WAN - Wan Büyükşehir Belediyesi'ne atanan kayyım tarafından işten çıkarılan işçilerin eylemi 42’inci gününde devam ederken, “Kaç 42 daha geçse hukuk mücadelemiz sürecek ve bizler işimize, emeğimize dönene kadar alanlarda olacağız” denildi.

 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve DİSK Genel-İş Wan Şube öncülüğünde kayyım tarafından işten çıkarılan 223 işçi, "Emeğimizi alana kadar alanlarda olacağız" şiarıyla direnişlerinin 42'inci gününde Sanat Sokağında basın açıklaması ve yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşten önce parkın önünde stant kuran işçiler, bildiri dağıtımı yaptıktan sonra yürüyüşe geçti. Eylemde, “223 işçinin haksız ve hukuksuzca işten çıkarılması kabul edilemez. İşimizi geri istiyoruz. Direne direne kazanacağız” yazılı pankart taşınırken sık sık, “Hırsız kayyım Wan’dan defol”, “Kayyım gidecek emekçiler gelecek” sloganları atıldı. Basın açıklamasına kentte bulunan sivil Toplum Kuruluşları katıldı. Basın metnini ise işten çıkarılan Servet Aslan okudu.

 

‘Üzerimizde oynanmaya çalışılan oyunlarladır’

 

Wan Büyükşehir Belediyesinde hakkıyla, emeğiyle, alın teriyle çalışan oldukları ifade edilen açıklamada, “Haksız, hukuksuz şekilde kayyum yönetimi tarafından işten atılan, emeğinden ve ekmeğinden edilen 223 işçiyiz. Biz biliyoruz ki işten çıkarılmamız hukuk dışı ve bireysel yaklaşımlarla, üzerimizde oynanmaya çalışılan oyunlarladır. İlk gün olduğu gibi bugün 42. günümüzde de hak, hukuk adalet sloganıyla hakkımızı arıyor, oynanmaya çalışılan oyunları açığa çıkarmaya çalışıyoruz. Gerçek dışı sebeplerle, oluşturulmak istenen algı operasyonuyla bize karşı olan yaklaşımı asla kabul etmiyoruz. Her birimiz birebir valilik temsilcisinin de içinde olduğu komisyonun yapmış olduğu mülakatlardan geçerek, tüm yasal süreçler tüketilerek alındık işe. Ve yine her birimizin toplamda en az 5 yıllık emeği mevcuttur Wan Büyükşehir Belediyesinde” denildi.  

 

‘Tahribatların onarılacağı bir süreç olacağına inandı’

 

31 Mart 2024 seçimlerinin ardından her bir işçi arkadaşlarının hak ederek işe alındıklarını belirten açıklamada, “Birlikte yeni bir gelecek kurma, geçmiş yılların ekonomik telafisini yapma heyecanı taşıdığı. Aileler yaşanan tahribatların onarılacağı bir süreç olacağına inandı. Çocuklarımız artık anne/babasının çalışıyor olmasının özgüvenini yaşamaya başladı. Ta ki seçilmiş halk iradesinin yerine kayyum atanana kadar. Adalete, hakka ve hukuka olan güven kayyumla birlikte yerini acabalara bırakmaya başladı. Çünkü mahkeme kararı olan işçiler, tüm dünyada pozitif ayırımcılığa sahip olan engelliler, kişilerin kendisini hukuk üstü görmesi ile işsiz bırakıldı. Biz biliyoruz ki; adalet ve hukuk kimlik ve ideolojik yaklaşımların arkasında bırakıldı” ifadeleri kullanıldı.

 

‘İşimize emeğimize dönene kadar alanlarda olacağız’

 

“Kaç 42 daha geçse hukuk mücadelemiz sürecek ve bizler işimize emeğimize dönene kadar alanlarda olacağız. Olacağız çünkü 223 işçinin çıkarılmasının altında hangi hesapların olduğunu soracağız" denilen açıklamada, "Kentimize ısmarlama gelen mevcut genel sekreterin nasıl bir kin ve politika ile yaklaştığını soracağız ve kamuoyu bilsin diye uğraş verecez. Her gün sorduğumuz ancak genel sekreterin ve yetkililerin cevaplamadığı soruyu ısrarla soracağız: aylarca karşımıza çıkmayan arşiv ve güvenlik soruşturmaları neden işten çıkış sebebi olarak gösterildi? Bizlerin yerine işe alınan yüzlerce kişinin mülakat, arşiv soruşturması, askı süreci bir kaç gün içinde nasıl oldu da tamamlandı. Ve yine bizlerin yerine işe alınan yüzlerce kişinin kimlerin yakınları ve referanslarıyla işe alındığı neden kamuoyuna açıklanmıyor? Bu soruların cevabını istemek en doğal hakkımız ve bizim niçin işten çıkarıldığımızın cevabıdır” diye belirtildi.

 

 ‘Çocuklarımızın geleceği yönetimin hırslarına kurban ediliyor’

 

Açıklamada son olarak şunlar kaydedildi: “Ağır ekonomik koşulların hakim olduğu günümüz koşullarında, hastasının tedavisini yaptıramayan, tek gözlü odada günlük yaşama devam etmeye çalışan, borçlarla baş etmeye çalışan biz 223 işçi şimdi de öğrencilerinin okul masrafını, servis ücretini, beslenme çantasını nasıl dolduracağını düşünüyoruz. Günlük yaşama standardının çok altında olan yaşam şartları şimdi sadece öğrencilerin nasıl okutulacağıyla sınırlandı. İleride örnek başarılara imza atabilecek öğrencilerin geleceğiyle oynanıyor. Çocuklarımızın geleceği mevcut genel sekreter ve yönetimin hırslarına kurban ediliyor. Ağır psikolojik sonuçlar doğuracak mevcut politikanın sorumluluğu ve vebali mevcut genel sekreter ve yönetimindedir."

 

Yapılan basın açıklamasından sonra beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştiren işçiler, alkış, slogan ve zılgıtlarla bugünkü eylemlerine son verdi.