sağlanabilmesi için umut hakkının zorunlu bir adım olduğu vurgulandı.
 
İstanbul
 
Demokratik Kurumlar Platformu, AİHM'nin 2014 yılında Abdullah Öcalan için verdiği "umut hakkı" kararının uygulanması için Beyoğlu'ndaki Şişhane Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. “Umut hakkı uygulansın” pankartının açıldığı kitlesel açıklamada sık sık “Biji Serok Apo” sloganları atıldı.
  
‘Düzenlemeler işkence yasağına aykırı’
 
AİHM’in, 18 Mart 2014’te verdiği kararla Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmesini umut hakkı bağlamında değerlendirerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı bulduğunu hatırlatan Arzu Eylem Kayaoğlu, AİHS’in 3’üncü maddesinde yer alan İşkence yasağının ihlal edildiğini ifade etti. Arzu Eylem Kayaoğlu, “Umut hakkı hükümlülerin bir gün yeniden özgürlüğüne kavuşabileceğini, yeniden toplumla buluşabileceğini umut edebilmesi gerektiğini belirtmektedir. İşkence yasağına aykırı mevcut düzenlemeler, uzun süredir Sayın Öcalan’ı, Sayın Kaytan’ı, Sayın Gurban ve Sayın Boltan’ı etkilediği gibi, 14 Ağustos 2024 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) İşkenceye Karşı Komite’nin Türkiye’nin Beşinci Dönemsel Raporu’na İlişkin Sonuç Gözlemleri’nde 4 binden fazla sayıda olduğu belirtilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlülerinin de eziyet çekmesine yol açan yapısal-sistematik bir sorundur. Kesinleşen ilk karar olan Öcalan/Türkiye(No.2) kararının üzerinden on bir yıl geçmesine rağmen Türkiye tarafından söz konusu ihlalleri ortadan kaldırmaya dönük herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. 2021 ve 2024 yıllarında Türkiye’ deki sivil toplum örgütleri ve barolar tarafından kararın uygulanmamasına ilişkin Bakanlar Komitesi’ne Kural 9/2 bildirimleri sunulmuştur ve süreç takip edilmeye devam etmektedir” dedi.
 
‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğü, bir bireyin hakkı olarak ele alınmamalı’
 
2024 yılının Eylül ayında Bakanlar Komitesi’nin yaptığı toplantıda konuyu gündemine alarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası için mevcut olan salıverme yasaklarının kaldırılmasına yönelik hiçbir ilerleme kaydedilmediğini belirterek önlem alınması için çağrıda bulunduğunu aktaran Arzu Eylem Kayaoğlu, komitenin 2025 yılının Eylül ayında gerçekleştirilecek toplantıya kadar herhangi bir somut ilerleme kaydedilmemesi halinde Sekreteryayı bir ara karar taslağı hazırlaması için görevlendirdiğinin dile getirdi. Arzu Eylem Kayaoğlu, “Ancak Türkiye, hazırladığı eylem planlarında mevcut koşullu salıverilme yasağını ortadan kaldıracak ve ihlallere son verecek mevzuat değişikliklerine veya tedbirlere maalesef yer vermemektedir. Uluslararası hukuka tümüyle aykırı bu durum, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk taahhüdünden ve bir parçası olduğu evrensel insan hakları normlarını bağlayıcı bir çerçeve olarak görmekten hızla uzaklaştığının açık bir göstergesidir. Türkiye, AK üyesi ve AİHS’ye taraf olduğu ve bu bağlamda yargı yetkisini kabul ettiği için AİHM kararlarını uygulamakla yükümlü ve sorumludur. Sn. Öcalan’ın mevcut koşulları ne AİHM kararları ve umut hakkı ile uyumludur ne de Kürt Meselesinin demokratik ve siyasal çözümüne odaklı yürüttüğü süreçle uyumludur.  Sayın Öcalan’ın özgürlüğü, yalnızca bir bireyin hakkı olarak ele alınmamalı, aynı zamanda toplumsal barışın ve demokratik siyasetin önünün açılmasının zorunlu bir gereği olarak değerlendirilmelidir” şeklinde konuştu.
 
Sorumluluk çağrısı
 
Arzu Eylem Kayaoğlu, son olarak şu ifadeleri kullandı: Umut ilkesi, diğer tüm toplumsal değerlerin de hukuk kapısından içeri girmesini sağlayabilecek etkiye sahiptir. Bu topraklarda halklar ve inançlar üzerindeki inkar, imha ve asimilasyon politikaları tarihe gömülmeli yerine, eşitlik, adalet, özgürlük ve dayanışma zihni, bilinci, iradesi inşa edilmelidir. Demokratik toplum, böylesi eşit ve özgür bir yaşamı ifade etmektedir. İçerisinde bulunduğumuz ekonomik, ekolojik, sosyal, kültürel, toplumsal krizlerin çıkış yolu da budur. Bizler yıllardır birçok alanda mücadele eden hak, hukuk örgütleri ve sivil toplum kurumları olarak, onurlu bir barışın inşası, demokratik toplumun yaşama geçmesi ve hukukun toplumsallaşması için, binlerce mahpus başta olmak üzere tüm toplumsal kesimleri etkileyecek olan Umut hakkı bağlamında; Komite'yi Umut hakkı kararının uygulanmasını etkin bir şekilde izlemeye, TBMM Meclis Komisyonunu, TBMM çatısı altındaki tüm siyasi partileri, yargı mekanizmalarını ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm makamları acilen AİHM kararlarına ve BM İşkenceye Karşı Komite’nin tavsiyelerine uymaya çağırıyoruz, ayrıca demokratik değişim ve dönüşümün asıl öznesi ve dinamiği olan halkı, demokratik kamuoyunu ve tüm sivil toplum örgütlerini umut hakkının toplumsallaşması ve yaşama geçirilmesi için duyarlılık göstermeye ve sorumluluk almaya çağırıyoruz.”
 
‘Baş müzakereci Sayın Öcalan serbest bırakılmalı’
 
Açıklamanın ardından konuşan DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkan’ı Arife Çınar, “26 yıldır yüksek güvenlik bir ada tek başına tecrit koşullarında yaşam sürdüren Öcalan gerçekliği var. Sayın Öcalan Kürt sorunun çözülmesi konusunda adım atmaya çalışan bir kişi. 2014 yılında Avrupa insan hakları mahkemesi umut hakkı kararı aldı. Sayın Öcalan Türkiye’nin yarınını belirleyen bir önder buna rağmen AİHM kararı yok sayılıyor. Ailesi ve avukatları ile 26 yıl boyunca istikrarlı görüşmesi olmamıştır. Sayın Öcalan’ın en temel hakkı olan görüşmelerin önüne geçmişlerdir. Sayın Öcalan 27 Şubat’ta yaptığı çağrıyla artık sürecin başka noktaya verildiğini işarete etmiştir. Baş müzakereci Sayın Öcalan serbest bırakılmalı. Sürecin sağlıklı şekilde ilerlemesini istiyorsak Sayın Öcalan derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.
 
Ardından konuşma gerçekleştiren HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, umut hakkının bir an önce uygulanması ve Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiği çağrısını yaptı. 
 
Açıklama sloganlarla son buldu.
 
Riha
 
Riha Emek ve Demokrasi Platformu, “Umut hakkı” kararının uygulanması için Riha’nin Xeliliye ilçesinde bulunan Novada Park’ta basın açıklaması gerçekleştirdi. “Umut hakkı derhal uygulansın” pankartı ve “Biji Serok Apo" sloganları atılan açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il ve ilçe örgütleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütler ve DEM Parti belediye eşbaşkanları katıldı. Basın açıklamasını kitle adına ÖHD Riha şube Eşbaşkanı Yasin Aktaş okudu.
 
Rıha’da bir araya gelen Riha Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri de aynı talepleri yineledi. Açıklamayı okuyan ÖHD Riha Şubesi Eşbaşkanı Yasin Aktaş, “Umut hakkı, hükümlülerin bir gün yeniden özgürlüğüne kavuşabileceğini umut edebilmesini güvence altına alır” dedi ve 4 bini aşkın ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsünün yaşadığı durumun yapısal-sistematik bir sorun olduğunu vurguladı.
 
Açıklama alkışlarla ve "Bijî Serok Apo" sloganıyla son buldu. 
 
Wan
 
Wan’da da Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde “AİHM kararları uygulansın Umut hakkı derhal uygulansın” şiarıyla Sanat Sokağında basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, “Umut hakkı derhal uygulansın” pankartı açılırken sık sık “Mafê hevîyê bila pêk were” sloganı atıldı. Yapılan açıklamaya kentte bulunan sivili toplum kuruluşları ve siyasi partilerin yanı sıra birçok yurttaş katıldı. Açıklama metnini Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Eşbaşkanı Hatice Bağcı okudu.
 
Açıklama, “Mafê hevîyê bila pêk were” sloganıyla son buldu.
 
İzmir
 
İzmir’de ise, İzmir Demokratik Kurumlar Platformu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubeleri ve Çağdaş Avukatlar Grubu, AİHM'nin 2014 yılında Abdullah Öcalan için verdiği "umut hakkı" kararının uygulanması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Türkan Saylan Kültür Merkezi Önünde gerçekleştirilen açıklamada “Umut hakkı derhal uygulansın” yazılı pankart taşınırken sık sık “Bijî aşitî, yaşasın barış”, “Zindanlar boşalsın, tutsaklara özgürlük”, ve “Umut hakkı insan hakkıdır” sloganları atıldı. Basın metnini kitle adına ÖHD İzmir Şube Sekreteri Mehmet Selahattin Timur okudu.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi. 
 
Dîlok
 
Dîlok Emek ve Demokrasi Platformu, "umut hakkı" gündemiyle kentin merkez Şahinbey ilçesine bağlı Yeşilsu Parkı'nda basın açıklaması düzenledi. "Umut hakkı derhal uygulansın" yazılı pankartın açıldığı açıklamaya DEM Parti ve DBP Dîlok il ve ilçe örgütleri katıldı. Açıklamada konuşan ÖHD Dilok (Antep) Şube Eşbaşkanı Yusuf Kartal, Abdullah Öcalan'a dair AİHM kararının bir an önce uygulanması çağrısında bulundu.
 
Açıklama alkışlarla sona erdi. 
 
Ankara
 
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Çankaya Belediyesi önünde açıklama yaptı. “Umut hakkı derhal uygulansın” pankartının taşındığı açıklamada, “Biji berxwedana zindanan” ve “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı. Açıklama öncesi konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, “Umut hakkı” ilkesinin sadece Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan için değil, binlerce siyasi tutsak için uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
 
Sonrasında hazırlanan açıklamanın Kürtçesini ÖHD üyesi Doğan Şenses, Türkçesini ÖHD Ankara Şube Yöneticisi Arzu Kurt okudu. 
 
 Mêrdîn
 
Mêrdîn'de, sivil toplum, hukuk örgütleri ve siyasi pati temsilcileri Qoser (Kızıltepe) ilçesinde açıklama yaptı. Basın metnini ÖHD Mêrdîn Şube Yöneticisi Ali Kahraman okudu. Açıklama, "Bijî Serok Apo" ve "Bijî berxwedana zindanan" sloganlarıyla sona erdi. 
 
Şirnex
 
Şirnex'in Cizîr ilçesinde Sanat Sokağı'nda açıklama yapıldı. Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, umut hakkının uygulanması istendi. 
 
"Umut hakkı derhal uygulansın" pankartı ve "Bijî berxwedana zindanan" sloganlarıyla Sanat Sokağı'na yapılan yürüyüşün ardından açıklamanın Kürtçesini ÖHD Şirnex Şube Eşbaşkanı Sabri Çatıkkaş, Türkçesini ÖHD üyesi Dilan Elçi okudu. 
 
Adana
 
Adana'da Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde hukuk, sivil toplum örgütlerinin ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla açıklama yapıldı. Sık sık "Biji aşitî" ve "Bijî berxwedana İmralî" sloganlarının atıldığı açıklamada konuşan ÖHD'li Zelal Demiray, iktidarı bir an önce umut hakkını uygulamaya çağırdı. Ortak açıklamayı ise ÖHD Adana Temsilcisi Aziz Sarı okudu.
 
Antalya 
 
Antalya'da Attalos Meydanı'nda gerçekleştirilen ve umut hakkına dair ortak talaplerin dile getirildiği açıklamayı ÖHD'li Nesibe Bahadır okudu.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.